Hükümet üyelerinin ve başbakanın ruh hali, İsveçli bir destek grubunun anorexia (zayıflama) hastalığına tutulanlar için hazırladığı reklam filmindeki gibi. Bu filmde, talihsiz bir kadın aynanın önünde duruyor ve kendisini inceliyor. Aynadan akseden görüntüde balık etli bir kadın görüyoruz. Sonra kamera bir adım geriye çekilip kadının “gerçek” halini gösteriyor. Bu sefer gördüğümüz ise, tamamen iskelete dönmüş, artık zafiyet geçirmek üzere olan bir insanın acıklı görüntüsü oluyor.
Salı günleri başbakanı karşılamak için meclis basamaklarında sıra sıra dizilen vekiller; AK Parti grup konuşmalarındaki dinmek bilmeyen alkış tufanları; bütün işleri sürekli olarak başbakanı olumlamak olan partililer; başbakanın her yaptığında büyük hikmetler bulan yandaş medya organları; bütün bunlar, mıknatıslı civa parçaları gibi bir araya gelip, bir dev aynası meydana getiriyorlar. Bu dev aynasından bakıldığında, demokrasinin hiç bir eksik, gediği görünmüyor; dünya çapında uğranan büyük itibar kaybından ise eser yok. Bu aynadan bakınca hükumetin ve başbakanın daha tüketecek çok kredisi bulunuyor; uzun süre bünye beslenmese bile, idare edecek kadar “kilo fazlası” bulunuyor...