Hep kimsenin duymaktan hoşlanmadığı şeyleri söylemek zorunda kalıyorum. Çünkü istenmedik şeylerin olmaması için öncelikle hoşlanmadığımız gerçeklere katlanmamız gerektiğini düşünüyorum.
İstersek, biraz kafayı çalıştırarak kendimizi de başkalarını da sürekli kandırmaya devam edebiliriz, ama böylesi hiçbir derde derman olmaz. Geçtiğimiz hafta içine girdiğimiz karanlık tünelden çıkış yolu bulmanın yolu, önce ne olduğunu iyi kavramak veya kavramaya çalışmak.
Bal demekle ağız tatlanmadığı gibi, barış demekle barış gelmeyeceği belliydi. ‘Savaşmanın kolay, barışmanın zor olduğu’ nu herkes söyleyip duruyor, ama zorluğa katlanmak işimize gelmiyor.