Salı gece yarısı sosyal medyada, meslektaşım, arkadaşım, kardeşim Nuh Köklü’nün Kadıköy’de arkadaşlarıyla kartopu oynarken kızgın bir dükkân sahibi tarafından bıçaklanarak öldürüldüğü haberiyle karşılaştım. İnanılır gibi değildi. İnanmak istemedim. Bir rüya olsun istedim.
Sabah korka korka bilgisayarın başına geçtiğimde bunun bir rüya değil kâbus olduğu gerçeğiyle karşılaştım. Nuh’un da son olarak, “Ne olur, bu bir rüya olsun” dediğini öğrenince acım, öfkem ve çaresizliğim katlanarak arttı.