Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı

Orman ve Su İşleri Bakanı, Konya havzasının ‘hidrolojik kuraklığa’ girdiğini açıkladı. Peki madem iş bu noktaya varacaktı, Konya’da neden bol su tüketen ‘sulu tarım’ yapılıp durdu?

Kuraklık sınırındaki bir yerde susuz tarıma ağırlık verilmesi, fazla su istemeyen ürünler yetiştirilmesi gerekirken… Son 10 yılda Konya Kapalı Havzası’nda sulu tarım alanlarının yüzeyi yüzde 40 arttı. Bölgenin yeraltı suları, derin kuyular vasıtasıyla sulu tarımda kullanıldı.

Anadolu, susuz tarımı, buğdayı ve koyunuyla 10 bin yıl kendi kendine yetti. Peki biz ne yaptık? Son 30 yıldır suladık da suladık, yeraltı sularını çok aşağılara çektik. 10 bin yıllık dengeyle oynamaya başladık.

Sulu tarımın nerede biteceği belli değil. Buna dair bir planımız da yok. Dünya sürdürülebilir küçülmeye giderken, biz sürdürülemez büyümeye gidiyoruz. Ancak unutmamalı ki hazıra dağ dayanmaz.

Bunu görüp önlemimizi alalım. Aksi halde 20 yıla bu ‘tatlı hayat’ sona erecek.

Ankara, Türkiye’nin yakın geleceği bakımından gayet kritik bir haftaya başlıyor.

Haftaya bugün, 11 Ağustos’ta Türkiye’nin 12’inci Cumhurbaşkanının ilk turda seçilip seçilmediği belli olacak.

Başbakan Tayyip Erdoğan seçileceğinden emin. Taraftarları şimdiden “Bayram”a hazırlanıyor. Bunu sorgulayanlarla da, kötü İngilizce tercümeleriyle “Ezik” diye dalga geçiyorlar sosyal medyada akıllarınca.

Ezilenlerin sesi diye iktidar olanların şimdi başkalarını eziyor olma kibrine kapılmaları yaman bir çelişki; ama bu da “Yeni Türkiye” paketine dahil herhalde.

İçinizde daha önce duymuş olanlarınız vardır ancak “Acem Ergenekonu” tabiriyle şahsen ilk kez dün karşılaştım. 22 Temmuz operasyonun ana tartışma konusu olduğu anlaşılan “Selam-Tevhid Terör Örgütü” soruşturmasını zamanında yürüten Adnan Çimen, son günlerde yoğun bir şekilde kullandığı twitter hesabında dün şöyle yazmıştı: “Anlaşılan soruşturma sürecinde Osmanlı’nın son döneminden itibaren devlete sızan Acem Ergenekonu suç üstü yakalanmış, bunun verdiği derin hayal kırıklığı ve öfkeyle 7000 kişi dinlendi yalanıyla ortaya konularak, görevini yapanlara linç hareketi başlamıştır.”

Altı gün sonra yapılacak cumhurbaşkanı seçimi, üç aydır Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) yakın markajında. 

Ankara’da sırf bu “misyon” için geçici ofis kiralayan AGİT heyeti, 29 kişiden oluşuyor. 

Heyetin 13 kişilik bölümü politika, hukuk, medya, seçim ve kampanya finansmanı alanlarında uzmanlaşmış analistlerden oluşuyor. Kalan 16 kişi ise “uzun dönemli gözlemci” sıfatıyla; Türkiye’nin toplam 10 iline (İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Kayseri, Konya, Adana, Erzurum, Diyarbakır, Samsun) dağılmış biçimde çalışmalarını yürütüyor.

Önceki gün Amerikan Temsilciler Meclisi ve Senato’su acil harcama kaleminden İsrail’e 225 milyon dolar verilmesini onayladı. Yardım kararı, Temsilciler Meclisi’nde 395 “evet”e karşı sekiz “hayır” oyuyla geçti. Ve Başkan Obama beş haftalık tatiline çıkmadan hemen önce alelacele bu kararı onaylayıp yürürlüğe girmesini sağladı.

Peki, bu para niye acilen veriliyor İsrail’e?

Anketlerin sunduğu bilgiler ve toplumdan yükselen nabzın verdiği işaret, haftaya bugün yeni Cumhurbaşkanı’nın belli olacağını gösteriyor. Sonuç ilk turda alınacak ve Tayyip Erdoğan yeni ve seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olacak görünüyor. Türkiye’nin siyasi tecrübesi ve demokratik eğilimleri de bu sonucu güçlü şekilde destekliyor. Bu varsayım sadece bir seçim sonucu tahmini değil, ülkenin doğal yürüyüşünün de teyididir. Açık ve net bir başarı öyküsünden gelen Başbakan’ın ikinci 10 yılda da sevk ve idarenin başında olması ve halkoyuyla desteklenmiş bir Çankaya modeliyle tahakkuk ettirmesi doğal olandır. Daha açık ifadeyle hem gerekli hem de yeterlidir.

HDP Eş Başkanı Demirtaş, kendisine ‘sol’, ‘Kemalist’ diyen çevrelerin Kürt hareketiyle yüzleşmeye başladığını, karşılıklı önyargıların kırıldığını söyleyerek ‘Bizim de bu ülkenin ulusalcısını, Kemalistini, dindarını yeniden yeniden dinlememiz, önyargıları kırarak birbirini anlayan bir noktada meseleye bakmamız lazım’ dedi

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turuna günler kaldı. Üç aday da son kozlarını oynuyor.

Der Spiegel’in kapağına, -içimi acıtsa da- yaşadığımız siyasi krizi anlatan özlü bir başlık koymuş: “Der Staat Erdoğan”, yani ‘Erdoğan Devleti!’ Aynı şeyi bizim söylememiz o kadar inandırıcı olmuyor.

Sekiz aydan beri hükümet, yasamadaki çoğunluğunu kaldıraç gibi kullanarak devletin içine sızıyor. Adalet ve İçişleri Bakanlığı’ndan sonra sair bürokrasi partinin irâdesine râm edilmekte. Anayasal kurumlar da birer ikişer devşiriliyor. Bu istikametin adı evet, buz gibi parti devletidir.

Peki, tırnak içinde “devlet” bir partinin kendini teslim almasına rıza gösterir mi? Görünürde bir itiraz, eskilerin ‘şanlı bürokratik direnişleri’ yok. Kitlevi memur tayin ve sürgünlerine ses çıkarılmıyor; devlet memurlarının vatandaşı fişleme, gizli arşiv tutma faaliyetlerine göz yumuluyor. Bu sessizliği itaat sayabilir miyiz?

Ortadoğu bataklığı, bir ülkeyi baştan yaratabileceği, toplumun hafızasını sıfırlayabileceği, bireyleri kendi kurduğu laboratuvar ortamında yetiştirebileceği kibriyle hareket eden Kemalist halisünasyonun son ürünlerinden...

Eski-yeni, Doğu-Batı, çağdaş-çağdışı gibi içeriğini kendi doldurduğu ikilikler üzerinden bir ulus inşasına girişen Kemalizm, benimsediği değerleri de zorla halkın üzerine giydirmeye çalıştı. Bunu yaparken sadece ülkemizin tarihini ve dilini değil, ayrılmaz bir parçası olduğumuz koca bir coğrafyayı da inkâr etmeye girişti.

Güvenlik ülkesi başka şey güvenli ülke başka şey!

Galatasaray Kulübü bunu o süper güvenlik kapısıyla, acı bir şekilde, bir basın emekçisinin canıyla öğrendi.

Kendinizi koruyorsunuz…

Ama bir medya işçisini koruyamıyorsunuz işte!

Sadece güvenlikçi bir kulüpten değil, efendilerini ve kendilerini kollayıp gazetesi için kaza geçirmiş gazetecisini bile kolayca işten atabilen bir medyadan söz ediyoruz zaten!

Popüler İçerikler

Askerlerine Cinsel Saldırıda Bulunan Komutana 38 Yıl 70 Ay Hapis Cezası Verildi
Bahis Reklamı ve Teşvik İçin Soruşturma Başlatılmıştı: RTÜK Başkanı TV8 İçin İnceleme Başlatıldığını Açıkladı!
Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu