Bilgisayar mühendisi Naciye Torunlar Aksu, evlendiği eşinin otizmli oğlu Ayberk'i otizmin iç dünyasından çekip aldı.
İleri seviyede otizmli olan Ayberk sallanmak, bağırmak, istemsiz hareketler yapmak dışında hiçbir şey yapmıyormuş; dışarıya tamamen kapalıymış. Obezite sorunu varmış ve ağız kaslarını kontrol edemediği için salyaları akıyormuş.
Naciye Hanım, otizmli insanların başarı öykülerini bulmuş: Bill Gates, Temple Grandin, Arşimet, Beethoven gibi binlerce Otizmli başarılı insanların hikayesini okuyunca 'Onlar başardıysa Ayberk neden yapamasın, Ayberk’in onlardan ne eksiği var?' diye düşünmüş.
Davranışlarında onu taklit etmiş. Arabaya binmek, spor yapmak, müzik dinlemek ve hamburger yemek gibi sevdiği şeyleri beraber yapmışlar. Ve bu şekilde Naciye Hanım Ayberk'in dünyasına girebilmiş.
Mesela bir kelimeyi öğretebilmek için 200 defa tekrarlamış.
Abdullah Kiğılı:'Bir gün yemekte buluştuk. Marka olarak da artık gençleştiğimiz için 'Neden Ayberk'e modellik yaptırmıyoruz' diye düşündüm. Talimat verdim. Antalya'daki çekimde Amerikalı mankenlerin yanı sıra Ayberk'i de kullandık.'
Ayberk konuşmayı ve okumayı öğrenmiş. Koşu bandında koşmaya başlamış. Piyano çalıyor ve yüzüyor. Yüzme yarışmalarında dereceleri var.
Çeşitli organizasyonlar tarafından Yılın Annesi seçilen Naciye Aksu şöyle diyor: 'Benim öyküm de annelere ışık olsun. Çocuğunuzun kaderini doktorların, bakıcıların kaderine bırakmayın.'