Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı

KAN çanağına dönen haberler arasında boğulmadan...

Ankara Dikmen'deki otobüs katliamını sorguluyorum.

-Nasıl oldu?

Başkan Melih Gökçek'i aradım.

O da şaşkın.

Daha 'Başkan, başımız sağ olsun. Nasıl...' dedim...

O dakika anlatmaya başladı:

'İnanılır gibi değil. Olay yeri videosunu defalarca izledim. Durdum, bir daha izledim. Gerçekten inanılır gibi değil. Otobüsü park edip iniyor. Sonra ne oluyorsa, bir sigara yakıyor. Gaza basıyor...'

-Peki bir cinnet hali falan mıdır?

-Bakıyorlar tabii.

-Bir konuyu merak ediyorum. Sonuçta otobüs şoförleri gün boyu trafikte. Bana göre uçak pilotundan farkları yok. Buna sinir de dayanmaz beden de... Biz birkaç saat trafiğe çıkıyoruz... Korna sesinden, trafikten delirecek gibi oluyoruz. Bu şoförlere bir psikolojik destek var mı? Test yapılıyor mu?

Beş yıldır Şam’da yaşayan, şov yapmadan sadece işine odaklanan Türkiyeli kadın gazeteci Hediye Levent’le ilk kez Haziran ayında bir araya gelmiştim. Keskin bir gözlemci olan ve geniş bir haber ağı bulunan genç kadının Suriye hakkındaki tespitlerini köşeme taşımıştım. Köşemin başlığı da şöyleydi: “Suriye’den Türkiye’yi sarsacak hamle.”

Levent Suriye’de nelerin olacağını öngörmüştü ve şu sözlerle özetlemişti: “Şam’ın savunması açısından hayati öneme sahip Şam-Halep yolunun güvence altına alınması için Suriye ordusu yeni bir taarruza hazırlanıyor. İdlip’i Fetih Ordusu’ndan geri almak ve Türkiye sınırında cihatçılar dâhil kök salmış muhalifleri ‘temizlemek’ için harekete geçti. İdlip’te yığınak yapmaya başladı. Operasyonun içinde İran ve Hizbullah da yer alacak.”

Üç dört serseri sadece yazılarına kızdıkları için Ahmet Hakan’ı araçla takip edip evinin önünde darp etmiş olabilir mi?

“Merhametimiz sayesinde yaşıyorsun yoksa çoktan ölmüştün” diyen MİT elemanı Cem Küçük, derin devleti harekete geçirerek Ahmet Hakan’ın burnunu kırdırmış olabilir mi?

“Evinin önüne gidecektim. Bunlar hiç dayak yemedikleri için böyle oldular” diyen Bedelli Rambo Vekil Boynukalın, Ahmet Hakan’dan intikam almak istemiş olabilir mi?

Cem Uzan, Fransa’dan para yollayıp bir çeteyi Hakan’ın üstüne salmış olabilir mi?

AKP hükümetini zor duruma düşürmek isteyen odaklar iktidarla polemik yaşayan bir gazeteciye saldırı düzenleyerek Erdoğan aleyhine kamuoyu yaratmaya çalışmış olabilir mi?

HDP, 1 Kasım seçim bildirgesini dün açıkladı.

Eşbaşkanlar Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın giriş konuşmalarını ve bildirgeyi oluşturan iddialı vaatlerini ben de salonda dinledim.

İddiasız siyaset olamayacağına göre bir yönüyle HDP’nin vaatlerine de tıpkı Ak Parti’nin, CHP’nin ve MHP’nin seçim bildirgelerine bakış açısıyla bakmak gerekiyor. 

Böyle bakıldığında, demokratik anayasa, yargı reformu, basın özgürlüğü, insan hakları, eğitim ve dış politika gibi temel sorun alanlarına ilişkin olarak bildirgeye yansıyan vizyonun altı çizilmeli. 

Bunun yanı sıra, “temel güvence paketi” adı altında her eve ücretsiz su, elektrik ve kira yardımı, asgari ücretin ilk etapta 2 bin TL olması, emekli maaşlarının bu rakama çekilmesi, 15-25 yaş arası tüm gençlere her ay 200 TL ulaşım ve iletişim desteği sağlanması, çiftçilere, esnaflara, öğretmenlere dönük vaatleri konu ederken de örneğin CHP’ye gösterilen ilginin HDP’den esirgenmemesi gerekiyor.

Beytüşşebap’ta tuhaf şeyler oluyor. Teröristlerin yola bomba döşediğini, konvoy geçişinde patlattıklarını, iki askerin şehit düştüğünü biliyoruz. PKK’lılara karşı operasyon düzelendiğini de. Ancak dün HDP’li vekilin Beytüşşebap kaymakamını tehdit eden twit’leri, Kaymakam Kadir Güntepe’nin sosyal medya hesabından paylaştığı fotoğrafları ve verileri de fark etmemizi sağladı.

Kaymakam, kendisini tehdit eden HDP’li Ferhat Encü’ye gereken cevabı vermiş ve ilçede neler yaşandığını göstermiş. Güntepe’nin sosyal medya hesabında hem kendisine hem de ilçedeki devlet memurlarına, hâkimlere yöneltilmiş fiziksel bir saldırının olduğu çok açık. Duvarları kurşunlarla delik deşik edilmiş görüntüler var fotoğraflarda. Bir de oturup polisler için silahlara mermi dolduran“cephe” gerisinde çalışan ilçe kadınları var.

Kaynaklarımızın aktardığına göre, PKK 400 teröristle beraber iki gündür kaymakam başta olmak üzere ilçede ne kadar emniyet yetkilisi, memur, savcı varsa yok etmek istedi. Bu şimdilik engellenmiş durumda.

Bu köşede dünkü yazım şöyle bitiyordu:

Yaşananlara bakınca, Ahmet Hakan’ın uğradığı gece yarısı saldırısını düşününce kendi kendime tekrarlıyorum: Faşizm işte böyle bişey...


Ve ekliyorum:


Türkiye’yi normalleştirmenin yolu, Erdoğan’a durdemekten geçiyor.


Bu memlekette istikrar kapısı yeniden açılmak isteniyorsa, bunun ilk adımı Erdoğan’a durdemektir.


Eğer 1 Kasım’da, 7 Haziran’da olduğu gibi, seçim sandığına gidip AKP’yi yine 276 çıtasının altına itersek, “Erdoğan’a dur!”demenin ilk adımını atmış oluruz. 

Ahmet Hakan’a saldırı: Faşizm işte böyle bişey

İyi güzel de bu ilk adım nasıl atılacak?

Cevap malum:

7 Haziran’da nasıl olduysa yine öyle olacak.

7 Haziran’da Erdoğan’a dur demenin ilk adımı, HDP’nin yüzde 13 oyuyla atıldı.

ysel Tuğluk Temmuz'un 14'ünde Diyarbakır'da yapılan, DTK Eş başkanları Ahmet Türk'ün, BDP Eş Genel Başkanlarının, tüm BDP grubu milletvekillerinin, belediye başkanlarının, sivil toplum örgütlerinin, kadın ve gençlik temsilcilerinin, halk delegelerinin dahil 850 kişinin katıldığı toplantının sonuç bildirgesini okurken şunları söylüyordu:

“Uluslararası insan hakları belgelerinin tanımladığı haklar ışığında ortak vatan anlayışı temelinde toprak bütünlüğüne ve demokratik ulus perspektifi temelinde Türkiye halklarının ulusal bütünlüğüne bağlı kalarak, Kürt halkı olarak demokratik özerkliğimizi ilan ediyoruz.”

Bundan 13 gün sonra Duran Kalkan'ın 27 Temmuz'da yaptığı fiili özerklik uygulaması çağrısı üzerine DBP sadece Ağustos ayında Cizre, Şırnak, Silopi, Silvan, Sur gibi 12 yerde (daha sonra sayısı 20'ye ulaşacaktır) fiili özerklik uygulaması ilan etti.

HDP’nin seçim bildirgesinde,“İnadına barış, inadına kardeşlik” vurgusu yapıldı. Türk Ceza Kanunu, Terörle Mücadele Kanunu ve İç Güvenlik Yasası’nın, evrensel demokratik ilkelere uyumlu olmayan bölümlerinin değiştirileceği, Milli Güvenlik Kurulu’nun kaldırılacağı, daha demokratik bir Türkiye vadedildi. Adaleti yaralayan özel yetkilerle donatılmış mahkemelerin faaliyetine son verilerek, siyasetten bağımsız bir HSYK’nın oluşturulacağı belirtildi.

Selahattin Demirtaş, “ortak vatan olarak bellediğimiz bu topraklarda yepyeni bir hayat kurmaktan” söz etti. Ana dilde eğitimin yanı sıraTürkçe’nin resmi dil olarak kalacağının altını çizdi. Vaatleri arasında demokratik özerklik de yer aldı. Demirtaş, demokratik özerkliği,halkların yönetim ve karar süreçlerine katılımı olarak özetledi.

ADALET ve Kalkınma Partisi yarın seçim beyannamesini açıklayacak, bu konuda benim birkaç önerim var.

Gecikmiş sayılmam, hemen beyannameye ilave edebilirler. Çünkü önereceğim hususlar, 2001 tarihli parti programından alınmıştır, kesip yapıştırmak bile mümkündür.

AK Parti'nin 'kuruluş ilkeleri'nden yahut 'fabrika ayarları'ndan uzaklaşarak AKP haline geldiğini bazı partililer tarafından bile ifade ediliyor ya, o ilkeleri yeni seçim beyannamesine koymak bu açıdan da yararlı olabilir.

TEMİZ SİYASET

AK Parti'nin 2001 tarihli ve halen yürürlükte olan programında şöyle deniliyor:

'Siyasetin kirlenmesini önleyen yasal düzenlemeler yapılacaktır. Siyaset bir rant aracı görüntüsünden kurtarılacaktır.' 

Bugünkü Türkiye'de de bu ilkeyi hatırlamak ve seçim beyannamesinde vurgulamak gerekmiyor mu?

Staten Island-Manhattan seferini yapan feribot, süratini ayarlayamadı, iskeleye çarptı. 60 yolcu yaralandı, 129 yolcu New York Belediyesi’ni mahkemeye verdi. Omuriliği zedelenen, felç olan biri, 23 milyon dolar tazminat kazandı. Şimdilik toplam 52 milyon dolar tazminat ödendi, 42 dava sürüyor.

İkinci dünya savaşından kalma dandik vagonlarla şov yapmaya kalktılar, ilk virajda 41 insanımız sizlere ömür… TCDD genel müdürü “belediye otobüsüymüş gibi düşünün, yol belediyenin, otobüs belediyenin, şoför belediyenin, otobüs kaza yapınca hangi belediye başkanının istifasını istediniz de, şimdi benim istifamı istiyorsunuz” dedi. TCDD müdürvekili “her şey Allah’tan” dedi. AKP milletvekili “kem gözlerin nazarı” dedi.

Popüler İçerikler

Ayliz Duman Çok Sade Kaldı: Miss Universe 2024'te Gelmiş Geçmiş En Çarpıcı Ulusal Kostümler Giyildi!
RTÜK Başkanı'ndan Gündüz Kuşağı Programlarına Son İkaz: "Toptan Yok Ederiz!"
Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı