IŞİD’in ne menem bir tehlike olduğunu, yaptıkları infazları Youtube’a koymalarından, kadın-çocuk demeden öldürmelerinden ve “şeriat” ilanından hâlâ anlamadıysanız... Musul’un işgali ve Türk konsolosluğu çalışanlarının halen rehin tutulmasından herhalde kavramışsınızdır!
Hükümet, rehinlerle ilgili haber yapılmasını “can güvenliği“ nedeniyle yasakladı. Ancak basın, sanki IŞİD’le ilgili tüm haberlere yasak gelmiş gibi tuhaf bir oto-sansür uyguluyor. Yoksa medyanın reflekslikssizliği, Kürt alerjisinden mi kaynaklanıyor?
Aksi takdirde neden IŞİD’in cami ve türbeleri bombalayarak ilerlemesini, Türkmenleri ve Kürtleri öldürmesini sanki dünyanın öte köşesinde olup biten gelişmelermiş gibi versin? Neden Rojava’da olup bitenleri bu kadar yetersiz aktarsın?
Varsa yoksa Cumhurbaşkanlığı seçimleri! Oysa Ortadoğu’daki dengeler bir kez daha altüst olurken, Türkiye’yi de açıkça tehdit eden fanatik saldırganlar burnumuzun dibinde.
Siviller IŞİD’e karşı silahlandı
Günlerdir Urfa’nın Suruç ilçesinin birkaç kilometre ötesinde, Suriye sınırındaki Kobanê (*) şehrine bağlı köylerde, YPG ile IŞİD arasında şiddetli çatışmalar sürüyor. Ancak Kürt kaynaklarının haricinde bölgede nelerin olup bittiğini aktaran yok!