31 Mayıs izlenimleri.
İki gazeteci, bir televizyoncu, bir de avukat... Çıktık seyreyledik
İstanbul’u... Gördüklerimiz şunlardı: Adım atmalarına dahi izin
verilmeyen şaşkın ve çaresiz turistler... Gözaltında adını bile
bağıramayan uzun saçlı genç adamlar... İşgal altındaki Bağdat’ta bile
rastlanmayacak denli yoğun kontrol noktaları... Ancak araya adam koyarak
aşılabilen polis barikatları... Evlerin pencerelerinden yükselen
tencere-tava sesleri... Bize çok nostaljik gelen “Oradan gitmeyin,
müdahale var” uyarıları... Yasal mermileriyle üzerimize doğru
yaklaşmakta olan komiserler ve komiser yardımcıları... 12 Eylül dahil
hayatımızın hiçbir döneminde görmediğimiz sayıda sivil/resmi polis...
İşte İstanbul’da bir cevelanın kısa notları... İşte semt semt
gördüklerimiz, işittiklerimiz ve de yaşadıklarımız...