Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı

Birden tenhalaştık.

Eksildikçe ağırlaştık.

Her vedada yükü katlanan, nihayetinde keder karasına boyanan karmakarışık bir yumağa döndü ayrılışlar.

Şimdi, şu an kalbimi bu yumaktan çekip kurtarabilseydim eğer; her koşulda sahneye çıkabilme gücüyle hayranlık uyandıran güçlü aktörler misali, yepyeni bütçe verilerini, şirket sahipliklerini analiz etmeyi bugün de tercih ederdim; emin olun.

Yapamadığım için bağışlayın; izin verin bugünlük, gönül borcu, haber heyecanına çalım atsın.

Borç bahanesiyle, “havuz” a alınan eski gazetemden, TMSF operasyonları sonrası ayrıldığımda, arayan ilk kişiydi kardeşim Utku .

550 milletvekilinden 400'ünü almak yüzde 65'e yakın oy toplamak demek. Bunu Erdoğan ve Menderes dâhil kimse yapamadı. Tabii bu hesap yalnız AK Parti değil, HDP'yi de kapsamıyorsa...

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün Bursa konuşmasında 7 Haziran seçimleri için inanılması zor bir hedef koydu ortaya.

Erdoğan’a göre eğer güçlü başkanlık sistemi, Kürt sorununa çözüm, yeni bir anayasa ve “Yeni Türkiye” isteniyorsa, “gümbür gümbür gelecek” 400 milletvekiline ihtiyaç vardı.

Söylemesi kolay, 400 milletvekili… 550 kişilik Meclis’te 400 milletvekili, sandalyelerin yüzde 72’si demek.

İyi de neden 400?

Sözde adalet adına ve kanun kalkanı altında yürütülen bir tiranlıktan daha gaddarı yoktur!

Charles de Montesqieu

İktidardakiler tarafından halkın özgürlüğünün düzenli ve sessiz biçimde ihlal edildiği anlar, şiddetli ve ani ihlallerden çok daha fazladır.

James Madison

Gözleyenleri kim gözleyecek?

Juvenal

Demokratik hukuk giderek daha fazla, her vatandaşın, doğal olarak, hain olabileceği varsayımıyla işgal ediliyor. Vatandaşın şeytanlığını önlemek için, polis kuvveti, antik doğu monarşilerinde dahi duyulmadık ölçülere ulaştırılıyor.

H. L. Mencken

65 ülke arasında yapılan ve başarıyı karşılaştıran eğitim araştırması PISA'da Türkiye en son ortaöğretim kalitesinde 44'üncü oldu.

Vietnam, Sırbistan ve Estonya bile Türkiye'yi ezdi geçti.

Matematik formüllerini anlama kategorisinde sondan üçüncüyüz.

Okumada OECD ortalamasının altında kalarak 40'ıncı sırada yer aldık.

Fen bilimlerinde 42'nci sıraya oturduk.

Uluslararası çapta gençlerimizin vaziyeti böyle içler acısı.

 *

Gelelim YGS'ye...

2014'te yaklaşık 900 bin aday fen, 420 bin aday matematik testinde tek bir soruyu bile doğru cevaplayamadı. Yani sıfır çekti!

Bir yıl önce matematikte sıfır çekenlerin sayısı 310 bin idi; bu sayı bir yılda 110 bin, yani yüzde 30 arttı.

Siyaset ve düşünce alanında sadece 'Yeni Türkiye' gerçeği yok ki. 'Bilişim Çağı' ile birlikte gelen bir 'Yeni Dünya' da var... İnsanlığın tarihinde dolaşırken bilginin eksik olduğu durumlarda siyasetin de, düşüncenin de dar alanlarda dolaşmak zorunda olduğunu hep görmedik mi? Çünkü bilinmeyenleri ya yok sayarız ya da bunlardan ürkeriz.

İnsanlığın binlerce yılı, bilginin sınırlarını zorlamakla ve sahip olunan bilginin bu bilgiye sahip olanlar tarafından saklanması ile geçti. İçinde bulunduğumuz 'Bilişim Çağı' ise, bilginin bütün insanlık tarafından paylaşılması anlamını taşıyor. Zamanın hızlanması

Bu çağın bir diğer önemli özelliği de, zamanın hızlanmış olmasıdır. Bir buluş geçen yüzyıllarda insanlığın bir çağını açar, bir başkası da o çağı kapatıp yenisini başlatırdı.

Gündemin sıcak konusu başkanlık sistemi.

Bu konudaki yaklaşımı merak edilen Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıklamalarını da dinledik.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un ifadesiyle, “seçim beyannamesinde de yer alacağı aşikar” olan başkanlık sistemine eğer geçilebilecekse bunun nasıl ve en erken ne zaman olabileceği merak konusu.

Ak Parti kulislerinde çeşitli formüllerin tartışıldığı haberleri kamuoyuna yansıyor.

Bu haberlere göre, ilk hedef başkanlık olmakla birlikte, cumhurbaşkanı seçilenlerin partiyle ilişiğinin kesilmesi hükmünü ortadan kaldıran partili cumhurbaşkanı sistemi bile masada. Bunun muhalefeti ikna için bir geçiş olacağı yolunda fikir jimnastiği yapılıyor.

Taş ocaklarında büyük bloklar dinamitle patlatıldıktan sonra hâlâ birbirinden ayrılmamış kütlenin çatlaklarına külünk adı verilen iri ve ağır demir parçaları ve çelik kamalar sokularak parçalanma tamamlanır. IŞİD’in Irak ve Suriye’deki varlığı, büyük patlamadan sonra (ABD’nin Irak’ı işgali ve Suriye’de iç savaşı desteklemesi) bölgeyi yeniden haritalandırmak için külünk gibi kullanıldığını ve bir süre daha gündemde kalacağını gösteriyor.

IŞİD’in bölgede tutunmasını sağlayan iç dinamikler de var; iç dinamik derken vaktiyle Şii ağırlıklı Irak yönetimi tarafından ezilen Sünni Arapların desteğinden daha fazlasını, yani Selefî doktrine bağlı bir örgüt olarak IŞİD’in kullandığı İslâmcı retoriği kasdediyorum. Bu retorik sadece Türkiye’den çok sayıda genç militanı cezbetmekle kalmadı, Batılı pasaport taşıyan militanların da çatı altına girmesine sebep oldu.

Kılıçdaroğlu’nun kullandığı “direnç hakkı” ifadesinin Türkiye’de askeri bir darbeyi meşrulaştıran “anayasal bir kod” olduğunu hatırlattım.

Çoğu post-kemalistlerden olmak üzere, bir çok tepki geldi.

Darbeyi akla getiren hatırlatmalar yapmak, bu açıdan dün ile bugün arasında bağlara işaret etmek hoşuma gitmez.

Ancak bir zihniyet varlığını sık hissetirince hatırlamak ve hatırlatmak kaçınılmaz oluyor.

Nitekim kimileri bu bağları zihniyet düzeyinde aktif bir şekilde kuruyorlar. 40 yıl önce söylenenleri, “DP’nin anayasayı askıya aldığını, diktatörlük kurduğunu ve direncin bir hak olduğunu”, DP yerine AK Parti’yi koyarak, aynı gerekçelerle tekrar ediyorlar. Ve durumu (direnç hakkı kavramını kullanmış olan) John Lock bile kurtaramıyor.

Kısa bir seyahat vesilesiyle yazılarıma 3-4 gün ara verdim. Dönünce baktım ki, Tayyip Erdoğan hiç ara vermeden salvolarını sürdürmüş. Herkese çatıyor. Mesela TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer’e… Onun, “Paralel yapı görmüyorum” demesini içine sindiremedi. İstiyor ki herkes, yolsuzluk iddialarından kurtulmak için oluşturulan hayali senaryoya inansın. Oysa Haluk Dinçer doğru konuştu. “Ben paralel devlet değil, bazı usulsüz dinlemeler görüyorum” dedi.

Üstelik bu dinlemelerin, gerçekten usulsüz olup olmadığı da belli değil. Hele hele, belirli bir örgütlü yapılanmanın ürünü olduğu safsatadan ibaret. Ama milli iradeyi temsil ediyoruz ya… Herkes bizimle hizaya girmeli.

2 lira 12 kuruş

2 lira 24 kuruş

2 lira 40 kuruş

Dolar kurunu ekonomi sayfaları yazar ama, ben hep üçüncü sayfalardan takip ederim.

İşsiz genç kendini astı. Üniversiteli kızın, aile borçlarını ödeyebilmek için fuhuş yaptığı ortaya çıktı. Dört çocuk babası, market soymaya kalktı. Ev kredisi yüzünden tartıştığı eşini öldürdü. Eşini döverken, ayırmak için müdahale eden komşusuna kurşun yağdırdı. Kız arkadaşını pompalı tüfekle vurdu. Sigara istediği hamile kadını, sigaram yok cevabını alınca, karnından bıçakladı. İşadamı Cahit Süzer intihar etti. Cumhuriyet gazetesi muhabiri Barkın Şık canına kıydı. İki kardeş, babalarını öldürdü. Oğluyla birlikte kocasının kafasını kesti. Esnaf tartışması bıçaklı kavgaya dönüştü, yedi kişi yaralandı.

Popüler İçerikler

Fernando Muslera, Jose Mourinho'yu Hedef Aldı: "İstemiyorsa Gidebilir"
Galatasaray'ın Yıldızı Osimhen İçin Fenerbahçe Napoli ile Temasa Geçti
Wanda Nara'nın Icardi'nin Mesajını İfşaladıktan Sonra L-Gante'yle Yaptığı Paylaşım Icardi Fanlarını Kızdırdı!