Dinamo Moskova-Spartak Moskova derbisi öncesi, Spartak soyunma odasında teknik adam Simonyan taktik konuşmasının son cümlesini kurdu ve Starostin’e döndü. Bu yaşlı adamın mutlaka söylemek isteyeceği şeyler olurdu. Yarım asırdan fazladır bunu yapıyordu. Simonyan’ın ve birazdan dev bir derbiye çıkacak olan Spartaklı futbolcuların kendisine çevrili bakışları altında sakinliğini bozmayan yaşlı adam, soyunma odasındaki maç kitapçığını eline aldı. Kıvırıp rulo haline getirdiği dergiyi, titreyen ve lekelerle bezenmiş ellerinden beklenmeyecek bir çeviklikle duvara vurdu ve bağırdı:
“Haydi! İşte bu Dinamo…”
Dergiyi, sesiyle yankılanan duvardan ayırdığında yere düşen sinek, Spartaklı futbolculara gereken mesajı vermişti. Starostin, kurulabilecek en az kelime ile en dolu konuşmayı yapmıştı. Bunu ondan başkası başaramazdı çünkü Spartak adına her ne varsa, ondaydı.