Haftasonu yapılan AKP Kongresi’nde Ahmet Davutoğlu’nun genel başkan seçildiğini sanıyordum. Kongreyi izleyen etkili bir AB ülkesinin (genellikle Türkiye’yi kollamasıyla bilinen) birinin büyükelçisinden dinlediğim değerlendirme, aslında, Davutoğlu’nun kongrede “tasfiye” edilmiş olduğunu söylüyordu.
Söz konusu AB ülkesi büyükelçisi bunu şöyle söyledi:
“Kongre, Davutoğlu’nun, Gül’ün, Arınç’ın, Babacan’ın, Şimşek’in tasfiyesi kongresi oldu. başka bir deyimle, Erdoğan’ın bu isimleri tasfiye kongresi...”
Bir AB ülkesinin büyükelçisinin bu değerlendirmesi ile önceki gün Taha Akyol’un Hürriyet’te şu yazdığı satırlar örtüşüyordu:
“Yeni AKP, önceki dönemlere göre çok daha fazla Erdoğan’ın kontrolü altındadır. Partinin önde gelen isimlerinden eski bir bakan dün telefonda şunu söyledi:
‘Davutoğlu’nun ısrarla istediği isimlerden bir teki bile listeye giremedi. Kesinlikle istemediği belirli isimlerin ise tamamı listeye girdi.’
Milletvekili aday listesinin de böyle olacağı bellidir.”
Büyükelçi’nin AKP Kongresi’nde Erdoğan’ın “tasfiye” edilmiş olanların başına Davutoğlu’nu yerleştirmesinden kastettiği, partinin ileri gelenlerinden “eski bakan”ın söyledikleriye doğrulanmış oluyor.
Ayrıca, Etyen Mahçupyan da Tayyip Erdoğan’ın MKYK listesine müdahale ettiğini CNN Türk ekranında anlattı. Mahçupyan, önce “kadrolu”, daha sonra “gönüllü” hizmet verdiğini açıklamış olduğu Davutoğlu’nu “Partinin içerisinde teşkilatla ilişki içerisine girmiş, kendi tabanı olan biri değil” diye tanımladı.