Bu durumu bir 'hakikat' olarak ele alıp ona nazikçe yaklaşmak yerine sağını solunu yontmaya çalışırsak hakikat değişmeyecek, biz yorulduğumuzla kalacağız.
Çoğu konuda, hele ki insan ilişkilerinden bahsediyorsak tek bir doğru yok. Hele ki sizin doğrunuzun o 'tek doğru' olması çok düşük ihtimal.
İşte, durum böyle. Bu üç basit anahtar bize huzurlu bir ilişkinin kapılarını açacak fakat bu anahtarları kullanmak sandığımız kadar kolay değil. Biz size güveniyoruz.
Ben size söyliyim nasıl sona erer: özgürlükten taviz vermeyin, yapmak istediğinizi yapıp, yapmak istemediğinizi yapmayın, sürekli alttan alıp geri adım atmayın, kimseye yağ çekmeyin, sürdürmek istemediğiniz diyalogları bıçak gibi kesin, içinizden geçenleri allayıp pullayarak, kabul edilebilir kıvama getirerek değil olduğu gibi dan dan söyleyin, olmak istemediğiniz yerde durmayın, canınızın istediği gibi takılın, hedeflerinizden vazgeçmeyin ve başkaları ne kadar imkansız ve saçma bulursa bulsun hayallerinizin peşinden gidin, içinizdeki çocuğu susturmak şöyle dursun, bağıra çağıra yaşamasına izin verin, kısaca kendiniz gibi olun. Bunları yaptıktan sonra o ilişki bitmezse gelin bana sorun.
Hoşgörü ve karşındakini olduğu gibi kabullenme arasında ki dengeyi sağlayabilirse bireyler, top atsan yıkılmaz o ilişki.