Sanat tarihinde önemli bir yeri olan sürrealizm çoğu zaman resimde önümüze çıksa da heykel sanatında da sıkça kullanılıyor. Sürrealist sanat anlayışı ile ortaya çıkan heykeller anlamsız görünseler bile aslında derin anlamlara sahipler. İlgi çekici görünümleri ile sanatseverlerin beğenisini toplayacak bu heykellere gelin beraber bakalım!
Ressamlığı ve heykeltıraşlığı ile bilinen Salvador Dali, ürettiği sürrealist heykeller ile bu akımın en bilinenleri arasında yer almayı başarıyor. Dali'nin yarattığı Istakoz Telefonu isimli sürrealist çalışma da bu eserlerden bir tanesi ve büyük ilgi ile karşılanıyor.
Dali eserinde kendisi için önemli olan iki farklı nesneyi kullanmayı tercih etti. Yani telefonu ve ıstakozu. Bu iki farklı nesneyi bir araya getiren Dali ortaya hem anlamsız bir görüntü hem de farklı anlamlar çıkartmayı başarıyor.
Dali'nin Çekmeceli Milo Venüsü eseri Antik Yunan sanatının örnekleri arasında yer alan Milo Venüsü eserinin yeniden yorumlanmış hali. Bu eser Dali'nin bilincinde yeniden yoğruluyor ve yepyeni anlamları ile yeniden var oluyor.
Eserinin ismindeki çekmeceli ifadesi ise oldukça gerçek. Çünkü heykelin vücudunun her yerinde çekmeceler yer alıyor. Dali çekmeceler ile donattığı bu eserde sanat ile gündelik yaşam bağını vurguluyor.
Sürrealizm sanat akımını sonuna kadar kullanan Oppenheim bu eserinde dönüştürme çabası ile öne çıkıyor. Heykelin var olmasının bir de hikayesi var elbette.
Picasso, Maar ve Oppenheim sohbet ettikleri sırada Picasso Oppenheim'ın kürk kaplı bileziğini fark ediyor ve her nesnenin kürk ile kaplanabileceği fikrini öne sürüyor. Oppenheim ise Picasso'nun bu fikrinin peşinden gidiyor ve ortaya nesne eseri çıkıyor.
Bir nesne ile daha devam ediyoruz. Deniz Nesnesi isimli eser ünlü sürrealist sanatçı Agar'ın en ünlü eserlerinden bir tanesi. Eserin ortaya çıkış hikayesi ise şu şekilde; Agar bir gün sahilde balık ağlarına takılan çömleği görür ve çömleği balıkçılardan alarak heykel çalışmalarının arasına koyar. Daha sonra ise diğer sahillerden yıllar boyunca çeşitli nesneler toplayarak bu çömleğin etrafına yerleştirir.
Sürrealist sanat akımının en önemli unsurlarından bir tanesi her zaman rüyalar olmuştur. Ünlü sanatçı Giacometti de önemli unsurlardan biri olan rüyaları eserlerinde kullanmayı oldukça seviyordu.
O eser elbette Sabahın dördünde Saray isimli eserdi. Bu eser sanatçının rüyalar ve günlük hayat arasındaki bağının bir yansıması olarak var oldu.
Aslında fotoğraf sanatçısı olarak bilinen Man Ray en ünlü sürrealist heykellerden bir tanesinin de üreticisi. Bu eser başta sıradan bir görünüme sahip olduğunu düşündürse de gerçek sanatseverlerin daha derin bir düşünceye kapılmasına neden oluyor.
Ancak Yok Edilecek Nesne isimli heykel 1957 tarihinde bir sergide protesto yapan öğrenciler tarafından yok edildi. İronik bir hikaye! Ray Man ise eserinin yok edilmesinin ardından tıpatıp ona benzeyen yeni bir eser yarattı ve ismini de Yok Edilemez Nesne koydu. Bu eserde zaman zaman yok edilmeye çalışıldı elbette ancak kimse bunu başaramadı. Nedeni ise sanatçının aynı eserden birden çok üretmiş olmasıydı.