29 Aralık günü de 3 kadın erkekler tarafından öldürüldü bu ülkede. Akademisyen Aylin Sözer, kendi evinde üzerine yanıcı madde döküldükten sonra yakılarak; Vesile Dönmez oğlu tarafından rehin alındıktan sonra başından pompalı tüfekle vurularak; Selda Taş ise evli olduğu erkek tarafından başından ateşli silahla vurularak bu hayattan koparıldı...
Bu kadınların katilleri elbette sadece o erkekler değil. İstanbul Sözleşmesi'ne karşı çıkanlar ve takım elbise giydiği için katillerin cezasında indirim kullanan hakimler de bu cinayetlerin bir parçası.
O kadar korkuyorum ki... Sevsem öldürülebilirim, sevmesem öldürülebilirim, beraber olsam öldürülebilirim, olmasam öldürebilirim. Durduk yere, sokakta bile öldürülebilirim. Adalet sağlanır mı belli değil, katilimi haklı bulanların vicdanı sızlayacak mı belli değil. Allah kahretsin böyle ülkeyi, devleti. Henüz 18 20 yaşında insanlara bile böyle düşündürüyorlar.
Konuşuyoruz, konuşuyoruz, boşa... Görmemiş gibi yapmaya devam edecekler. Ve biz eksilmeye devam edeceğiz her gün birkaç kişi. Sağ kalanlar olarak bugün ölmediğimiz için şükrediyoruz. Ama “Çıkılacak elbet karanlıktan güneşin zaptı yakın”
aynı gün 3 kadın öldürüldü ama nedense Aylin Sözer den başka haber göremiyorum haberlerde . müge anlıyı konulardan ötürü severek izliyorum iki gündür sadece Aylin Sözer den bahsediyorlar. tabi bahsetsinler ama birilerinin ölümünun konuşulması için okumuş büyük yerlere gelmiş mı olması gerekiyor? diğer 2 kadınin haberini birkac haber kanalında tek sefer gördüm. insan ölüyor farkındaysanız . ev hanımı olarak okumamış hiç bir eğitim durumu olmayan öldürülünce birinin üzerinde durulup diğerinin durulmamasi devrimci ruhumu rahatsız ediyor şahsen