Stratejik derinlik ’ iddiasındakiler Ortadoğu’nun bulanık sularında ‘ boğulalı ’ epey oluyor. Fakat geçen yaz yazılan ‘ değerli yalnızlık ’ destanının dünyaya sunduğu trajikomik manzarayı bile arayacak hale gelebiliriz. Zira sıra ‘ stratejik fırsatçılığa’ gelebilir. Türkiye’nin ‘ bir koyup 10 almakla ’ sembolleşen ‘ fırsatçılık ’ sicilinin bir de siyasal İslam ideolojisiyle bezendiğini düşünürsek, korkmakta haddinden fazla fayda var. Irak’ın Musul kentinin Ortadoğu’nun yeni fenomeni Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) tarafından ele geçirilmesiyle zincirinden kopuveren olaylar, bize en başta bunu gösteriyor.
Aslına bakarsanız ‘ birileri dizginlemezse ’ beklenen oluyor, Irak ve Suriye çatışmaları ayan beyan birleşiyor. Salı günü 48 saatlik saldırının ardından Irak’ın Musul vilayetinin neredeyse tamamını ele geçiren IŞİD artık Suriye’deki Rakka’dan Irak’ın El Anbar ve Felluce hattına uzanan bölgenin hakimi. IŞİD Gaziantep’ten Mardin’e uzanan dört sınır kapısını kontrol ettiğinden zaten ‘ sınır komşumuz ’. Suriye’nin doğusunda kurmuş olduğu emirliğini Irak’ta Musul gibi petrol zengini bir bölgeye yayması, Irak’ın parçalanması açısından ‘ sonun başlangıcı ’ denilse yeridir. Nitekim bir kaç gün içinde ‘ 1916 Sykes-Picot sınırları çoktan bozuldu, haydi silah başına ’ yorumlarını görürseniz şaşırmayın.