Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı

Netanyahu, seçim kazanmak için 'Ben bu koltukta oturdukça, asla Filistin devleti kurulmayacak' dedi. Bu tavrı ona seçim kazandırdı. Erdoğan, 'Ne Kürt sorunu ya' diyerek kestirdi attı. Bu tavır ona seçim kazandıracak mı göreceğiz...

İsrail seçimlerinin sonuçları uzun süredir merakla bekleniyordu. Seçimler, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun geleceğini belirlemek bakımından özel bir anlam taşıyordu. Netanyahu, zorlama bir paralellik çizilir ve zorlama bir benzerlik aranırsa, Türkiye’deki Recep Tayyip Erdoğan’ın “İsrail versiyonu” sayılabilir.

İsrailli siyasetçinin ihtirasları ve hedefleri, elbette ki, Tayyip Erdoğan’ın çok gerisinde ama iktidarını sürdürmek bakımından için tüm dünyaya ve başta Washington’a kafa tutmayı göze alacak kadar gözü kara.

Hep bana mı çatıyor, yoksa seçimler yaklaşırken sizin de etrafınızda ”Sandıkta hile olur mu?” diye soran, hatta “Kesin olacak” diyenler var mı? Gittiğim her yerde bu soruyla karşılaştığım için, konuya değinmek artık zaruret haline geldi.

Önce herkesin gönlüne su serpmek için söylüyorum: Türkiye’de sandık hilesi ne sanıldığı kadar kolay, ne de nihai toplamda belirleyici olacak kadar yaygın. Daha açık ifade edersek, bazı sandıklarda ufak ölçekli hile olsa da bu rakamlar seçim sonucunu belirleyecek ölçekte değil.

Hadi daha da açık anlatayım: İktidar partisinin üst üste gelen seçim zaferlerini sandık hilesiyle açıklayamayız. Siyaset bilimi, belagat, sosyoloji, hatta devlet imkânlarının kullanımı gibi bütün açıklamalara razıyım.

Ama şu zamana kadar okuduklarım ve duyduklarımdan Türkiye’de özellikle genel seçimlerde sonucu etkileyecek ölçüde ciddi bir hile yapıldığı sonucuna varmış değilim.

The New York Times gazetesine göre Türkiye son yıllarda daha bağımsız bir dış politika yürütmeye başladı. Gazete, Türkiye’nin yeni dış politikasında özellikle Rusya ve Çin'e yönelmesinin, NATO yetkililerini endişelendirmeye devam ettiğini yazdı.

AB ve ABD’nin Rusya’ya karşı uyguladığı yaptırımlara Türkiye katılmıyor. Ankara’nın ayrıca, Moskova ile enerji ortaklığı söz konusu. Çin ve Türkiye arasında savunma alanında, füze sistemi işbirliği de, hala NATO’nun gündeminde kalmaya devam ediyor.  

Peki, Türkiye’nin Rusya ve Çin’e yönelik dış politikası neden NATO yetkillerini endişelendiriyor?

Adının baş harfleri, fotoğrafta yüzü gizlenmeye çalışılmış, anne babası olduğunu düşündüğümüz kişilerin arasında eğreti duran bir kız çocuğu. Evet, bir tecavüz vakası. Daha doğrusu art arda pek çok kez tecavüze uğramış, zulmedilmiş, zulmedilen bir çocuğun hikâyesi… Bir tane daha. Sekiz zanlı tutuklanmış, mahkeme bile olmuş, maddi durumunun çok iyi olmadığını anladığımız aile tüm yasal yolları denemiş. Çocuk 2012de 15 yasındaymış… O sekiz zanlı şimdi serbest. Çünkü hâkim rızası vardı demiş. Çocuk mektup yazmış “38 kiloyum, nasıl karşı koyayım, sizi vicdanınızla baş başa bırakıyorum hâkim amca” Kuran kursundan dönerken kendisine tecavüz eden kişilerin hepsine rıza vermiş çocuk, çocuk rıza verince tecavüz olmuyor, kocaman adamlar ceza almıyor, biz bunu da öğrendik… Tecavüz yok denmiyor… Çocuğun annesi soruyor “Çocuğum sekiz kişiye de mi rıza verdi?”

Salı günü Barışa Bak Derneği’nin İstanbul’dan yola çıkarak 21 Mart Nevruz’unda Diyarbakır’da olacak Barış Treni’nin konuğu oldum. Sevgili dostlarım Fuat Uğur ve Tanel Demirel ile birlikte Barış Treni’nin uğradığı Sivas’ta Çözüm Süreci konulu bir panel verdik. Kırıkkale’de yaşanan bir takım sıkıntılar olmuş ama bunlar malum gruplarla kısıtlıymış. Kırıkkale halkından büyük ilgi ve destek görmüşler. Derneğin kurulmasında öncülük eden Cengiz Alğan ve beraberindeki çoğu genç arkadaşımızı görmek için önce Barış Treni’ne uğradık. Bana oldukça abartılı gelen güvenlik önlemleri, biraz da sosyal medyada Barış Treni hakkında yapılan kasıtlı spekülasyonlara dayalıydı. Her zaman olduğu gibi AK Parti belediyeleri bu inisiyatife büyük ilgi ve destek veriyorlardı. Sivas’ın AK Partili belediyesi dahil.

Rosa Luxemburg ve Clara Zetkin, Türk polisini, Türk adliyesini, iktidar ve güç sahiplerini kandırabileceklerini sandılar. Fena halde yanıldılar. Bizim polisten, bizim adliyeden, bizim hükümetten hiç kaçar mı! Elbet kaçmaz! 

77 milyon yurttaşı fişleyen Emniyet İstihbarat, bir adet Clara, bir adet Rosa’yla mı baş edemeyecekti! 

Olur böyle vakalar / Türk polisi, Türk adliyesi yakalar! Ama durun! Yoksa siz kardeş misiniz! Rosa, Clara size teyze diyebilir miyim! 

Bitlis Sulh Ceza Mahkemesi gözlerini kıstı, gardını aldı, sakın bu Clara, hani Alp Dağları’nın özgür kızı Heidi’nin, tekerlekli sandalyeye mahkûm arkadaşı Clara olmasın! Mahkeme silahlarını kuşandı: Yoksa bu Rosa, Sevgi Soysal’ın “Tante Rosa”sı mı? Eyvah yine mi bu solcular! Nayır! N’olamaz! 

Neyse ki şaşkınlık uzun sürmedi! Clara ve Rosa’nın gizli kimlikleri, gizli emelleri ortaya çıkarıldı. Onlar PKK/ KCK örgüt üyesiydiler... Zaten Bitlis’teki o afişte geçen yıl da boy göstermiş, suç işlemişlerdi!

Türkiye’de iş kazaları ve meslek hastalıkları (iş cinayetleri) sonucu ölen işçi sayısına ilişkin veriler oldukça tartışmalı. Geçen hafta “İşte size istatistik sayın bakan” başlıklı yazımda buna değinmiştim. İş kazası ve meslek hastalığı sonucu işçi ölüm sayıları kamuoyuna açıklananın ve bilinenin iki katına ulaşıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) istatistiklerinde yer alan bir ayrıntı bu gerçeği ortaya koyuyor.

İş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölüm istatistikleri SGK tarafından açıklanıyor. SGK’nin iş kazası verileri 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasasının  4-1/a maddesi kapsamı (hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar) ile sınırlı. Çıraklar ve kendi hesabına çalışanlar bu verilerde yer almıyor. Öte yandan SGK kendisine bildirimi yapılan ve kayıt altına alınmış iş kazaları ve meslek hastalıkları sonucu ölümleri yıl bazında açıklıyor.

Kim olursa olsun, taciz, tecavüz, kadının beyanı vb. ifadeleri ağzınıza sakız etme cüretini kim veriyor size?

Gezi direnişi sırasında Kabataş'ta bir kadının tacize uğradığı iddiası üzerine yaşananlara aşinayız. Hükümet yanlısı yayın yapan yazılı ve görsel medyada, 'Benim başörtülü bacıma saldırdılar', 'İşte bu Geziciler böyle vandal', 'İçki içip kadınları taciz ediyorlar' gibi yüzlerce argümanla, Gezi direnişine katılan eylemcilere atılan iftiraları da biliyoruz. Son olarak da, 'Diliniz KABA vicdanınız TAŞ' başlığıyla yayımlanan yazıları gördük. 

İddianın çıktığı günden bu yana, söz konusu olayın yaşanmadığı konusunda tanıklıklar da paylaşılarak üzerine çok yazılıp çizildi.

Selahattin Demirtaş HDP Grup Toplantısı'nda 'Sayın Recep Tayyip Erdoğan, HDP var oldukça, HDP'liler bu topraklarda nefes aldığı sürece sen başkan olamayacaksın' diyerek kürsüden indi ya... Bu sözlerine doğal olarak şiddetli tepkiler de geldi.

Örneğin Yıldıray Oğur Türkiye'deki köşesinde şöyle yazdı:

'- Bunun bir 'seçim atraksiyonu' olduğu açık da, insan yine de sormadan edemiyor; barış müzakerelerinde ilerleme olunca 'Kürtler bizi sattı mı' diye soranları teskin etmek için değer miydi bu?.. Günün sonunda AK Parti'nin başkanlık sistemine geçip geçemeyeceğini alacağı oy, çıkaracağı vekil sayısı belirleyecek. AK Parti, 330 vekil çıkarırsa, 'HDP'liler bu topraklarda nefes alırken' de rahat bir şekilde Başkanlık sistemi referanduma taşınır.'

Selahattin Demirtaş kürsüye çıktı ve dedi ki:

'Recep Tayyip Erdoğan... Seni başkan yaptırmayacağız.'

*

Siyasi tarihe 'en kısa siyasi parti grup konuşması' olarak geçen bu çıkışın, değişik açılardan analizini sunuyorum.

Buyurunuz:

*

- TEKNİK AÇIDAN: Kimselerin uzun nutukları dinlemeye tahammülü olmadığı, sosyal medyada herkesin bir cümleyle işi bitirdiği ve ağdalı nutukların artık demode kaldığı bir dönemde... 'Bir cümlelik konuşma' fikri, siyasi reklam tekniği açısından yaratıcı, kışkırtıcı ve etkileyici idi.

*

- ZAMANLAMA AÇISINDAN: Seçim kampanyasının her aşamasında HDP'nin karşısına çıkacak bir sorunun cevabı, seçim kampanyasının henüz başlamadığı bir dönemde verilmiş oldu. Tam zamanında gerçekleşen bu saha temizliğinin ardından kampanyaya gür bir seda ile başlayabilirler.

Popüler İçerikler

Bakanlık, Valiliklere Talimat Gönderdi: "Belediye Kreşlerini Kapatın"
Meteoroloji 49 Kente Fırtına Uyarısı Verince Hava Forum 58 Kilo ve Altında Olanları Tiye Aldı
Türkiye Kaçıncı Sırada? Bir Ankete Göre En Güzel Kadınların Bulunduğu Ülkeler Açıklandı