Televizyonu zaplarken gördüm. Tane tane konuşan bir adam AK Saray’ın yapılmasından dolayı neden mutlu olmamız gerektiğini o kadar güzel anlatıyordu ki. O konuşurken ekranın altındaki yazı da sarayı tarif ediyordu. İlk önce ‘milletin sarayı’ ibaresi belirdi ekranın altında, sonra alt yazı, ‘devletin-milletin sarayı’ oldu.
Bu sevimli gazeteci sarayın millete ait olduğunu öyle hararetli bir şekilde anlatıyordu ki, insanın içinden gidip sarayda çay içmek ve “yazık, biz bu saraylarda sefa sürerken bu ülkenin Cumhurbaşkanı kim bilir hangi viranede cefa çekiyor diye” sormak geliyordu.
Yalnız işte, hep ‘uyumsuz’, huzursuz, meselelere milli gözlükle bakmayan birileri çıkabiliyor. Yine öyle birileri çıkıntılık yapmış. Mimarlar Odası Ankara Şubesi, kalkmış TOKİ’ye bu sarayın maliyeti ne diye sormuş. Sana ne kardeşim, o milletin sarayı, senin milletle ne alıp veremediğin var?