Dünyada bu çığırı Humeyni başlattı: Salman Rushdie ’nin öldürülmesi için fetva çıkararak. Bu fetva ile, Müslüman dünyasına, İslâm’ın kutsallıklarına Müslümanlar gibi saygı duymayanları öldürmeye hakları olduğunu bildirmiş oldu. Yalnız “ hakkı olmak ” değil, bunun Müslüman için bir görev olduğunu bildirdi. Bu görevi yerine getirecek kişinin cennetlik olması da basit bir mantık gereği.
Ama bunu yaparken aslında ne yapmak istiyordu Humeyni? Benzer olaylardan sonra hep bunu yazdım; ama benzer olayların sonu gelmiyor. Onun için gene yazıyorum: Müslüman dünya ile Müslüman- olmayan dünya, ama öncelikle Batı dünyası arasında her türlü alışverişin durmasını, etkileşimin kesilmesini istiyordu. Yakınlaşmak, anlamak ve sevmek değil, bunun sonu İslâm’ın silinmesidir; o halde, tanımamak, reddetmek ve çatışmak –dolayısıyla öldürmek de. Salman Rushdie’yi öldür, Hollanda’da “ Allah ” adıyla oyun oynayan barmeni öldür, Charlie Hebdo ’yu çıkaranları öldür, Danimarkalı karikatürcüleri öldür vb.