Bayram günü yoğun siyasi gündeme dair bir şey yazmayacağım, ama bu vesileyi canınızı daha fazla sıkacak bir konuyu hatırlatmak için kullanacağım. Hep şikâyet ediyorum, ama sonuçta ben de aynı tuzağa düşüyorum; siyasi gündemin öne çıkan konularına dalıp, öne çıkmayan, çıkarılmayan çok önemli konuları yazmayı, hatırlatmayı ihmal ediyorum.
İşçi, emekçi, yoksul, garibanların hayatı, sorunları ve hatta ölümleri çok uzun bir zamandır gündeme getirilmeye değer bulunmayan konular. Artık, gündem olmak için, Soma faciasında olduğu gibi, yüzlercesinin hayatını yitirmesi gerekiyor. Teker teker, hatta üçer beşer ölümler haberlerde en fazla altyazı olarak geçiyor. Dahası var; inşaatlarda ölenlerin çoğu iş kazası kaydına geçmiyor, mevsimlik işçilerin onlarcası ekmek parası uğruna istif istif çıktıkları yolculuklarda can verdiğinde olay trafik kazası hükmüne geçiyor. Pizza dağıtımı gibi sektörlerde can veren güvencesiz, kayıtsız emekçilerin adı dahi anılmıyor, sağlıksız, güvenliksiz iş ortamlarında sağlığını kaybeden, sakatlanan emekçilerin sesi soluğu medyada akis bulamıyor. Kısacası, yoksulluk popüler konu değil; bayağı polemik yazıları, haberleri kadar yazanı çizenine şöhret kazandırmıyor. Dahası, işçi, emekçi, yoksul konusu, “modası geçmiş solculuk” sayılıyor, “moda olan” şık siyaset çıkışları öne çıkıyor. Emek sorunları ile ilgili çabalar, sivil toplum, demokrasi alanlarının dışında, bunlarla bağlantısız işler muamelesi görüyor.