Hepimizin sevdiği, sempati duyduğu ünlüler var. Fakat sizin sevdiğiniz ünlüyü bir başkasının sevmesi her zaman mümkün olmuyor. Peki, kimsenin sevimsiz bulmadığı ünlüler var mı diye hiç düşündünüz mü? Hatırladığınız zaman sizi gülümseten, anılarınızda yer etmiş, iyi kalpliliğiyle gönüllerinize taht kurmuş çok değerli ünlüler de var. Haydi, onlara birlikte bakalım!
Sayısız filmle kalplere taht kurmuş Kemal Sunal ile başlamasak olmazdı. İnek Şaban, Tosun Paşa, Kibar Feyzo ve daha birçok tiplemesiyle hafızalarda yer etmiş olan Kemal Sunal, yardımseverliği ve mütevazı kişiliğiyle kalplere dokunmuş ve başköşede yerini almış harika bir oyuncuydu. Zamansız ölümü ile herkesi yasa boğmuş yeri doldurulamaz bir sanatçı. Bu dünyadan ayrıldıktan sonra geride sizlere eşsiz filmler, replikler ve harika bir gülümseme bıraktı.
Çocukluğunuzu bir hatırlayın desek hemen hemen herkesin aklına gelecek isimlerin başında gelir Barış Manço. 7'den 77'ye programıyla dere tepe demeden birçok ülkeyi gezip gerçekten de her yaş grubuna hitap etti ve etmeye devam ediyor. Muhteşem şarkıları ise hala dillerde pelesenk. “Bugün Bayram” şarkısı söylenmeden geçen bir bayram olmuş mudur, sanmıyoruz.
Hababam Sınıfı'nın Hafize Ana'sı, Uykudan Önce'nin Masalcı Teyze'si, Neşeli Günler'in Turşucu Saadet'i. Bu satırları okurken bile yüzünüzde gülümseme oluşmuyor mu? Ailece tiyatro geçmişine sahip olan Adile Naşit, tüm tontonluğuyla sevilen bir ünlümüzdü. Her ne kadar neşe saçan bir insan olsa da çocuklara bağlılığının ve geceler boyu masal anlatmasının en büyük sebebi oğlu Ahmet'i kaybetmesi. Oğlunun kaybından sonra teselliyi çocuklara masal anlatmakta ve bu masallarda sık sık oğlunun adını geçirmekte bulmuş sevgili Adile Naşit.
Ünlü oyuncunun gözlerden uzak hayatı, ne kadar medyaya yansıtmasa da yaptığı yardımlar, mütevazı tavrı ve harika oyunculuğu bu kadar sevilmesinin en büyük nedenleri diyebiliriz. Örneğin Matrix filminden kazandığı 114 milyon doların 80 milyon dolarını set ekibine dağıtması çok büyük bir cömertlik. Set ekibinin kendisinden daha büyük bir rol oynadığını düşünmesi büyük bir yüce gönüllülük değildir de nedir? Varlıklı bir insan olmasına rağmen onu metroda seyahat ederken görebilirsiniz. Sık sık evsiz insanlara ve kanser derneklerine yaptığı olağanüstü yardımlar ile Keanu Reeves kalbinizde yerini sağlamlaştırmaya devam ediyor.
Birçoğunuz onu Gülbeyaz dizisine yaptığı müzikler ile tanımış olabilir. Fakat Kazım Koyuncu'nun müzikal kariyeri çok daha eskiye dayanıyor. Henüz 20'li yaşlarında başladığı müzik yolculuğu zaman zaman gruplarla zaman zaman ise tek başına devam etti. Kanser hastalığı kapısını çaldığında da müzikten kopmadı ve 2005 yılında sevenlerine harika bir konser verdi. Ne yazık ki bu konserden kısa süre sonra vefat etti. Geride ise onu seven milyonlar ve eşsiz şarkılar bıraktı.
Akademi Türkiye yarışması ile sesini tüm Türkiye'ye duyuran Barış Akarsu da aramızdan erken ayrılan isimlerden. Kendine has yorumu, güzel gözleri, sessiz sedasız yaptığı yardımlar ve Yalancı Yarim dizisindeki tatlı mı tatlı oyunculuğu ile herkesin kalbinde taht kurmuştu. Doğum gününde geçirdiği kazadan sonra tüm ülke iyileşmesi için dualar etmişti fakat ne yazık ki hayatını kaybetmişti.
Yeşilçam'ın tonton bıyıklı babasını sevmeyen yok diyebiliriz. İyi kalpli iş adamı ve baba rollerini öyle güzel üstlenmişti ki ondan sonra bu rolleri oynayan her yeni yüz onu arattı. Rivayete göre evinin önünde sürekli çekim yapan filmcilere kızmak için dışarı çıktığında, ''Gel, sen de oyna'' demeleri ile bu sektöre girmiş ve gönüllerimize taht kurmuş. Oynamadığı Türk filmlerinde bile zaman zaman duvarda çerçevelenmiş bir fotoğrafını görmek mümkün. O hep sevilen, görünce gülümseten tonton baba. Kısacası adının hakkını veren bir insan. Hulusi: Saf, halis, içten.
Neşet Ertaş.. Bu listede kesin olmalıydı.
Atatürk den nefret edenlerin olduğu bu ülkede onlardan nefret edenler de mutlaka vardır.
Martin Scorsese, Marlon Brando, Danzel Washington, Gary Oldman bu listenin başlarında olması gerekirdi.