2010 yılı Haziran ayının son günleriydi. Başbakan Erdoğan grup konuşmasında şunları söylüyordu:
“Sorunların çözümüne ilişkin olarak biz en önemli, en hayati adımı attık. İnkâr politikalarına son verdik...”
Söz büyük ve önemliydi: “İnkâr politikalarına son verdik”...
Bir anlamda doğruydu bu. Son 10 yılda sadece siyasi iktidar için değil, Genelkurmay ve MGK başta olmak üzere güvenlik kurumları ve Dışişleri’yle tüm devlet açısından da Kürt meselesine bakışta tavır, tanım ve politikalar değişmişti.
İnkâr, yerini ikrara bırakmıştı…
Bugün devlet ekonomik, sosyal, politik, kimlik, etnik yönleriyle Kürt sorunu gerçeğini teslim ediyor.
AK Parti’nin o tarihlerdeki demokratik açılım girişimi, 2013’te başlattığı çözüm süreci bu gelinen noktanın sonucuydu.
Şimdi bu noktadan daha ileriye bakmak gerekiyor. İlk koşul görmektir.