'Ne yersen osun' sözünü hepimiz duymuşuzdur, değil mi? Eğer durum buysa, yediklerinizin sağlığınız için zararlı olmadığından emin olmak istemez misiniz? Bu içeriğimizde, şaşırtıcı derecede yaygın olan en tehlikeli gıdalardan bazılarını inceleyeceğiz.
Arada sırada iyi bir sosisli sandviçi veya bir dilim pastırmayı kim sevmez ki? Ne yazık ki işlenmiş etler koruyucu maddeler ve zararlı kimyasallarla doludur. İşlenmiş et tüketimi kanser, kalp hastalığı ve yüksek tansiyon gibi çeşitli sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilmiştir. Yağsız etleri tercih etmeyi hiç düşündünüz mü? Tavuk, balık ve hindi gibi yiyecekler daha sağlıklı seçeneklerdir ve doğru şekilde hazırlandıklarında aynı derecede lezzetlidirler.
Listemizde sırada rafine şekerler ve tahıllar var. Bunlar tipik beyaz ekmek, hamur işleri ve hatta bazı tahılları içerir. Düzenli tüketim obezite, tip 2 diyabet ve kalp hastalıklarına yol açabilir. Tam tahıllar ve doğal şekerler en iyi seçeneğinizdir. Temel besinleri sağlarlar ve kan şekeri seviyenizi korumada daha iyidirler.
Kızarmış tavuk, patates kızartması, hamburger... fast food birçokları için suçlu bir zevktir, ancak tehlikeleri çok gerçektir. Çok sık tüketim obezite, kalp hastalığı ve diğer çeşitli kronik sağlık sorunlarına yol açabilir. Neden ev yemeklerini denemiyorsunuz? Daha sağlıklıdırlar ve yemeğinize neyin girdiğini kontrol etmenizi sağlarlar.
Son olarak, konserve ürünler, bazı peynirler ve hazır erişte gibi sodyum oranı yüksek gıdalar aşırı sodyum yüksek tansiyon, kalp hastalığı ve felce yol açabilir. Taze, doğal gıdaları tercih edin ve işlenmiş gıdaları satın alırken her zaman sodyum içeriğini kontrol edin.
Gazlı içecekler, vücudunuz üzerinde normal şekerden daha yoğun etkileri olan bir tatlandırıcı olan yüksek fruktozlu mısır şurubu ile doludur. Bu içecekleri düzenli olarak tüketmek sadece kilo alımına ve obeziteye katkıda bulunmakla kalmaz, aynı zamanda tip 2 diyabet, kalp hastalığı ve diş çürümesi riskini de artırır.
Aspartam, sukraloz ve sakarin gibi yapay tatlandırıcılar, şekerin kalorisi olmadan yiyecek ve içecekleri tatlandırmak için kullanılan kimyasallardır. İyi bir alternatif gibi görünseler de, araştırmalar iştahınızı uyarabileceklerini, karbonhidrat isteklerini artırabileceklerini ve yağ depolanmasını ve kilo alımına neden olabilir.
Köpekbalığı, kılıçbalığı ve kral uskumru gibi bazı büyük balıklar, zaten yüksek miktarda cıva biriktirmiş türlerle beslendikleri için yüksek düzeyde cıva içerme eğilimindedir. Bu balıkları tüketmek, ciddi nörolojik sorunlara neden olabilen cıva zehirlenmesine yol açabilir.
Trans yağlar, bir dizi olumsuz sağlık etkisiyle ilişkilendirilen bir doymamış yağ formudur. Öncelikle işlenmiş gıdalarda, fast food ve unlu mamullerde bulunurlar. Trans yağ tüketmek kötü kolesterol seviyenizi yükseltir, iyi kolesterol seviyenizi düşürür ve kalp hastalığı ve felç gelişme riskinizi artırır.
Bu içecekler yüksek şeker ve kafein içerikleriyle hızlı bir enerji artışı sağlar. Ancak kalp çarpıntısına, anksiyeteye, uyku sorunlarına ve dehidrasyona yol açabilirler. Aşırı durumlarda, yüksek uyarıcı seviyeleri nedeniyle nöbetlere veya ani kalp durmasına da neden olabilirler.
Mikrodalga patlamış mısır torbaları, böbrek, mesane ve testis kanseri de dahil olmak üzere çeşitli kanser türleriyle bağlantılı bir kimyasal olan perflorooktanoik asit ile kaplanmıştır. Ayrıca, patlamış mısırın kendisi genellikle trans yağlar (kalp hastalığı ile bağlantılı) ve yüksek miktarda sodyum içerir, bu da kan basıncınızı artırabilir. Kontrollü miktarda sağlıklı malzemelerle birlikte havayla patlatılmış veya ocak üstü patlamış mısır tercih etmek çok daha iyi bir seçimdir.
Yediklerimizi daha bilinçli kararlar vererek seçersek, sağlığımızdan ödün vermeden lezzetli yemeklerin tadını çıkarabiliriz. Düşünmeye değer değil mi?