Soma faciası, bu toplumda artık konuşulmaz tartışılmaz olan, dile getirenlere nostaljik dinozorlar gözüyle bakılan, “tarihin sonu”nun ilan edilmesiyle modası geçmiş sayılıp kapitalizmin çöp tenekesine atılan, unutulan, unutturulan hayatî gerçekleri, o gerçeklerin ifade edildiği düşünceleri, kavramları bütün toplumu derinden sarsarak, şok etkisi yaratarak yeniden gündemimize soktu: Kapitalizmin doğasında mündemiç kâr amacı, bu amaca ulaşmanın tek yolu olan emek sömürüsü, insanı-doğayı hiçe sayan vahşi kalkınmacılık anlayışı, işçi sınıfının örgütlenmesi ve mücadelesi, bilinç aşınması ve bilinç inşaı, vb.vb...
Marx’ın, insanlığın düşünce ve pratiğinin son iki yüzyılına damgasını basan anıt eseri Das Kapital’in güncelliği; Soma’da ölüm, yıkım, acı, toplumsal çöküş pahasına ne yazık ki bir kez daha kanıtlandı. Soma; insanı hiçleştiren, sömüren, yabancılaştıran kapitalist düzenin kimsenin görmezden gelemeyeceği bir alan uygulaması oldu. Marx’ın çağ değiştiren dev eseri: Sermaye: Ekonomi Politiğin Eleştirisi kitabının özü özeti Soma’da kafamıza, yüreğimize, öğrenilmiş unutkanlığımıza gülle gibi düştü.