Washington’a yolunuz düşerse uğrayacağınız yerlerden biri mutlaka Newseum olmalı. Basın Müzesi olarak tanımlanabilecek olan Newseum’da yazılı, görsel ve dijital haberciliğin gelişim aşamalarını, gazeteciliğin zaman içindeki değişimini güzel ve basit sunumlarla görebilirsiniz. Dünyayı değiştiren olayları gazetelerin birinci sayfalarından okuyabilir, gazetecilerin tarihe nasıl şahit olduklarını, görevlerini yaparken nasıl zorluklarla karşı karşıya kaldıklarını da anlayabilirsiniz.
Sadece bunları değil, gazeteciliğin olmazsa olmazı basın ve ifade özgürlüğünün geçtiği aşamaları da yakından değerlendirebilirsiniz. Müzenin bir duvarında şu ifadeler göze çarpıyor örneğin:
“Özgür basın, demokrasinin temel taşıdır. Halkın haber alma hakkı vardır. Gazetecinin de haber verme hakkı vardır. Gerçekleri bulmak güç, bir haberi yazmak tehlikeli olabilir. Bilgelik, acımasız olma hakkını; sorumluluk da adil olma görevini verir. Habercilik, yapım aşamasındaki tarihtir. Gazeteciler, tarihin ilk taslağını yazarlar. Nihayetinde, özgür basın, gerçeği ortaya çıkarır.”
Basının özgürlük alanını daraltmaya çalışan yönetimlerin de ilk hedefi gerçeğin ortaya çıkmasını önlemek, ikinci hedefi de kamuoyunu dilediği gibi yönlendirebileceği bir medya ortamını yaratmak zaten.