Günümüzde hemen herkes 'başkalarına göstermek' için yaşıyor. Yediklerini, içtiklerini, aldıklarını, verdiklerini mutlaka birilerine gösterme ihtiyacı duyuyor. Hatta 'çok beğenilir' diye hiç keyif almadıkları yerlere gidip hiç keyif almadıkları şeyler yapabiliyor. Sırf bunun için aylarca çalışarak kazanabilecekleri paralara son model telefonlar kullanıyorlar.
Barış Balcı'nın hikayesi, hepimize 'Ben ne yapıyorum?' dedirtiyor...
Yahu bazıları nereye çekmişler olayı. Adam size teknolojiyle ilgilenmeyin, Instagram'a hiç girmeyin, hiç marka giyinmeyin, hiç telefon almayın vs demiyor, "kapitalizmin kölesi olmayın" diyor. Orta halli insanlar var çevremde, çoğunun kendine hali yok ama tonla borca girip illa ki son model telefonları alıyorlar. Bir Türk kahvesi fotoğrafı yerine, bir çoğu Starbucks'a gidip aslında pek o sevmedikleri kahvelerden içiyorlar. (Bende içiyorum ama tadını sevdiğim için, tadını sevmemelerine rağmen hava olsun diye içenlerden bahsediyorum) Güzel bir mekan, duvarda çizili bir sokak sanatı gördüklerinde arabadan inip onun önünde fotoğraf çekilip, Instagram'a atmak için binbir takla atan insanlar tanıyorum. İnsanız biz, çalışıyoruz, zorlanıyoruz, emek harcıyoruz. O parayı istediğimiz şeylere harcamak hakkımız. Ama çoğunun elinde zaten var Iphone 6-7, X çıkıyor daha şimdiden nasıl alsak diye düşünüyorlar. Neden? "Çünkü ayfonnn abi yaaa" Oraya borç buraya borç, yok aydan aya yok taksit taksit, senden daha fazlasını bile alıyorlar. Telefonun taksidi bitene dek telefon bozuluyor. Alıp gönül rahatlığıyla kullanamıyorsun, her ay ödemesi geliyor ama yine de lüksünden geri kalmıyorsun. Hadi bunun için teknoloji meraklısısınız diyelim. Ya gerçekten kendine dahi hali olmayıp, bir kitap için bile "çok pahalı" diyen ama o dönemde moda diye kendine yakışmayan kıyafetlere tonlarca para harcayanlara, bir sürü makyaj malzemesi olduğu halde -ürünlerin son tüketim tarihi çabucak geçmesine rağmen- haddinden fazla malzeme alanlara ne diyelim? Peki ya başkalarına özenip "benliğini" unutan ve bambaşka bir kılığa bürünen, özünü unutan insanlar? Instagram'da ünlü olmak için gerçek hayatını yoksayanlara? Bir insanı tanıdıklarında, insanın kendi özünden çok, sosyal statüsüne ve giydiği markalara, takıldığı mekanlara bakanlara ne diyelim o zaman? Evet herkesin kendi tercihidir fakat aşağılamak ayıptır. Böyle sürü psikolojisine sahip bir nesil yetişiyor aramızda. Arkadaşın demek istediği de bu, her şey tadındayken hoş güzeldir. Hayatınızı teknolojiye, sosyal medyaya göre şekillendirmeyin. Eğer cidden başarılı olmak istiyorsanız bunlar sizin hayatınızda geride kalmalı. Özetle "her şeyin fazlası zarar"
Ben bu felsefeyi bir kaç aydır hayatıma soktum sayılır ve instagramda ne kadar zaman kaybettiğimin farkına vardım. İnsanların bugün sinemaya, restauranta, oraya buraya gittiklerini neden her gün takip edip fani dünyadaki zamanımdan çalıyorum ki? Onun yerine sevdiğim bir işi yapmam daha mantıklı değil mi? Bazen tatil günlerinde elime telefonu alıp kaptırıp gidiyorum akşam olduğunda tüm gün ne yaptığımı düşündüğümde sosyal medyada neye baktığımı bile hatırlayamıyorum. Uzun lafın kısası: Zamanın en değerli şey olduğu dünyada baktıktan 10 saniye sonra unutacağınız şeylerle zaman harcamayın eyy dostlar. Kafam şimdi o kadar rahat ki inanamazsınız
biz yapınca cimrilik, fakirlik oluyor. Başkası yapınca ouu adama bak