Artık bu dünyada olmadığına göre, ister istemez, kendisinden sonra gelmiş olan cumhurbaşkanları ve başbakanları ile karşılaştırılacaktır. Bu tür karşılaştırmalardan, 'Süleyman Bey' kazançlı çıkar. Günümüz Türkiye'sinde bunu bilir durumdayız.
“Dokuzuncu Cumhurbaşkanı” Süleyman Demirel’in bu dünyayı terkettiği gün, başka konuda yazamazdım. Türkiye’nin yarım yüzyıllık yakın tarihinde onun kadar ağırlıklı rol almış bir başka kimse bulunmamasından ötürü değil. Ömrümün yarım yüzyılına damgasını vurmuş olduğu için…
Altı kere gidip yedi kere geldiği “Başbakanlık” sıfatını ilk üstlendiği sırada, lisenin birinci sınıfındaydım. Bir genç siyasi aktivist olarak “sokağa çıktığım” vakit, üniversite yıllarımı onun Başbakanlığı döneminde geçirdim. “Yürüyerek yollar aşınmaz” sözünü, nice unutulmaz deyişi gibi, tarihe bıraktığı yıllarda.