Bugün Guy Fawkes Günü. Dünyanın en ünlü komplocularından olan Guy Fawkes, ününe rağmen suikast ve komplo girişiminde başarısız olmuştu. Ancak biz Guy Fawkes Günü'nün anısına sizlere başarılı olan diğer 10 inanılmaz suikasti anlatacağız.
Bugün Guy Fawkes Günü. Dünyanın en ünlü komplocularından olan Guy Fawkes, ününe rağmen suikast ve komplo girişiminde başarısız olmuştu. Ancak biz Guy Fawkes Günü'nün anısına sizlere başarılı olan diğer 10 inanılmaz suikasti anlatacağız.
Guy Fawkes 5 Kasım 1605'teki barut komplosunda Parlamento Binasını uçurmakla görevliydi. Ancak komploculardan birinin bir tanıdığına, saraydan uzak durmasını tavsiye ettiği mektup ortaya çıkınca Fawkes 5 Kasım günü bol miktarda dolu barut fıçısıyla bir mahzende yakalandı. İngiliz tarihinin en büyük vatan haini ilan edildi.
Malcolm X, uzun bir süre boyunca Amerika'da Nation of Islam Hareketi'nin yüzüydü. Ancak bu hareketten ayrıldıktan sonra tehditler almaya başladı ve 21 Şubat 1965 günü dananın kuyruğu koptu. Bir toplantı esnasında, adamın biri 'zenci, elini cebimden çek' diye bağırmaya başladı. Malcolm X ortamı sakinleştirmeye çalışırken biri pompalı silahını çıkararak Malcolm'u göğsünden vurdu. Sonra iki adam daha öne çıkıp 16 el ateş ettiler. Malcolm oracıkta ruhunu teslim etti.
İç savaş esnasında diktatör yetkileriyle donatılan Caesar'ın olması gerekenden çok daha fazla güce sahip olduğu konuşulmaya başlanmıştı. Birçok senatör, Brütüs de dahil suikast planı yaptılar. Suikastı hep birlikte yapacaklardı ki hiçbiri tek başına suçlanamasın. Caesar bir akşam 60'tan fazla senatör tarafından 23 kere bıçaklandı. Kaçmaya çalıştı lakin kendi kanı gözlerini kör etmişti. Bu vaka, başka bir iç savaşın yolunu açtı.
Lincoln suikastı dünyanın en ünlü suikastlerinden biridir. Aslında eş zamanlı olarak Lincoln'ün da dahil olduğu 3 kişiye karşı yapılması planlanmıştı. Lakin Başkan Yardımcısı'nın suikastçisi son anda korkarak vazgeçmiş, Dışişleri Bakanı ise birçok kez bıçaklanmasına rağmen ölmemişti. Lincoln'ün suikastçısı John Wilkes Booth ise tiyatro oyununun en komik sahnesini bekleyip insanların kahkahasını kendi avantajına çevirmek istedi lakin beklenen kahkaha gelmedi. O yine de 'Tiranların sonu böyle olur' diye bağırarak silahını ateşledi.
Romalı politikacı Tiberius, Robin Hood'dan da önce zenginden alıp fakire vermeyi amaçladığı politikaları sebebiyle zengin toprak sahiplerini karşısına almıştı. Seçime girdi ve seçim gününde askerleriyle birlikte bir yas kıyafetiyle senatoya gitti. Bu, seçimi kaybetmenin kendisi için ölüm olacağını ima eden ve kesinlikle zaferi amaçladığını anlatan bir semboldü. Tiberius'un bilmediği şey ise o günün gerçekten kendisinin ölümü olacağıydı. Senatoya girer girmez senatörler oturdukları sandalyeleriyle Tiberius'a vurmaya başladı ve onu döverek öldürdüler. Bu olay siyasetin ilk kıraathane kavgası olarak tarihe geçti.
Rasputin, diğer adıyla 'Deli Keşiş'. Defalarca suikast girişiminde bulunulan bir adam. Rasputin'e yapılan ilk suikast girişiminde karnı bıçakla deşilmişti. Rasputin o olayda bağırsakları dahi dışarı çıkmasına rağmen ölmedi. Bunun sonucunda zamanın prensi Felix Yusupov onu öldürmek için çok daha fazlasının gerektiğini anlamıştı. Fırsatını bulunca Yusupov, Rasputin'e beş kişiyi öldürecek kadar siyanür verdi ama o da etkilemeyince ona üç el ateş etti. Herkes onu öldü sanarken Rasputin bi anda Yusupov'un boğazına yapıştı ve 'seni aptal çocuk' diyerek boğmaya başladı. Ancak Yusupov'un arkadaşları bunu görünce hep birlikte ateş etti ve Rasputin'in cesedini Ivy Nehrine attılar. Tabii ki attıkları cesedi miydi, halen tartışma konusu.
Eşiyle Haziran 1914'te Saraybosna'yı ziyaret eden Ferdinand'ı öldürmek için 6 suikastçi geçiş yoluna dizilmişti. Bunlardan 2 tanesi korkarak orayı terk etti, bir tanesi ise Ferdinand geçerken bomba attı ancak bomba sekerek arkadaki aracı patlattı. Bu suikastçi siyanür içip kendini nehre atarak intihar suikastini tamamlamaya çalıştı lakin nehre girince siyanürü kustu ve nehir çok sığ olduğu için boğulamadı. Ahali tarafından nehirden çıkarılarak linç edildi. Ancak kısa bir süre sonra Sırp bir suikastçi tarafından eşiyle gezerken tabancayla vurularak öldürüldü ve bu olay 1. Dünya Savaşının patlak vermesine yol açtı.
Gustav, İsveç'te monarşiyi sağlama almıştı ve ülkeyi otokrasi ile yönetiyordu. Aşırı derecede keyfi yönetim anlayışı bazı askerleri kızdırdı ve suikast planı yapmaya başladılar. Bu plandan Gustav'ın haberi oldu ancak o sırada maskeli bir baloya katılacağı için gizli kalacağını ve tehlikede olmadığını düşündü. Ancak suikastçiler onu kafasındaki kraliyet yıldızından kolayca tanıdı ve Gustav'ı vurdular. Suikastçiler de maskeli olduğu için kimliklerinin gizli kalacağını düşündü ancak ertesi gün yakalandılar.
Rusya'nın çarı Alexander birçok kişinin düşmanlığını kazanmıştı. Ölümünü sağlama almak için 3 bombacı suikastçi tutuldu. Birincisi, Alexander atlı arabayla şehirde gezerken bombayı kullandı lakin Alexander yerine atı öldürebildi. Araba ise Napolyon'un hediyesiydi ve o da kullanılamaz hale geldi. Alexander bu suikast girişimini umursamadı, pervasızca davranmaya devam etti ve sonunda ikinci bombacı tarafından bacakları parçalanarak öldürüldü.
Troçki, Sovyetler'den kovulduktan sonra birçok ülkede hayatını geçirdi. Meksika'dayken evine gazeteci olduğunu söyleyen Ramon Mercader isminde bir Stalinist'i alma gafletinde bulundu. Ramon, fırsatını bulunca eline aldığı kazmasıyla Troçki'nin kafasına vurdu. Troçki'nin korumaları derhal odaya girdi ve Ramon'u öldürmeye çalıştı ancak Troçki 'Onu öldürmeyin, bu adamın anlatacak bir hikayesi var' diye bağırdı. Aldığı yaranın etkisiyle ertesi gün hayatını kaybetti.
Suikast deyince suikast kelimesine isim veren kişinin adını anmadan olmaz. Hasan Sabbah ve onun haşhaşileri (ing. assassin) 1000'li yıllarda bir çok suikastin faili oldular. Bunlardan belki de en önemlisi Nizamülmülk idi. Nizamülmülk hikayeye göre İsfahan'dan Bağdad'a gidiyordu. Kendisine dilekçe verme bahanesiyle yaklaşıp ben Gazali'nin öğrencisiyim diyen bir haşhaşi, ucunda zehir olan bir hançerle onu öldürdü.