Yaz, geldiğini Haziran’da belli eder... Gündüzler uzar, kışlıklar rafa kalkar, çiçeklerin başdöndürücü kokusu insanı hiç yoktan mutlu eder. Haziran, gündelik hayatın yükünü unutturur.
Haziran’ın hepimiz için anlamı artık daha farklı. 2013 yılında 31 Mayıs’ı 1 Haziran’a bağlayan gece itibariyle, dünya görüşümüz, hayattan ve siyasetçilerden beklentimiz, geri dönülmez biçimde değişti.
Sadece bir gazeteci olarak değil, bir vatandaş olarak “Gezi Parkı direnişi”ne tanık olmak, benim için olağanüstü bir tecrübeydi .
O günleri yaşayamamış olanlara, uzaktan bakıp kafadan senaryo yazanlara, parktan sokağa taşan dayanışma ve birlik ruhunu paylaşamamış olanlara acıyorum.
Evet acıyorum, çünkü tarihe şahit olma imkanını kaçırdılar. Birbirini hiç tanımayan, farklı inanç, milliyet ve sosyal sınıftan gelen insanların kucaklaşmasını kaçırdılar. Korkunun nasıl yenilebildiğini, gülerek sorunların üstesinden gelmeyi kaçırdılar.