Bu Yılın Başında Yaşanan Tonga Patlaması, Atmosfere Ozon Tabakasına Zarar Verecek Kadar Çok Su Enjekte Etti

Ocak ayında Tonga'da bir su altı yanardağı patladığında, kül ve volkanik gazlardan daha fazlasını püskürttü; Yeni bir çalışmanın bulgularına göre bu patlamada 58 bin olimpik yüzme havuzu değerinde su buharı atmosfere saçıldı. Çalışmaya göre bu su buharı, volkan patlamasının en yıkıcı yönü haline gelebilir, çünkü bu durum potansiyel olarak küresel ısınmayı şiddetlendirip ozon tabakasını tüketebilir.

Hunga Tonga-Hunga Ha'apai yanardağı 15 Ocak'ta patladığında, 100 Hiroşima bombasına eşdeğer bir kuvvetle, 30 yılı aşkın süredir gezegende gerçekleşen en güçlü patlama oldu.

Patlama, gezegenin etrafına şok dalgaları göndererek atmosferin bir çan gibi çalmasına ve yakındaki kıyıları döven tsunamilerin oluşmasına neden oldu. Kül ve toz bulutu, atmosferde şimdiye kadar kaydedilen herhangi bir patlamadan daha yükseğe ulaştı ve üç gün içinde 590 binden fazla yıldırım çarpmasını tetikledi.

Stratosfere tonlarca su buharı sıçradı.

Yeni çalışmada araştırmacılar NASA'nın Aura uydusu tarafından toplanan verileri, gezegenin yüzeyinden 50 kilometre yüksekliğe kadar uzanan Dünya atmosferinin ikinci katmanı olan stratosfere itilen su miktarını değerlendirmek için kullandılar. Sonuçlar, yanardağın patlamasından bu yana 160 bin ton ek su buharının stratosfere girdiğini ortaya koydu.

Bu, uyduların ölçüm yapmaya başlamasından bu yana stratosfere salıan en büyük su enjeksiyonu.

Araştırmacılar, 1 Temmuz'da çevrimiçi olarak yayınlanan yeni makalede, 'Aşırı su buharının, tipik olarak stratosferde bulunan su buharı miktarının yaklaşık %10'una eşdeğer olduğunu tahmin ediyoruz' dedi. Bu, bilim insanlarının şimdiye kadar gördüğü en büyük artış. Araştırmacılar, su buharının yaklaşık 5 yıl boyunca stratosferde kalabileceğini de yazdı. Bilim insanları, patlamanın okyanus yüzeyinin yaklaşık 150 metre altında olduğunu göz önüne alarak, Tonga patlamasının atmosfere büyük miktarda su buharı enjekte etmesinin şaşırtıcı olmadığını söylüyor. Volkan patladığında, patlayan magma ile temas eden deniz suyu hızla aşırı ısındı ve bu da büyük miktarlarda 'patlayıcı buhar' ile sonuçlandı. Patlamanın bu kadar güçlü olmasının ana nedenlerinden biri de bu. Bununla birlikte, salınan su miktarı ilk kez doğru bir şekilde ölçüldü.

Normalde, büyük volkanik patlamalar atmosferde yansıtıcı bileşikler oluşturabilen kükürt dioksit gibi büyük miktarlarda kül ve gaz açığa çıkarırlar.

Bu volkanik yan ürünler, güneş ışığının gezegenin yüzeyine ulaşmasını engelleyebilir ve bu da atmosferi soğutabilir. Bununla birlikte Tonga patlaması, benzer büyüklükteki patlamalara kıyasla şaşırtıcı derecede düşük seviyelerde kükürt dioksit üretti ve saldığı külün çoğu hızla yere düştü. Sonuç olarak, uzmanlar başlangıçta su altı patlamasının Dünya'nın iklimi üzerinde minimum etkileri olacağını tahmin ettiler. Ancak bu tahminler, yanardağın yaydığı kül ve gaz miktarına dayanıyordu; atmosfere salınan su buharı pek önemsenmemişti.

Araştırmacılar salınan bu fazlalık su buharının, sera gazları gibi atmosferi ısıtabilecek bir etkiye sahip olabileceği konusunda uyardı.

Suyun normalde atmosferden iki ila üç yıl içinde düşen kükürt dioksit gibi diğer volkanik gazlardan daha uzun süre kalması muhtemel olduğundan, suyun ısınma etkisi gazların yarattığı herhangi bir soğutma etkisinden daha uzun sürecek. Araştırmacılar bu yüzden Tonga patlamasının muhtemelen gezegende soğutma etkisinden ziyade ısınma etkisine neden olacak ilk patlama olduğunu söylüyorlar.

Salınan çok miktarda su buharı ozon tabakasıyla etkileşime girebilir.

Araştırmacılar ayrıca, su buharındaki bu kadar keskin bir artışın stratosferdeki ozon miktarını azaltabileceğine ve dolayısıyla Dünya'daki yaşamı Güneş'ten gelen zararlı ultraviyole radyasyondan koruyan ozon tabakasını potansiyel olarak zayıflatabileceğine dikkat çekti. Stratosferik su zamanla OH iyonlarına parçalanabilir. Bu iyonlar, su ve oksijen oluşturmak için üç oksijen atomundan oluşan ozon ile reaksiyona girebilir. Ancak araştırmacılar, bu durumun ozon tabakasını bir bütün olarak nasıl etkileyeceğinin belirsiz olduğunu yazdı.

Araştırmacılar artan su buharının, iklim değişikliğinden sorumlu ana sera gazlarından biri olan atmosferdeki metan miktarını azaltabileceğini de düşünüyorlar.

Ozonla reaksiyona giren aynı OH iyonları aynı zamanda metanla da reaksiyona girerek atmosferde metandan çok daha az ısı tutan bir metil radikali oluşturabilir. Araştırmacılar, metandaki bu potansiyel azalmanın su buharının neden olduğu ısınmanın bir kısmını dengelemesini umuyor. Bununla birlikte çalışmayı yapan bilim insanları, Tonga patlamasının küresel iklim etkilerini tahmin etmek için hala çok erken olduğunu konusunda hemfikir. Araştırmacılar, 'İklimdeki değişen rollerini daha iyi ölçmek için bu patlamadan ve gelecekteki patlamalardan salınan volkanik gazları izlemeye devam etmek çok önemli' diyorlar. 

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!

Bu içerikler de ilginizi çekebilir

Yapılan Son Çalışmalara Göre İnsanlar Aşırı Sıcağa Sanıldığından Daha Dayanıksız Olabilir
Dünya'nın En Uzun Sıradağlar Zinciri Olan And Dağları'nın Yerkabuğu Gün Geçtikçe Çöküyor!
Ekinleri Üst Üste İstifleyerek Yapılan 'Dikey Tarımın' Neden Çiftçiliğin Geleceği Olduğunu Açıklıyoruz

Popüler İçerikler

Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı