Bakan Çavuşoğlu, Alman Bild gazetesine verdiği demeçte, Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkileriyle ilgili konuştu. Çavuşoğlu, ekimde vize muafiyeti getirilmemesi halinde yüz binlerce sığınmacının sonbaharda yeniden Avrupa'ya mı geleceği yönündeki soru üzerine, AB ile görüşmelerin devam ettiğini, şimdiden en kötüsünü söylemek istemediğini belirterek, 'Ancak şu açık: Ya anlaşmaları eş zamanlı olarak uygularız ya da bir kenara bırakırız.' diye konuştu.
'AB'nin kararlaştırdığı 3 milyar avroluk desteği talep ettiğimizde eleştirilmemiz beni hayal kırıklığına uğratıyor. Bu para bizim için değil, sığınmacılar için.' ifadesini kullanan Çavuşoğlu, Türkiye'nin bu konuda en ağır yükü taşıdığını, bugüne kadar 25 milyar dolar harcadığını vurguladı.
Bakan Çavuşoğlu, 'Ancak AB'den hep şunu duyuyoruz: 'Patron biziz ve bu böyle yapılacak.' Ancak böyle olmaz, bu zihniyet yanlış.'' dedi.
Türkiye'nin AB üyeliği yolunda bütün koşulları yerine getirmek için neredeyse hiçbir ülkenin harcamadığı kadar çaba sarf ettiğini anımsatan Çavuşoğlu, ancak Türkiye'nin tehdit, hakaret ve engellemelerle karşı karşıya kaldığını söyledi.
'Biz hangi suçu işledik?'
Çavuşoğlu şöyle devam etti:
'Kendime soruyorum: Biz hangi suçu işledik? Bu Türkiye düşmanlığı niçin var? Sığınmacılarla ilgili anlaşmaya bakınız. Tüm Türk vatandaşlarına ekim ayında vize muafiyeti getirileceği açıkça belirtilen anlaşmalarımız mevcut. Bunlara dikkati çektiğimde çok sayıda kişi aniden sinirleniyor. AB'nin çıkarına olan her şeyin Türkiye tarafından yerine getirildiği ancak Türkiye'nin bunun karşılığında hiçbir şey almadığı bir durum söz konusu olamaz.'