Mardin'in en ünlü yemeklerinden biri olan Kaburga Dolması adeta yiyenleri kendinden geçiriyor. Farklı kültürlerin sentezlenmesiyle oluşan bu yemek sofraların göz dolduranlarından biri olacak.
Tarif
İç pilavı hazırlamak için pirinci derin bir kaba alın ve tuzlu ılık su ile ıslatıp en az 15 dakika kabarması için bırakın. Kuş üzümlerini de su dolu bir kasenin içinde beklemeye alın. Pirinç kabarırken, bir tencereye 2 yemek kaşığı tereyağını alın ve ince ince doğradığınız soğanları ilave edin. Soğanlar pembeleşmeye başladığında dolmalık fıstıkları ekleyin ve bir süre kavurun. Ardından ince ince doğradığınız sarımsakları ilave edin. Biber ve domates salçalarını da ekleyip, üstüne bir bardağa yakın su ilave edip karışımın özdeşleşmesini sağlayın. Sonrasında süzüp yıkadığınız pirinci ekleyin ve bir süre kavurun. Yaklaşık ½ su bardağı kadar daha su ilave edin ve iyice karıştırın. Ardından baharatları eklemeye başlayabilirsiniz. Yenibahar, kimyon, kişniş, tarçın, tuz, karabiber ve süzdüğünüz kuş üzümlerini ilave edip güzelce karıştırın. ½ su bardağı kadar daha su ilave edin ve 1 yemek kaşığı daha tereyağını da ekleyip tereyağı eriyene ve karışımınız özdeşleşene dek karıştırın. Böylece yarı pişmiş bir pilav elde etmiş olacaksınız. Tencerenin altını kapatın. Tencerenin altını kapattıktan sonra ince ince doğranmış maydanoz ve dereotunu da pilava ilave edip güzelce karıştırın. İç pilavınız hazır. Kuzu kaburgasını alın, eğer kasabınız kaburganın içini doldurmanız için bir cep hazırlamadıysa, kendiniz hazırlamak için; oldukça keskin ve sivri uçlu bir bıçakla kaburganın üst deri kısmıyla kaburga kemiklerinin olduğu kısmı birbirinden ayırmak için bıçağınızı kaburga kemiklerine paralel tutarak ve yavaş yavaş keserek bir cep açın. Açtığınız bu cebi yumruğunuzu da kullanarak tüm kaburga boyunca genişletin. Böylece kaburga kemikleri ile üst deri arasında, iç pilavı doldurabileceğiniz bir boşluk elde etmiş olacaksınız. Hazırladığınız bu cep kısmına yarı pişirmiş olduğunuz iç pilavın yarısını bir kaşık yardımıyla doldurun ve kaburgayı bir iğne iplikle dikerek ağzını kapatın. Böylece kaburga dolması pişerken içerisinde pişip büyüyecek olan pirinç taneleri dışarı çıkamayacaklardır. Hazırlayıp içini doldurduğunuz kaburga dolmasını oldukça geniş bir fırın tepsisine alın, tepsinin içerisine tepsiden taşmayacak kadar su doldurun ve tepsiyi alüminyum folyo ile hava almayacak şekilde kapatın. Böylece kaburga dolması su buharıyla birlikte yavaş yavaş pişmiş olacak. Önceden 225 derecede ısıttığınız fırına verin ve yaklaşık 2,5 saat pişmeye bırakın. Bu sırada üzeri için sosunu hazırlayın. Bir tavada ısıttığınız zeytinyağına salçayı ve suyu ilave ederek iyice karıştırın. Ardından bal, nar ekşisi ve toz kırmızı biberi ekleyin ve sosunuzu hazırlayın. Yarısını kaburganın içine doldurmuş olduğunuz iç pilavın kalan yarısını yaklaşık 1,5 su bardağı sıcak su ilavesi ile suyunu çekene kadar pişirin. 2,5 saatin sonunda kaburga dolmasını fırından çıkartın ve alüminyum folyuyu açın. Hazırladığınız sosu kaburganın üzerine güzelce sürün ve kaburga dolmasını üstü açık bir şekilde tekrar fırına verip yaklaşık 15-20 dakika daha pişirin. Kaburga dolmasının üstü kızarıp, derisi çıtır çıtır olduğunda dolmanız pişmiş demektir. Fırından alın ve bir servis tepsisine yerleştirin. Tepsinin boş kalan kısımlarını da pişirdiğiniz iç pilavı ilave ederek süsleyin. Artık servis edebilirsiniz.
Patlıcansız bir iftar sofrası düşünülemez. Kıyma ve patlıcanın mükemmel karışımı hem misafirlerinizin hem de sizin aklınızı başınızdan alacak.
Tarif
1 su bardağı sıcak su ile patlıcanları alacalı soyun. Tuzlu suyun içinde acısı çıkana kadar 30 dakika bekletin. İyice kurulayın ve tavada kızartın. Yemeklik doğranan soğanı soteleyin. Üzerine kıymayı ve biberleri ekleyin. Kıyma pişmeye yakın salçayı ekleyin ve kokusu çıkana kadar kavurun. Kalan malzemeleri de ilave edip 5 dakika pişirin. Borcama patlıcanları yerleştirin. Ortasını açıp kıymalı harçtan dökün. Sos için salçayı tereyağını ve baharatları karıştırın, borcama dökün. Önceden ısıtılmış 165 derece fırında 22-23 dakika pişirin. Servis edebilirsiniz.
Pilavın biricik yari olan etli kuru fasulyeye kim hayır diyebilir ki? Özellikle Ramazan aylarında sofraların vazgeçilmezlerinden biri olan bu tarife bayılacaksınız.
Tarif
Bir tencerenin içerisine sıvı yağı ve soğanı ekleyip kavurun. Daha sonra öncesinde haşladığınız etleri de içine alıp kavurun. Soğanlar ve etler kavrulduktan sonra salçayı ve daha sonra da 1 gece önceden ıslattığınız fasulyeyi ilave edin, karıştırın. Üzerine suyu ve kalan malzemeleri ilave edin. Kapağını kapatıp fasulyeler yumuşayana kadar pişirin. Yemeğiniz servise hazır!
İçli köftenin cazibesi bir başkadır. Şekli, kızarışı, duruşu her şeyi çok başka. Üstelik istediğiniz şekilde de pişirebilirsiniz. İster haşlama ister kızartma ister soslu! Ramazan sofralarının tadı o olmadan kesinlikle eksik.
Tarifi
2 adet soğanı ince ince doğrayın ve tavada pembeleşinceye kadar kavurun. Ardından salçayı ekleyerek kavurmaya devam edin. Hafif su ilavesi ile yumuşak kalmasını sağlayın. Tuz, ceviz, baharatlar ve incecik kıyılan maydanozları ekleyin ve ocağı kapatın. 1 bardak soğuk suyun içerisinde ince bulguru ıslatın. Suyunu çeken bulgura tuz ve baharatları ekledikten sonra 15 dakika boyu yavaş yavaş su ilavesi yaparak yoğurun. Bu aşamadan sonra unu ekleyin ve yaklaşık 5 dakika kadar yoğurun. Elinize aldığınızda dağılma olmuyorsa kıvamı tamamdır. Cevizden hafif büyük parçalar alın ve başparmak yardımıyla ara ara su alarak içi ince olacak şekilde açın. Şekli tamamlamak için iç harçtan koyun ve limon şekline benzer olacak halde yukarı doğru uzatın. Hazırlanan içli köfteleri kızgın yağda kızartın.
Haşlamak İçin: Tencereye sıcak suyu alın ve içine 2-3 parça limon tuzu, 1 tatlı kaşığı tuz ilave ederek kaynatın. İçli köfteleri haşlamak üzere suyun içine atın. İçli köfteler haşlandığında suyun yüzüne çıkacaktır.
Sadece Ramazan sofralarının değil tüm sofraların en güzel başlangıç şekillerinden biridir tarhana çorbası. Hastalara verdiği şifa, doyuruculuğu ve lezzeti onu vazgeçilmeyecek bir tat haline getiriyor.
Tarifi
Sıvı yağda salça, nane, pul biberi ve tarhanayı kavurun. Suyu ekleyip karıştırarak kaynatın. Kaynadıktan sonra koyulaşana kadar karıştırmaya devam eden. Tuzla tatlandırın. Servis edebilirsiniz.
Çorbanın lezzetinden ödün vermeyenlerin baş tacı olan bu çorba hem lezzetli hem doyurucu.
Tarifi
Bulgurun içine un, yumurta, tuz ve kırmızı biberi ekleyerek su yardımıyla yoğuruyoruz. Soğanları ince ince kıyıp, kıymayla karıştırarak yağda kavuruyoruz. Kavrulmuş kıymaya salça, maydanoz ve karabiber ilave edip, soğumaya bırakıyoruz. Daha önce yoğurduğunuz bulgurlardan iri ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp köfte biçimi veriyoruz. Bulgur köftelerinin içini oyup, hazırladığımız kıymalı karışımından bir çay kaşığı koyup içli köfte yapar gibi kapatıyoruz. Bulgurun bir kısmından da içi boş yuvarlaklar yapıyoruz. Köfte ve bulgur toplarını kaynamış suda veya et suyunda haşlıyoruz. Daha sonra yağı tavada kızdırıp haşlanmış nohutu, kızgın yağı ve salçayı ilave ederek pişiriyoruz.
Ramazan ayının en çok tercih edilen tatlılarından biri olan Güllaç adeta yeme de yanında yat tatlısı! Üstelik yapılışı da oldukça kolay. Süt ve şekerin müthiş uyumunu sofralarınızdan eksik etmeyin.
Tarif
Bir tencereye süt ve şeker alınır, tamamen eriyene kadar karıştırılır. Süt elinizin yakacak sıcaklığa ulaştığında altı kapatılarak oda sıcaklığında ılıması için beklenir. Eğer sütü kaynatırsanız tatlı hamur olacaktır. Bu nedenle sütün el yakmayacak sıcaklıkta olmasına çok dikkat etmeniz gerekir. Bir tepsiye güllaç yaprağının parlak kısmı yukarı bakacak şekilde konur. Ardından her yeri ıslanmak üzere süt karışımı dökülür. Bu şekilde 5 kat güllaç yaprağı için aynı işlem uygulanır. 5. kattan sonra ceviz serpiştirilir ve diğer yapraklar yine ıslatılarak dizilir. Süt karışımından bir bardak kalacaktır. Buna gül suyunu ekleyip tatlının üzerinde gezdirin. Tatlının dinlemesi ve güzel bir tada sahip olması için 3 saat kadar buzdolabına kaldırın. Son olarak tatlının üzerine ceviz ekleyerek süsleyebilir ve servis edebilirsiniz.
Köftenin şanını kim inkar etmiş ki biz edelim. Gaziantep'e ait olan sini köftesi sofraları krallara layık hale getirecek.
Tarif
Soğanı soyup rendeleyin. Bulguru yıkayıp süzün. Kıymayı çukur bir kaba alıp bulgur, soğan, salça, tuz ve baharatı ilave edin. Malzemeleri birbirine yedirip yoğurun. Hazırladığınız köfte harcını yağlanmış kare fırın kabına yayın. Önceden ısıtılmış 180 dereceye ayarlı fırında 20 dakika pişirin. Kare şeklinde dilimleyip sıcak servis yapın.
Güzel bir yemeğin ardından yenilen o enfes kadayıf tatlısı! Hayali bile harika.
Tarif
Tatlının yapımına şerbeti hazırlamakla başlayabiliriz. Bunun için su ve şekeri bir tencereye alın, kaynayana kadar pişirin. Kaynadıktan 10 dakika sonra yarım limon suyunu ekleyin. Bir 5 dakika daha kaynatıp ocaktan alarak soğumaya bırakın. Ardından tel kadayıfları derin bir karıştırma kabına alın, ilk sıcağı çıkan eritilmiş tereyağını gezdirin. Kadayıf tellerinin yağlanması için iyice harmanlayın. Şimdi kadayıfın yarısını alın ve ufak bir borcama yerleştirin. Sıkıca bastırarak kadayıfı güzelce sıkıştırın. Bu aşamadan sonra ceviz içini kadayıfın üzerine bol miktarda yayarak kalan kadayıfı yerleştirin. Avuç içinizle tekrardan tatlıya bastırın. Fırınınızı 180 derece ayara alıp biraz ısıtın. Tepsiyi fırına vererek yaklaşık 40 dakika pişirin. Fırından aldıktan sonra ilk sıcağı çıkan tatlının üzerine soğuk şerbeti dökün. Tatlı hazır. Şerbeti çekmesi için 1-2 saat dinlendirdikten sonra artık tüketebilirsiniz. • Dilimlendikten sonra servise sunabilirsiniz.
Antalya usulü bu piyazın tadı bambaşka. Ramazan sofralarının en çılgın misafiri olabilir kendisi.
Tarif
Soğanları piyazlık doğrayıp sumak ile iyice ovun. Sonrasında bir kasede kuru fasulye, domates, taze soğan ve sumaklı soğanları karıştırın. Üzerine haşlanmış yumurta ve maydanoz ekleyin. Bir kapta kalan malzemeleri iyice karıştırıp üzerine dökerek servis edin.
Bu sofraların demirbaşı tabii ki pide! Dışardan da alabilirsiniz ancak kendi ellerinizle yaptığınız sıcak pidenin tadı üst kalite olacaktır.
Tarif
Pide için her şeyden önce maya hazırlanır. Ardından karıştırma kabına sırayla maya, şeker, su ve süt koyulur ve karıştırılır. Burada püf nokta su ve sütün ılık olmasıdır. Hazırlanan mayanın üzeri un ile kapatılır ve bu şekilde havayla bağlantısı kesilir bunun ardından hazırlanan maya kabarır. Maya kabarmaya başladıktan sonra üzerine sıvı yağ ve un eklenir. Görece biraz daha cıvık bir hale gelen hamur yoğrulur. Yoğrulup şekil verilen Ramazan pidesi, hazırlandıktan sonra pidelerin üzerine yumurta sarısı ve susam konularak son dokunuşlar yapılır ve pişmeye bırakılır.