Diken’de büyük bir zevkle yazdım. Ve yine tarih tekerrür etti…
Ben Diken’deki hurma ağacının gölgesinde mutlu mesut yazarken, başta Can Dündar olmak üzere pek çok arkadaşım, bu sefer Cumhuriyet’te yazmam için beni ikna etti. Şimdi bir kez daha yazılı medyaya geçiş yapıyorum.
İtiraf edeyim, Diken’den ayrılmam zor oldu. O nedenle bu geçişi mutlak bir ayrılık olarak görmek istemiyorum. Ara sıra hurma ağacımın gölgesine döner, sizlerle buluşurum diye düşünüyorum.
Bu karar verme sürecinde uzun bir süre bir şey yazmadım. Bu nedenle sizlerden özür diliyorum. Kararsızlık, ara verme ihtiyacı derken işi tembelliğe vurdum.
Doğrusu yazmamak, sadece okuyucu olmak da pek keyifli. Biraz daha sürse, iyice rehavete kapılabilirdim. Şimdi silkinip Cumhuriyet’te yazmaya başlayacağım. Allah utandırmasın!