Cumhurbaşkanı çıkaran partilerde liderlik krizi mutlaka yaşanıyor. Bunu Anavatan Partisi ve Doğru Yol Partisi örneklerinde çok sert bir şekilde gördük... ANAP’ın lideri Turgut Özal, Cumhurbaşkanlığı Köşkü’ne çıkınca partisini bırakamadı, hem Cumhurbaşkanı, hem de Başbakan olurum sandı, yanıldı. Özal vefatından önce Başbakanlığa geri dönmeyi hayal etti, ancak buna ömrü yetmedi...
Aynı şekilde Süleyman Demirel, DYP’yi bırakıp Cumhurbaşkanlığı makamına çıkınca gözü arkada kaldı, DYP’nin sözünden çıkmamasını umdu. Ancak Tansu Çillerliderliğindeki DYP buna izin vermek istemedi.
Sonuçta ANAP ve DYP’de bir kısım partililer Başbakan’a göre kendisini ayarlarken, diğer kısmı güç kaynağı olarak Cumhurbaşkanını gördü. Aynı partiden olmalarına rağmen Cumhurbaşkanı ve Başbakan anlaşamadı…