Bu Yazı Okuyan Herkese 'Ben Ne Yapıyorum?' Dedirtiyor!

Günümüzde hemen herkes 'başkalarına göstermek' için yaşıyor. Yediklerini, içtiklerini, aldıklarını, verdiklerini mutlaka birilerine gösterme ihtiyacı duyuyor. Hatta 'çok beğenilir' diye hiç keyif almadıkları yerlere gidip hiç keyif almadıkları şeyler yapabiliyor. Sırf bunun için aylarca çalışarak kazanabilecekleri paralara son model telefonlar kullanıyorlar. 

Barış Balcı'nın hikayesi, hepimize 'Ben ne yapıyorum?' dedirtiyor...

Bakın ben sizin paylaşmaya utanacağınız bir fotoğrafı burada binlerce insanın önünde hiç çekinmeden paylaşıyorum.

Köylerde gezerken inek dışkılarından yeni yapılmış buram buram kokan tezeklerin yanında elimde simit yiyerek dolaşıyorum…

Satsanız 150 lira etmez, ama bir hafta sarjım dayanıyor, üstelik istediğim her yeri rahatça arayıp, bütün sosyal medya hesaplarıma bakıp, maillerime cevap verip, kaybolduğumda navigasyonuyla yolumu bulabiliyorum.

Her ortamda da masanın üstüne çekinmeden koyuyorum…

Aynı şekilde 7 yıldır aynı telefonu kullandığım için de hiç kimse beni küçük görmüyor…

Sadece geçtiğimiz yıl ülke ekonomisine 5.2 milyar dolar para kazandıran bir ekibin masa başındaki ismiyim.

Ayrıca turizm veya kırsal alanda yapılacak her projeye 10 milyon liralık hibe desteği sağlayan imzaya sahibim…

Sizin mevkinize, beyninize ve kariyerinize bakıyorlar.

Telefonunuza veya yediğinize içtiğinize değil, anlatabildim mi?

Aldığınız maaş ise tam 12 bin lira!

Sonra Turizm Bakanlığına geçerseniz eğer, aldığınız bu maaşı da katlıyorsunuz.

Size yemin ediyorum buraya Samsung’u, Iphone’u üreten adamlar geliyorlar ve ellerinde halen 10 senelik telefonlarla konuşuyorlar, fakat devamlı ellerinde kitap var ve okuyorlar.

Kendilerini geliştiriyorlar…

Telefonları sadece çaldığı zaman çantalarından çıkartıyorlar, çünkü hayatı gerçekten gezerek eğlenerek sosyal bir şekilde yaşıyorlar.

Magazin manyaklarının takıldığı Instagram’da veya sanal alemlerde değil!

Neden yeni yaptığınızı kullanmıyorsunuz?, diye sorduğumda ”Çünkü ihtiyacım yok” diyor!

Düşünsenize ne kadar eski araba kullanıyor olsa da ”İşte bu adam Volvo’nun mühendisi” diyorlar o kadar !..

Geriye kalan benim telefonumun modeliymiş, ayakkabımın markasıymış, nerede kiminle ne yediğimmiş.

Yemin ediyorum kimsenin umurunda bile değil arkadaşlar.

Çünkü bunlarla adam yerine konulmuş olmuyorsunuz !…

Umarım az da olsa bir şeyler anlamışsınızdır da geleceğinizi düşünüp ailelerinize acı çektirmezsiniz!

Popüler İçerikler

Daron Acemoğlu'nun Atatürk Hakkındaki Yorumlarına Gelen Tepkiler
Yeni Sezonda TV Ekranları Fena Karıştı: 5 Dizinin Ertelendiği Sezonda 6 Dizi Şimdiden Final Yaptı!
Galatasaray'ın Yıldızı Osimhen İçin Fenerbahçe Napoli ile Temasa Geçti
YORUMLAR

Yahu bazıları nereye çekmişler olayı. Adam size teknolojiyle ilgilenmeyin, Instagram'a hiç girmeyin, hiç marka giyinmeyin, hiç telefon almayın vs demiyor, "kapitalizmin kölesi olmayın" diyor. Orta halli insanlar var çevremde, çoğunun kendine hali yok ama tonla borca girip illa ki son model telefonları alıyorlar. Bir Türk kahvesi fotoğrafı yerine, bir çoğu Starbucks'a gidip aslında pek o sevmedikleri kahvelerden içiyorlar. (Bende içiyorum ama tadını sevdiğim için, tadını sevmemelerine rağmen hava olsun diye içenlerden bahsediyorum) Güzel bir mekan, duvarda çizili bir sokak sanatı gördüklerinde arabadan inip onun önünde fotoğraf çekilip, Instagram'a atmak için binbir takla atan insanlar tanıyorum. İnsanız biz, çalışıyoruz, zorlanıyoruz, emek harcıyoruz. O parayı istediğimiz şeylere harcamak hakkımız. Ama çoğunun elinde zaten var Iphone 6-7, X çıkıyor daha şimdiden nasıl alsak diye düşünüyorlar. Neden? "Çünkü ayfonnn abi yaaa" Oraya borç buraya borç, yok aydan aya yok taksit taksit, senden daha fazlasını bile alıyorlar. Telefonun taksidi bitene dek telefon bozuluyor. Alıp gönül rahatlığıyla kullanamıyorsun, her ay ödemesi geliyor ama yine de lüksünden geri kalmıyorsun. Hadi bunun için teknoloji meraklısısınız diyelim. Ya gerçekten kendine dahi hali olmayıp, bir kitap için bile "çok pahalı" diyen ama o dönemde moda diye kendine yakışmayan kıyafetlere tonlarca para harcayanlara, bir sürü makyaj malzemesi olduğu halde -ürünlerin son tüketim tarihi çabucak geçmesine rağmen- haddinden fazla malzeme alanlara ne diyelim? Peki ya başkalarına özenip "benliğini" unutan ve bambaşka bir kılığa bürünen, özünü unutan insanlar? Instagram'da ünlü olmak için gerçek hayatını yoksayanlara? Bir insanı tanıdıklarında, insanın kendi özünden çok, sosyal statüsüne ve giydiği markalara, takıldığı mekanlara bakanlara ne diyelim o zaman? Evet herkesin kendi tercihidir fakat aşağılamak ayıptır. Böyle sürü psikolojisine sahip bir nesil yetişiyor aramızda. Arkadaşın demek istediği de bu, her şey tadındayken hoş güzeldir. Hayatınızı teknolojiye, sosyal medyaya göre şekillendirmeyin. Eğer cidden başarılı olmak istiyorsanız bunlar sizin hayatınızda geride kalmalı. Özetle "her şeyin fazlası zarar"

Pasif Kullanıcı
19.09.2017

ablacım çok güzel yazmışsın severek okudum ama şeyi merak ettim onedionun sahibi misin sen bu kadar uzun yorumu nasıl tek seferde paylaştın bizde 3e böldürür bu yorumu site ya

17.09.2017

Ben bu felsefeyi bir kaç aydır hayatıma soktum sayılır ve instagramda ne kadar zaman kaybettiğimin farkına vardım. İnsanların bugün sinemaya, restauranta, oraya buraya gittiklerini neden her gün takip edip fani dünyadaki zamanımdan çalıyorum ki? Onun yerine sevdiğim bir işi yapmam daha mantıklı değil mi? Bazen tatil günlerinde elime telefonu alıp kaptırıp gidiyorum akşam olduğunda tüm gün ne yaptığımı düşündüğümde sosyal medyada neye baktığımı bile hatırlayamıyorum. Uzun lafın kısası: Zamanın en değerli şey olduğu dünyada baktıktan 10 saniye sonra unutacağınız şeylerle zaman harcamayın eyy dostlar. Kafam şimdi o kadar rahat ki inanamazsınız

18.09.2017

biz yapınca cimrilik, fakirlik oluyor. Başkası yapınca ouu adama bak

Pasif Kullanıcı
18.09.2017

aynen mk cok sacma tezegin yaninda simit yiyip instaya atmak nedir aq? hayir yapamayacagim seymi? yok! hayatimiz bok camur icinde zaten de ne biliyim. bizim yasadigimiz hayati, zaten okuyup bildigimiz seyleri kaleme almis iste :D

TÜM YORUMLARI OKU (47)