Bu Liste Evladiyelik! Eleştirmenlerden En Yüksek Puanları Alan 200 Dram Filmi

Film izlemek çoğunlukla korkmak ya da gülmek için tercih edilse de bazı zamanlarda rahat rahat ağlamak için dram filmlerine muhtaç kalabiliriz. Peki izlerken içinizi sızım sızım sızlatacak 1 değil, 200 dram filmine ne dersiniz?

Not: Film içerikleri Beyazperde'den alınmıştır.

200. Freeheld (2015)

Laurel Hester 2005 yılında akciğer kanseri olduğunu ve günlerinin sayılı olduğunu öğrendikten sonra emeklilik gelirinin, hayat arkadaşı Stacie Andree'ye devredilmesi için zorlu bir mücadeleye atılır.

199. Virgin Mountain (2015)

Bir adam düşünün ki, girdiği her yaşta biraz daha küçülsün... Bu adamın adı Fusi! 40'lı yaşlarını geçmiş olan, aşırı kilolu, sosyal cesaret konusunda her zaman sınıfta kalmış ve annesiyle yaşadığı için asla yetişkinlerin dünyasına girememiş bir adam Fusi. Gününü uyur gezer gibi geçiren ve monoton bir hayat süren bu orta yaşını geçmiş 'çocuk' hayatına giren neşeli bir kadın ve sekiz yaşındaki kız çocuğuyla birlikte yavaş yavaş kabuğunu kırmaya başlar.

198. Suffragette (2015)

Sarah Gavron'ın ikinci uzun metrajlı kurmacası, tarihin ilk feminist hareketlerinden birini başlatan kadınların, gittikçe acımasızlaşan hükümete karşı yürüttükleri mücadeleye odaklanır. Gizli buluşmalarla bir araya gelen bu grubun üyeleri işçi sınıfı kadınlarıdır ve hareketin ilk safhalarında barışçıl yöntemler izlerler. Ancak hem çalışma koşulları hem de kişisel hayatları için verdikleri eşitlik savaşı, zamanla daha radikal bir boyuta taşınmak zorundadır. Film bu ekibin bir üyesi olan Maud'un hikayesini ele alıyor. Bir paketi teslim etmeye giderken eylem yapan süfrajetlerin arasında kalan Maud, eylemciler arasında kendisiyle aynı çamaşırhanede çalışan Violet’ı görür. Maud’un harekete olan ilgisini fark eden Violet, onu süfrajet hareketine ve oy haklarını savunmaya ikna etmek için çabalar. Tüm risklerin farkında olan Maud, oy hakkını kazanmadan kadınlar için iyi bir gelecek olmayacağını anladığında, ilham verici bir lider olan kimyager Edith ile tanışır ve hareketin içine daha fazla dahil olur. Bundan sonra süfrajetlerin içinde hem sözcülük yapması hem de eylemlerde ön plana çıkması nedeniyle göze batan Maud, bir gösterinden sonra tutuklanır ve bir hafta boyunca hapiste kalır. Bu travmatik deneyim boyunca tanıştığı süfrajetlerin adanmışlığı onu hem ürkütür, hem de hayran bırakır. Kendini hareketten ne kadar uzak tutmaya çalışsa da, bu adaletsizliğe karşı duyduğu öfke, onu hareketin içine daha çok çekip hareketin lideri olan Emmeline Pankhurst ile tanışmaya dek götürür.

197. Florence Foster Jenkins (2016)

New York’lu, zengin bir kadın olan Florence Foster Jenkins'in büyük bir hayali vardır. O da bir opera şarkıcısı olmak. Piyasada ses getirmek için maddi olarak her şeye sahiptir, tek bir şey hariç: Florence’ın sesi çok kötüdür. Fakat Florence bunu pek de dert etmemektedir.

196. 20th Century Women (2016)

Güney California'da 1970'lerin sonlarında geçen film, 1970'li yılların kadın, aile, zaman gibi kavramlarını derinlikli ve eğlenceli bir biçimde masaya yatırıyor. Santa Barbara'da geçen hikaye 50'lerinin ortalarında bekar bir annesi temel alıyor. Dorothea Fields sakin hayatında bir tek büyüttüğü küçük oğluyla yaşıyor. Kültürel değişim ve isyan çağına gelmiş olan Jason'ın hizaya gelmesi için 2 genç kadının yardımına başvuruyor; punkçı, özgür ruhlu sanatçı Abbie ve anlayışlı ve provakatif yan komşu Julie...

195. The 33 (2015)

Şili'de 2010 yılında meydana gelen ve 33 madencinin 69 gün yerin altında yaşamasına sebep olan maden kazasının anlatan The 33'ün başrolünde Antonia Banderas yer alıyor.

194. A Man Called Ove (2015)

Fredrik Backman’ın aynı adlı romanından uyarlanan A Man Called Ove, emekli olan huysuz bir adamın, hayatına odaklanıyor. Eşini kaybeden ve günlerini onun mezarını ziyaret ederek geçiren Ove, mahallenin huysuz ihtiyarıdır. Onun hayatı, karşı dairelerine taşınan yeni komşuları ile beklenmedik bir arkadaşlık kurması ile bambaşka bir hal alır.

193. Cesar Chavez (2014)

static1.1.sqspcdn.com

Biyografi türündeki yapıt, ünlü Amerikan işçi hakları savunucusu ve sivil haklar aktivisti Cesar Chavez'in hayat öyküsünü ele alıyor. Meksika kökenli bir ailede dünyaya gelen ve kendisi de bir işçi olan Cesar Chavez, kendisi gibi çiftlik çalışanlarının sorunlarını tespit edip bunlara çözüm bulmak için zorlu bir mücadeleye atılır. Yaptıkları ulusal çapta destek almaya başladıkça Ulusal Çiftçi Birliğini kurar ve mücadelelerine bu çatı altında devam ederler.

192. Victoria & Abdul (2017)

Genç bir katip olan Abdul Karim, Kraliçe'nin tahttaki 50. yılı şerefine düzenlenen kutlamalara katılmak için Hindistan'dan gelmiştir. Kraliçe ise o sırada tahttaki uzun dönemini sorgulamaktadır. İkili yakınlaşır ve kısa sürede sıra dışı bir arkadaşlık kurarlar. Ancak bu bağlı arkadaşlık Kraliçe'nin ev halkı ve yakın çevresinin dikkatini çekmiştir ve bu arkadaşlık hoş karşılanmamaktadır. Dostluk derinleştikçe, Kraliçe değişen bir dünyayı yeni gözlerle görmeye başlayacaktır...

191. Mandela: Long Walk to Freedom (2013)

Güney Afrika'nın efsaneleşen özgürlük savunucusu Nelson Mandela'nın yaşamını kronolojik biçimde takip eden film, Mandela'nın bir taşra kasabasındaki çocukluğundan başlayarak, Güney Afrika'nın demokratik seçimlerle iş başına gelen ilk başkanı olmasına kadar geçen sürecini beyazperdeye taşıyor. Mandela, henüz genç bir hukuk öğrencisiyken, politikaya duyduğu büyük ilginin sonucunda Güney Afrika'da demokrasinin en önde gelen savaşçılarından biri olur. 1964 yılında çarptırıldığı hapis cezasıyla birlikte kontrol altına alınsa da 27 yılın ardından özgürlüğüne kavuştuğunda mücadelesine devam eder. 1993 yılında Nobel Barış Ödülü'ne layık görülen Mandela, bir yıl sonra ülkenin ilk siyahi başkanı olarak göreve gelir.

190. Goodbye Bafana (2007)

James Gregory, Güney Afrika’da yaşayan beyaz bir gardiyandır. Son derece ırkçı bir yaklaşımı olan James, hem özel hayatında hem de işinde siyahlara karşı son derece acımasız bir tutum sergilemektedir. Ta ki bir gün 20 yıl boyunca gardiyanlığını yapacağı bir adamla tanışıncaya kadar...

Nelson Mandela’nın hapiste olduğu yıllar boyunca onun gardiyanlığını yapan James, Güney Afrika’nın tarihinde çok önemli bir sayfa açmış olan bu siyahi liderin insancıl ve sıcak yaklaşımından son derece etkileyecektir.

189. Colonia (2015)

1973 yılında Pinochet rejiminin halka baskı uyguladığı döneme kamerasını çeviren Gallenberger, bu sıkıntılı ortamda ayakta kalmaya çalışan ve Pinochet'in baskısından köşe bucak kaçan bir çiftin öyküsünü beyazperdeye taşıyor. Senaryosunu Torsten Wenzel ile birlikte yazan Gallenberger, dönem atmosferini başarılı bir biçimde perdeye taşıyan, nitelikli bir dram örneğine imza atmış gibi görünüyor.

188. The Patriot (2000)

Savaşmaya pek de hevesli olmayan bir kahraman Benjamin Martin: Fakat çarpışmalar çiftliğinin sınırına dayanıp da İngilizler Benjamin’in değer verdiği insanları tehdit etmeye başlayınca, kendini Amerikan Devrimi’nin içinde buluveriyor.

İdealist bir vatansever olan oğlu Gabriel’la birlikte silah kuşanıp Amerikan milislerinin başına geçiyor ve 'kırmızı urbalılarla' göğüs göğüse çarpışıyor. Bunlar olurken, kendi ailesini korumasının tek yolunun genç Amerikan ulusunu topyekün bağımsızlığa taşımak olduğunu keşfediyor kahramanımız - fakat karanlık geçmişi, savaşta da peşini bırakmıyor...

187. First They Killed My Father (2017)

Loung Ung; Khmer Rouge Kamboçya’da gücü eline aldığında 5 yaşındadır. 70’lerde göçe zorlanmış orta sınıf bir ailenin çocuğu olan kızın hayatı, Khmer Rouge Kamboçya’yı işgal ettiğinde alt üst olur. Bu dönemde 4 yıl süren bir terör yönetimi ve soykırım sonunda 2 milyon insan ölür. Loung Ung ve ailesi konforlu evlerini ve hayatlarını bırakıp çalışma kampında yaşamaya zorlanırlar. Eski bir memur olan babası öldürüldüğünde ise küçük kız ailesiyle birlikte hayatta kalmaya çalışacaktır.

186. Michael Collins (1996)

Bir grup isyancı 1916 yılında İrlanda’da Dublin Posta Binası’nı kuşatarak başkaldırıda bulunur. Bu isyancıların başında Eamon De Valera vardır ve kurtulan tek kişidir. İrlanda, çok uzun yıllardır İngiltere’nin yönetiminden kurtulma çabasında, bağımsızlık mücadelesi vermektedir. Bu olayda söz konusu liderin tüm destekçileri hapse girerler. Bir tanesinin kader çok farklı ilerler. O da Michael Collins’tir. O hapisten kurtulduğunda isyana dair başka bir bakış açısı ile ortaya çıkar. Bu işte onunla olan yol ve daha arkadaşı Harry Boland ile beraber İrlandalı Gönüllüler harekatına ön ayak olur. Terörist saldırılar, gerilla savaşı ve bir casusluk operasyonunu birlikte planlayıp başlatan Collins, fazla zaman geçmeden İngiliz hükümetini zora sokup, sıkıştırıverir. Artık Cumhuriyet doğmuştur ve bu yolda Collins bir kahraman ilan edilir. Ancak tam da o noktada De Valera, kendini ortaya atarak karşı savunma başlatır. Neil Jordan bir kez daha İrlanda meselesi üzerine yoğunlaşıyor bu filmde.

185. The Butler (2013)

Cecil Gaines, 1920'lerde beyaz bir aileye hizmet eden bir ailenin oğludur ve zamanla ailesinin parçalanışına tanık olur. Bunun ardından hayatta neredeyse tek başına kalır; otellerde vale olarak başladığı yaşam mücadelesinde, Beyaz Saray’da görevli bir kahya olmaya kadar yükselir. Beyaz Saray'daki görev süresi boyunca 8 Başkan değiştiren Amerika’da insan hakları hareketlerine, başkan suikastlerine, Vietnam işgaline ve daha pek çok önemli olaya tanıklık eder. Bu olaylar sadece ülkesini ve Amerikan toplumunu değil, kendi ailesini ve hayatını da derinden etkiler.

184. Amistad (1997)

Film, 1839 yazında Küba Sahillerinden hareket eden ve içerisinde tutuklu Afrikalı köleleri taşıyan La Amistad gemisinin yolculuğuna başlamasıyla açılır. Cinque isimli bir adamın gemiden söktüğü bir çiviyle prangalarını açar ve birçok arkadaşını aynı şekilde özgür bırakır. Böylece gemide esaslı bir isyan başlamış olur. Akabinde gemi mürettebatı ve köleler arasında başlayan savaş mürettebattaki birçok kişinin ölümüyle sonuçlanır. Sağ kalan iki kişi ise köleleri istedikleri yere götürmek zorundadır. Ancak yolculuk esnasında karşılaşacakları bir Amerikan savaş gemisi tarafından yakalanacak, ardından da bu suçlar sebebiyle yargılanmaya başlayacaklardır.

183. Im Labyrinth Des Schweigens (2014)

II. Dünya Savaşı’nın ardından dünyanın Auschwitz’teki soykırıma ve ne tür bir vahşet yaşandığına dair en ufak bir fikri yoktur. Naziler nerededirler? Kamplarda kimler ölmüştür? Toplama kamplarıyla ilgili binlerce gizli belge mevcut olsa da, Nazi otoriteleri ve kamptan kaçmayı başaran esirler sessiz kalmış veya buna zorlanmıştır. Yıllar sonra genç savcı Johann, tesadüf eseri bazı kanıtlara ulaşır ve kamptan kurtulan esirlerle kampta görev almış Nazi subaylarını tek tek sorgulamaya başlar. İdealist savcı, hem ülkesinin hem de insanlığın yüzleşmesi için bu korkunç olayları gün yüzüne çıkarmaya, sorumluları adalete teslim etmeye kararlıdır. Sorgular sırasında derinlere indikçe Auschwitz’te yaşananlara dair akıl almaz deliller elde edecek ve bu deliller, dünya tarihini sonsuza dek değiştirecektir ancak farkındalığa giden yol uzun ve zorlu olacaktır.

182. Lincoln (2012)

Film, Amerika Birleşik Devletleri'nin 16. Başkanı olan ve kuzey eyaletlerinde 1861-1865 yılları arasında yaşanan iç savaşa öncülük eden Lincoln'un son dönemlerine ışık tutuyor. İç Savaş'ın hararetli günleri geride kalınca, Abraham Lincoln ile kabinesi arasında fikir ayrılıkları da su yüzüne çıkacaktır. En ciddi görüş ayrılığı ise kölelik konusunda yaşanacaktır...

181. The Aviator (2004)

Film, hiçbir şey olanı milyarlara dönüştüren Howard Huges üzerine bir biyografik çalışmadır. Kendisi havacılık ve sinema alanında parlasa da aşk hayatı da yeterince göz kamaştırıcıdır. İkinci Dünya Savaşında bile uçaklarını savaş uçaklarına uyarlayarak kariyerini yukarılara çıkartmıştır. Ancak her şey Hughes için doğru değildir çünkü onun kendi üzerinde yarattığı baskı birçok erkeğin asla tahammül edemeyeceği türdendir.

180. Selma (2014)

1965'te Alabama eyaletinin Selma kentinden eyalet başkentine giden 87 km'lik bir yol vardı. Bu yolda o dönem ABD tarihine geçen üç protesto yürüyüşü gerçekleştirildi. Martin Luther King'in öncülük ettiği bu yürüyüşler, kamuoyunu harekete geçirdi ve dönemin ABD Başkanı Johnson Oy Hakkı Kanunu konusunda köşeye sıkıştı. Nihayetinde protestolar etkili oldu ve kanun çıktı.

179. The Wind That Shakes the Barley (2006)

1920'li yılların ortaları... İrlanda, halen İngiltere'nin bir parçası ve koloni olarak varlığını sürdürmektedir. İngiliz askerlerin İrlanda halkına yaptığı eziyetler de halan dinmemiştir. Damien bu vahşete şahitlik eden binlerce insandan biridir. Bir süre sonra kendisini bu şiddete karşı bir şeyler yapmak zorunda hisseder. Bunun üzerine İrlandalı cumhuriyetçilerin yanına gider. Ancak barış ve barışın getireceği yeni acılar yakındır.

178. Apollo 13 (1995)

Apollo 13 ekibi aya gitmek için hazırlanmaktadır. Dönemin en ünlü astronotları olan Jim Lovell, Fred Haise ve Jack Swigert'tan oluşan ekip tüm hayatlarını bu heyecan verici görev için hazırlanarak geçirmişlerdir. Artık her şey yolunda gidiyor gibidir. Ta ki daha aya varmadan oksijen tanklarından biri patlayana ve ölümle imtihan başlayana kadar... Artık Apollo 13'ün aya gitmesi bir yana, dünyaya dönmesi bile mucizelere bağlıdır. Artık sadece üç astronot ve onları kurtarmak için elinden geleni yapacak olan NASA vardır.

Amerikan tarihinin en büyük krizlerinden biri olarak anılan Apollo 13 projesi gerçekler baz alınarak peliküle dökülüyor.

177. First Man (2018)

1969 yılında Apollo 11, Ay’ın yüzeyine dokunduğunda otuz sekiz yaşındaki Amerikalı astronot Neil Armstrong bir efsane oldu. Tarihin en tehlikeli görevlerinden birini üstlenen Neil Armstrong, Ay’a ilk ayak basan insan olmayı başardı. NASA’nın aya ayak basma yolculuğunun hikayesinin anlatıldığı filmde, Neil Armstrong’a ve 1961-1969 yılları arasına odaklanılıyor. Armstrong ve ülkenin ödediği bedellere, yapılan fedakarlıklara yer veren film, NASA ve Apollo 11 ekibinin 1960'larda SSCB'ye karşı uzay yarışını kazanmak için karşı karşıya kaldıkları muazzam baskıyı da seyircilerin gözleri önüne seriyor.

176. The Last King of Scotland (2006)

Nicholas Garrigan, mesleğinde mükemmeliyetçi yapıya sahip ve geleceğe dönük idealleri olan genç bir doktordur. Mesleki açıdan bir misyonla Uganda’ya gelir. Bu idealist doktor, katı ve barbar bir yönetimle hüküm süren Idi Amin’in emirleri karşısında fazla bir adım atamaz. Ancak bu doktorun, kriz anlarını kusursuz yönetebildiğini ve bu alanda başarılı olduğunu fark eden Idi Amin, onu sağ kolu yerine koyar. Garrigan, başlangıçta bu durumdan gururlansa da çok geçmeden ne tür bir barbarlığın içinde olduğunu kavrar. Geri dönüşü pek de kolay olmayacaktır.

175. Malcolm X (1992)

Malcolm, dönemindeki birçok siyahi vatandaş gibi oldukça zorlu ve acı dolu bir hayat geçirir. Bu olumsuz şartlar onu yaşayabilmek için küçük hırsızlıklar yapan birine dönüşmeye zorlar. Suçlarından dolayı hapishaneye gönderildiğinde ise bambaşka bir kimlik edinmeye başlar. Burada dahil olduğu ilginç toplulukta dinin de yardımıyla gerçek kimliğini bulur. Vakti gelip dışarı çıktığında ise bambaşka biri olmuştur. Artık kendilerini suçlu olmaya zorlayan genel zihniyete karşı başkaldırma zamanıdır.

174. Frost/Nixon (2008)

Amerikan tarihinin en spekülatif ve tartışılan devlet adamlarından Nixon, iki kez başkan yardımcılığı, iki kez başkanlık vazifelerini yapmış, hırslı bir politikacıdır. Cumhuriyetçi ve tutucu bir siyasetçi olan Richard Nixon, adamlarının rakip parti Demokratları gizlice dinlediği ortaya çıkınca başkanlık görevini tamamlamadan kamuoyunun baskısı sonucunda Beyaz Saray’dan uzaklaşmak zorunda kalır. Aradan geçen üç yıl sonrasında, 1977 yılında, popüler bir televizyon haber programında bu skandalla ilgili soruları cevaplamayı kabul eder. Nixon, her kurnaz politikacı gibi gazeteci olarak, kolay bir yem gibi gördüğü, o zamanın çaylağı olarak kabul edilen David Frost’u seçer. Fakat iki taraf da haftalarca süren hazırlıklardan sonra karşı karşıya geldiklerinde zorlu bir zeka savaşı başlar. Karşısında yandaş, karaktersiz ve çanak sorular soran bir genç yerine, gerçeğin peşinde gerçek bir gazeteci bulması kurt politikacıyı bir hayli zorlayacaktır.

173. Hidden Figures (2016)

Katherine G. Johnson, Dorothy Vaughan ve Mary Jackson tarihin anlatılmayan hikayelerinden birine sahiptir. 3 siyahi kökenli kadın NASA'da büyük işlere imza atmaktalardır. Uzay ve bilimlerinin derinliklerindeki sorunları müthiş zekalarıyla çözmeye çalışan bu kadınlar gelmiş geçmiş en önemli NASA operasyonlarından birinde de büyük rol oynayacaklardır. Dünya yörüngesine çıkan ilk Amerikalı astronot John Glenn'in bütün dünyayı heyecana boğan operasyondaki her adımı bu 3 zeki bilim kadınının yardımıyla olacaktır.

172. The Last of the Mohicans (1992)

18. yüzyılda, İngiliz ve Fransız askerleri, Kuzey Amerika’nın kontrolünü ele geçirebilmek için savaşmaktadırlar. Kızılderililer ve yerleşimciler, bu savaşın ortasında kalmışlardır. Yerleşimcilerden Cora ve kız kardeşi Alice’i, başlarına gelen bir beladan Şahingöz adında bir kızılderili kurtarır. Şahingöz, aslında bir yerleşimcidir fakat ailesi ölünce son Mohikanlar tarafından büyütülmüştür.

171. The Last Emperor (1987)

Sinema tarihinin en çok ödül alan, en geniş kadrolu filmlerinin başında gelen Son İmparator destansı bir öyküdür: 2 yaşında tahta çıkan Çin’in son imparatoru Pi Yi’nin gözünden 60 yılın öyküsü. Çekimi 2,5 yıl süren, 19 binden fazla kişinin rol aldığı film çok şık ve estetik bir 'görkemli yapım'dır. Bertolucci sinemasının izlerini de taşır: 'Yasak Kent’in avlusunda binlerce figüranla çekilen sahnelerden ipek çarşafların altında belli belirsiz sevişen üç bedene kadar...'

170. 12 Years a Slave (2013)

1841'de New York'ta yaşayan Solomon Northup, kendisini müziğe adamış siyahi bir adamdır. Ailesiyle birlikte yaşayan Solomon, özgür yaşayan ve istediği şeyleri yapabildiği için mutlu bir adamdır. Fakat bir gün bir müzik işi için 2 adam ile tanışır ve çalışmak için Washington'a gider. İnandığı medeni dünya alt üst olur çünkü kendisini kaçırıp Güney'de bir çiftlikte köle olarak çalışması için satarlar. Özgürlüğünü korumak için verdiği tüm emekler ve mücadele yerle bir olmuş, hayatı kabusa dönmüştür. Bu cehennemde Solomon acıyı, şiddeti, küçük düşürülmeyi yeniden öğrenecek ve isyan etmeye cesareti olmayan br grup insanın umutsuzluğuna şahit olacaktır. Sevdiklerini ve hayatını geri almak için ne yapması gerektiğini kesinlikle bulmuştur...

169. Gandhi (1982)

Gandhi, Hindistan tarihinin en önemli kişiliği Mahatma Gandhi'nin hayatını ele alıyor. 1900'lü yılların başında, Hindistan'dayız... İngiliz sömürüsü altındaki ülke, esareti tüm iliklerinde hissetmekte, özgürlük kavramının hissettirdiklerini günden güne yitirmektedir. Bu dönem ortaya çıkan bir kişilik, epik bir tarih yazarak, insanlık tarihinin en önemli kahramanlarından biri haline gelecektir. Tüm zamanların en ilham verici kişiliklerinden biri olacak bu adam, Hindistan tarihinin en önemli kişiliği Mahatma Gandhi'den başkası değildir...

168. Braveheart (1995)

William Wallace yaşanan büyük acılar sonrası yeniden memleketi olan İskoçya’ya döner. Onun asıl amacı çiftçilik yaparak sakin bir hayat sürmektir. Çocukluk aşkıyla karşılaştığında bunun onu dipsiz bir uçuruma iteceğinin farkında değildir. Bir gün İngiliz askerleri, William’ın çocukluk aşkı olan Murron’a tecavüz etmeye çabalarlar. William, onu kurtarır; ancak bu Murron’un ölümüne ve bir dönemin değişimine sebebiyet verecektir.

Mel Gibson’un ünlü İskoç halk kahramanı William Wallace’ı hem canlandırdığı hem de yönettiği filmi kısa sürede bir fenomene dönüşmüştü.

167. Detroit (2017)

1967 yazında Michigan eyaletinin Detroit kentinde yaşanan ırkçılık temelli şiddet olaylarını beyazperdeye taşıyan yapım, Kathryn Bigelow imzalı bir suç dramı. Yaşanan olaylar polis tarafından şiddetle bastırılmış ve 43 kişinin hayatını kaybettiği bilançoda pek çok yaralı kişi de kayıtlara geçmişti.

166. Son of Saul (2015)

1944 yılında Auschwitz'deki vahşet kampında geçen hikayede Macar esir Saul Auslander'in hikayesi konu ediliyor. Saul, üst yetkililer tarafından öldürülmeden önce birkaç aylığına krematoryumda çalışması için seçilen 'komando'lardan biridir. Krematoryumun insanlık dışı gündelik işlerini yürütürken bir gün yakın zamanda yakılacak olan bir çocuğun cesediyle karşılaşır. Çocuğun peşine düşen Saul, kampa yeni gelen insanlar arasında kendi topraklarından insanların olduğundan da şüphelenir. Saul kısa bir süre içerisinde çocuğun vahşice yakılmasını önlemek ve onu geleneklere uygun bir şekilde gömebilmek için tüyler ürperten bir maceraya atılacaktır.

165. Land of Mine (2015)

Gerçek olaylardan esinlenen film, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Danimarka'ya mayın temizlemek için gönderilen Alman savaş esirlerinin hikayesini anlatıyor. Kıyı boyunca çıplak ellerle kum kazan Alman esirler 2.000 'den fazladır ve bunların yaklaşık yarısının hayatını veya uzuvlarını kaybettiğine inanılmaktadır.

164. Dances with Wolves (1990)

John Dunbar Amerikan İç Savaşı'nın hakkı verilmiş kahramanlarından biridir. 1865 yılında batının unutulmuş ve terk edilmiş bir karakoluna atanır. Bu görev onun için oldukça heyecan vericidir. Görevi ise buraya getirilecek olan askerleri beklemektir. Dunbar, burada geçirdiği günlerin keyfini sürerken yeni tanıştığı Lakota Siularıyla yakınlaşmaya başlar. Gün geçtikçe sadece barışı düşünen bu Kızıderilileri daha da yakından tanıyarak onlarla arkadaş olur. Bir süre sonra artık onlardan biri olduğunu kabullenmeye başlayacaktır.

163. There Will Be Blood (2007)

Daniel Plainview, 1900'lü yılların başlarında ıssız bir bölgede, petrol arama çalışmalarını sürdüren bir şirketin sahibidir. Daha fazlasına sahip olmak isteyen bu hırslı adamın hayattaki tek varlığı küçük oğludur. Petrol buldukları bu bölgeyi yörenin yerlilerinin izniyle arama iznini satın alan adam hırsın götürdüklerine tanık olacak, diğer yandan ise kasabanın gencecik rahibinin yaşantısındaki hırs faktörü de Daniel'da olduğu gibi, sahip olduğu yegane şeyi mahvedecektir.

162. Das Leben Der Anderen (2006)

Film iktidarın meşrutiyetini devam ettirebilmek için ülke genelinde kurduğu istihbarat servisini ve bu birim içerisinde önemli bir pozisyonda çalışan ve Bakan tarafından bir sanatçıyı takip etme görevine atanan Yüzbaşı Gerd Wiesler’in karşılaştığı oyunları konu edinir. Wiesler, gözetlediği tiyatro yazarının rejime karşı gelmediğini, şüpheli herhangi bir harekette bulunmadığını görür ve bu görevin altında başka bir amaç yattığını fark eder. Yazarın hayatına her gün daha bir fazla giren Wiesler, zamanla yazara kendisinin bile fark etmediği yardımlarda bulunur; böylece aralarında gizli bir dostluk kurulur.

161. The Birth of a Nation (2016)

19. yy ’da Virginia’nın tekinsiz ormanlarında, yaşlı heyetiyle konuşması için getirilen genç köle Nat Turner’ın bir kâhin olabileceği düşünülür. Alışılmadık biçimde zeki olan ve okuma yazma bilen Nat İncil’i anlaması ve kölelerin rahibi olması için teşvik edilir. Nat’in efendisi onun rahiplik becerilerinden başka bir şekilde yararlanmak ister ve onu seyyar rahip yapar. Bu seyahatlerinde köleliğin birçok yüzünü gören Nat düşünülenden çok farklı bir lider haline gelir.

160. Mudbound (2017)

Laura McAllan, yabancı ve korkutucu bulduğu Mississippi’de kocasının sahibi olduğu bir çiftlikte çocuklarını yetiştirmeye çalışmaktadır. Ailenin sıkıntıları devam ederken savaştan dönen iki adam, çiftlikte çalışmaya başlar. Laura’nın kayınbiraderi Jamie McAllan, eşinden farklı olarak çekici ve yakışıklı bir adamdır. Jamie ile beraber savaştan dönen Ronsel bir savaş kahramanı olarak dönmüştür. Savaşın en acımasız halini gören bu iki insan, yaşadıkları bölgede ırkçılıkla mücadele için ikinci bir savaş verecektir.

159. The Help (2011)

Eugenia Phelan, bir genç kız olarak iyi eğitim aldığı okuldan mezun olmuştur ve diğer kız arkadaşları gibi evlenip, çocuk yapmak yerine kendine meslek edinmek ister. Bir yazar olmayı kafasına koyan genç kız, ailesinin beklentilerini de boşa çıkartarak yerel bir gazetede küçük bir köşe sahibi olur. Ev işlerinde püf noktalarını yazdığı bu minik köşe için en yakın arkadaşının hizmetçisi Aibileen'dan yardım ister ve böylece kendisini sıra dışı bir projeye başlarken bulur. Bu gizli projede dokunaklı hikayeler yazmaya başlayınca ona bu ilhamı hizmetçi Aibileen ve aşçılık Minny'nin anlattığı gerçek insan öykülerinden çok etkilenir...

158. Fruitvale Station (2013)

Birkaç siyahi genç, San Francisco kentinin Oakland bölgesinde yer alan Fruitvale adlı BART geçiş istasyonunda protesto eylemi yaparlar. Polisler tarafından geri püskürtülmeye çalışılan eylemcilerin sesi, duyulan birkaç el silah atışıyla kesilir. Sonrasında 22 yaşında olan ve Area Körfezi bölgesinde yaşayan Oscar ile karşılaşırız. Dünya henüz Noel arifesindedir, fakat Oscar, Hayward'da işleri yoluna koymakla mücadele etmektedir. 2008'in son gününde yanında ailesi, arkadaşları, düşmanları ve hatta tanımadığı yabancıları alarak 'sınırları' geçecektir. Oscar'ın gidişi ise sadece ailesi ya da yakınlarını değil, tüm Amerika'yı derinden sarsacaktır.

157. The Hurricane (1999)

Robin 'Hurricane' Carter, bir boks efsanesidir. Büyük bir yükselişin yaşandığı kariyerinde orta siklet dalında unvanın bir numaralı adayıdır. Bir gün sevdiği bir arkadaşıyla New Jersey'de bir barda vakit geçirirken mekanda üç kişinin hayatını kaybettiği kanlı bir cinayetler silsilesi meydana gelir. Carter, cinayet davasının bir numaralı şüphedir. Tüm kariyeri yerle yeksan olurken Carter öldürdüğünden şüphelenilen üç kişi için tam üç kez müebbet hapis cezasına çarptırılacaktır.

156. Fried Green Tomatoes (1991)

Huzurevinde son derece sevimli, çıtı pıtı bir hanımla tanışan Evelyn, onun ilginç hikayelerini dinlemeye ve zaman içinde yepyeni bakış açıları kazanmaya başlar. Ninny Threadgood adındaki bu kadın, ona 1920'lerde yaşamış iki genç kadının benzersiz dostluklarını anlatmaktadır. Whistle Stop'da yaşayan Idgie ve Ruth birbirinden farklı karakterlerde olsalar da çok iyi anlaşan iki arkadaştır. Orijinal adı 'Fried Green Tomatoes at the Whistle Stop Cafe' olan bu enteresan film, sade ama kalıcı yapımlardan...

155. 99 Homes (2014)

Dennis Nash, hapisten yeni çıkmıştır. Geri döndüğü hayatı kaldığı yerden devam etmez. Ailesi, yaşadıkları evden çıkarılmıştır ve Dennis geri alabilmek için iş arar. Sonunda da Rick Carver adında bir emlakçının yanında çalışmaya başlar. Rick, Dennis'e aynı zamanda evini hacizden geri alabilmek için yasal ve yasadışı taktikler vermeyi de ihmal etmez.

154. Grandma (2015)

Elle Reid, sevgilisinden henüz ayrılmış, insanları fazla sevmediğini düşünen biridir. Akşama kadar 600 dolar bulması gereken torunu Sage çıka gelir ve birlikte parayı bulmak için ortan oraya dolaşırlar. Bu süreçte karşılaştıkları kişilerle eski anılar yeniden canlanır, saklanmış sırlar ortaya çıkar. Bu renkli büyükannesi karakterine ise güçlü oyunculuğuyla Lily Tomlin hayat verir.

153. The Lady in the Van (2015)

The Lady in the Van (Minibüsteki Kadın) filmin senaristi Bennett ile evsiz kadın Bayan Shepherd'ın 1970 öncesinde yaşadığı gerçek arkadaşlık hikayesini anlatıyor. Bennett evsiz kadını evinin ön tarafındaki cadde boyunda bir yerde park halinde Bedford marka bir minibüsün içine geçici olarak koyar. Kadın orada 15 yıl kalır. Hikayenin gelişiminde Bennett kadının aslında piyanist Alfred Cortot 'un Margaret Fairchild adındaki (ölüm 1989) eski yetenekli bir öğrencisi olduğunu öğrenir. Zamanında Chopin çalmış ve rahibe olmayı denemiştir.

152. Love & Mercy (2014)

Münzevi müzisyen Brian Wilson'ın hayatını anlatan film, sanatçının 1960'lı yıllardaki başarılarından The Beach Boys günlerine uzanan bir çizgide ilerliyor. Wilson'ın hem şarkı sözü yazarı hem solist olarak sürdürdüğü sanatçı kişiliğinin yanı sıra yaşadığı psikolojik sorunlar da filmde odaklanılan noktalardan biri. Babasının yol açtığı travmaları yıllarca taşıyan Wilson'ın gördüğü tedaviler ve Melinda Ledbetter ile yaşadığı aşkın da ele alındığı filmde Wildson'ın gençliğini Paul Dano, ileri yaş dönemini John Cusack canlandırıyor.

151. The Judge (2014)

Hank Palmer parlak bir kariyeri olan, Chicago'da yaşayan bir avukattır. Önemli bir davasının arifesinde, annesinin kaybettiğinin haberini alır. Babasıyla çok uzun zamandır görüşmeyen Hank, aileden iletişimde olduğu tek insanı da kaybetmiştir. Üstelik doğup, büyüdüğü Carlinville kasabasından başka kimseyle de görüşmemiştir. Annesinin cenazesi için geri dönen Hank'ı, burada cenaze töreninden daha fazlası beklemektedir. Pek de sıcak karşılanmadığı kasabadan bir an önce uzaklaşmaya çalışırken kendisini, 42 yıllık yargıç olan babasını savunmak üzere mahkemede bulur...

150. I, Tonya (2017)

Tonya Harding buz patenine gönül vermiş ve hırslı bir sporcudur. Buz pateni sporunda giderek yükselen Tonya, memnun edilmesi zor annesi, eski eşi Jeff Gillooly ile dengesiz ilişkileri ve hep daha iyi olmak adına kendini zorlaması gibi gerekçelerle stres içindedir. İki defa Olimpiyat ve iki defa da Skate America Champion ödülünü kazanan Tonya, eski eşinin de yardımıyla 1994 yılında ABD Şampiyonası öncesinde aynı dalda yarıştığı sporcu Nancy Kerrigan'ı sakatlaması için birini tutar. Ancak komplonun ortaya çıkması ile birlikte ödeyeceği bedeller Tonya için bir hayli zorlu olacaktır...

149. Straight Outta Compton (2015)

80'lerin ortalarında Los Angeles'ta NWA isimli bir grup kendi başlarına Hip Hop kültüründe ve yaşamlarındaki zorluklarla ilgili bir devrim yaparlar.

148. Captain Fantastic (2016)

Ben Cash, ABD’nin Kuzeybatı Pasifik ormanlarında, 6 çocuğu ile beraber bir kabinde medeniyetten izole bir hayat yaşamaktadır. Bu izole ortamda ebeveynlik, kendi doğrularını yaratmıştır ve çocuklar moderniteye karşı bir bağışıklık kazanamamışlardır. Ben, kendini çocuklarını büyük bir titizlikle hem fiziksel hem de entelektüel olarak yetiştirmeye adamıştır. Fakat karısı Leslie’nin ölümü ormandaki 'düzeni' de sarsar. Zira çocuklar annelerinin cenazesine katılmak için şehre ve medeniyete dönmek isterler. Ev eğitimi ile yetiştirdiği çocuklarının hem annesi hem babası olan Ben için bundan sonrası ormandaki hayattan daha zor olacaktır...

147. Lion (2016)

5 yaşındaki Hintli bir çocuk ağabeyinin geri dönmesini beklerken bir tren vagonunda uyuyakalır. O uyurken trenin yola çıkması sonucu küçük çocuk uyandığında kendini evinden kilometrelerce uzakta bulur. Artık kayıptır ve eve nasıl döneceğine dair bir fikri yoktur. Kendini Calcutta'da bulan küçük çocuk büyük mücadelelerden sonra Avustralyalı bir çift tarafından evlat edinilir ve sevgiyle büyür. Ancak ailesini bulma isteği giderek bir saplantıya dönüşür. Elinde hiçbir şey olmadan ilerlemeye çalışan genç adamın içindeki çaresizlik zamanla hayatını da etkilemeye başlar...

146. Foxcatcher (2014)

Altın Madalya sahibi genç güreşçi Mark Schultz, 1988 Seul Olimpiyatları için bir ekip oluşturmak için zengin varis olan John du Pont tarafından son drece ihtişamlı olan  Pont mülküne davet edilir. Shultz nihayet saygın kardeşi, Dave’in kanatlarının altından sıyrılarak dışarı adım atabilmek umuduyla, bu eşi bulunmaz fırsata gözü kapalı 'evet' der. Gizli ihtiyaçları doğrultusunda aradığı motivasyonu elde eden du Pont, dünya standardında bir güreş takımını oluşturarak hem annesinin hem de etrafındaki diğer insanlara kendisini kanıtlamayı hedefler.

145. The Terminal (2004)

Krakozhia isimli bir ülkenin vatandaşı olan Viktor Navorski, JFK hava limanına giriş yaptığı an pasaportunun geçersiz olması nedeniyle Amerika'ya girme hakkını kaybeder. Ülkesine geri dönmek zorunda kalan talihsiz adam bu esnada havaalanında televizyonda yayınlanan haber bültenindeki bir habere takılır. Ülkesi Krakozhia'da sivil savaş çıkmıştır ve ABD artık ülkesini resmi olarak tanımamaktadır. Bu nedenle ABD karasularına giremeyen adam, aynı sebepten ötürü kendi ülkesine de dönememektedir. Pasaport ve kimliği geçersiz olan Viktor'un yapabileceği tek şey dilini bile bilmediği bu ülkenin havaalanında yaşamayı öğrenmek olacaktır.

144. The Believer (2001)

İşsiz bir nükleer bilim insanı olan Lucas, karısının hamileliğini rızası olmadan gizemli bir şekilde sonlandırmasıyla baş etmeye çalışır. Fiziksel sağlığı tuhaf bir şekilde bozulmaya başladığı sırada, karısının davranışlarının gittikçe tuhaflaştığını fark eder. Bunun için psikiyatriste gitmeye başlayan Lucas’a Dr. Benedict alternatif bir terapi yöntemi denemeyi tavsiye eder. Lucas terapiyi denemeye kabul eder ancak bu işlerin daha da kötüye gitmesine neden olur.

143. Sleepers (1996)

Sleepers, New York’un yaşanması en tehlikeli mahallelerinden birinde yaşayan bit grup gencin hikayesini anlatır. Bu dört genç bir gün yanlışlıkla bir adamın hayatını tehlikeye atan bir kazaya sebep olduklarında gençlik ıslah merkezinde bir yıllık cezaya mahkum edilirler. Sadece bir yıl sürecek bu ceza dönemi hayatlarını derinden etkileyecek travmatik olaylarla geçer. Gardiyanlar tarafından dövülen ve taciz edilen bu gençler, bu travmaları hayatları boyunca yanlarında taşırlar. Ta ki on yıl sonra kendilerini savunabilecek kadar büyüdüklerinde, gardiyanlardan biriyle karşılaşana dek...

142. The River Runs Throught It (1992)

Montana’da alabalık nehirlerinin kesişme noktasında yaşayan bir aile... Tanrının sözlerini arayan ve böylece güç ve güzelliğe kavuşabilmeye inanan bir Presbiteryen papazı baba ve oğullarına öğrettiği balık avlama sanatı. Paul ve Norman çocukluk dönemlerini sabahları eğitimleri üzerine , öğleden sonra ise en sevdikleri iş olan balık avlama üzere geçirirler...

Çok farklı karakterlere sahip olan iki kardeşten Norman eğitimine evden uzakta bir üniversitede devam etmekte karar kılar, Paul ise Montana’da kalır ve gazetecilik hayatına başlar. Aradan geçen yıllar da aile bağları zayıflasa da onların hikayesindeki esrar perdesi balık avlama sanatının gizeminde yatar.

141. Disobedience (2017)

Disobedience, Ronit (Rachel Weisz) adında bir kadını temel alıyor. Esti, eski haham olan babasının ölümünün ardından Ortodoks Yahudi olan ailesinin Londra'daki evine geri döner. Ancak kendine kurduğu hayat ile ailesinin ve çevresinin inançları artık farklıdır. Esti, tekrar gördüğü çocukluk arkadaşına (Rachel McAdams) ilgi duymaya başladığında bu inanç çakışması su yüzüne çıkacaktır.

140. Divines (2016)

Divines, Dounia isimli genç bir kızın yaşamına odaklanıyor. Paris’te yoksul bir mahallede yaşayan Dounia ve arkadaşı Maimouna, yaşadıkları sefaletten kurtulmanın yolunu arar. İki arkadaş bu uğurda bir uyuşturucu satıcısı olan Rebecca ile çalışmaya başlar. Dounia’nın bu sırada yetenekli bir dansçı olan Djigui ile tanışması hayatının değişmesine neden olur. Djigui’nin de yardımıyla hayatına farklı bir yön vermeye çalışan Dounia’nın Rebacca’dan kurtulması pek de kolay olmaz.

139. Get on Up (2014)

Get on Up, soul müzisyeni James Brown'ın hayat hikayesini beyazperdeye aktarıyor. Müziğiyle ve felsefesiyle yalnızca kendi türünde değil dünya müzik tarihine de damgasını vuran James Brown'ı Chadwick Boseman canlandırıyor. Yönetmen koltuğunda Maid and Ladies ve Ugly People filmleriyle tanıdığımız Tate Taylor bulunuyor.

138. Notes on a Scandal (2006)

Sivri dilli, alaycı ve yalnız bir kadın olan Barbara Covett, sıkı ve tutucu bir öğretmendir. Emekliliği yaklaşmıştır. Yalnız yaşadığı dairesinde, hayatının geri kalanını kendi günlüğünü yazarak geçirir. Yaşlı kedisi Portia’ya bakar ve arkadaşı Jennifer Dodd’u özler. O sırada Sheba Hart adında bir kadın okul kadrosuna dahil olur. Yeni resim öğretmenidir. Barbara yeni gelen bu kişiye dikkatini verir ve onun davranışları ve giyimi hakkında memnuniyetsiz yorumlar yazar. Bir gün Barbara, Sheba’ya zor bir durumdayken yardımcı olur ve kendisine minnettar kalan Sheba, onu ailesi ile birlikte yemeğe davet eder. Sheba ona kocasını tanıştırır. Eksi bir profesördür adam ve karısından da yirmi yaş büyüktür. Bu sırada rekabetçi kızı Polly ve Down sendromlu oğlu Ben ile de tanışırlar. Barbara zamanla Sheba ile yakınlaşır ancak Barbara çok geçmeden Sheba’nın, on beş yaşındaki öğrencisi Steven Connoly’e olan ilgisini farkına varır.

137. Goodbye Christopher Robin (2017)

Ünlü çocuk kitapları yazarı A.A. Milne'nin hayat hikayesinin anlatıldığı filmde, yazarın oğlu Christopher Robin ile ilişki de konu ediliyor. Döneminin sorunlarını anlatan ve 1 Dünya Savaşı’ndan sonra İngiltere’ye umut dağıtan kitaplar yazan Milne, uluslararası başarı elde etmiştir. Artık tüm dünyanın gözü onun ve ailesinin üzerindedir. Bu yeni yaşantısı ailesine birçok bedel ödetmek zorunda kalır.

136. Todo Sobre mi Madre (1999)

Madrid'te yaşayan yalnız bir anne olan Manuela, henüz 17 yaşındaki oğlunun doğum gününde hayatını kaybetmesine tanık olur. Genç Esteban, başarılı bir yazar olmayı ve bir gün babasının kim olduğunu öğrenebilmeyi umarak yaşamıştır. Oğlunun günlüğünü okuduktan sonra Manuela, Barcelona'ya gidip oğlunun babasını aramaya koyulur. Bu süreç yaşayacakları aşk, dostluk ve keder dolu anlara sebep olur.

135. Maudie (2016)

Film, Yeni İskoçyalı bir kadının bir evde hizmetçi olarak çalışırken bir yandan yeteneklerini bileyerek nasıl toplumun sevilen bir figürü haline geldiğini anlatır. 

Kanadalı sanatçı Maud Lewis'in gerçek hayatını anlatan biyografik yapımın başrollerinde ünlü oyuncular Ethan Hawke ve Sally Hawkins yer alıyor.

134. Malena (2000)

Dünya, ülkelerin arasındaki politik çıkmazlar sebebiyle büyük bir savaşın gölgesindedir. Bu dünyada gençliğine ulaşmaya çabalayan bir çocuk ise kasabalarına gelen, güzeller güzeli bir genç kadın olan Malena'nın etkisiyle kendi erkek kimliğini bulmak üzeredir. Malena, tüm güzelliğiyle faşist bir İtalyan kasabasını derinden etkilemektedir. Bütün kasabayı birbirine düşürecek olan genç, seksi ve dul kadın, bu kasabanın hem başlangıcı hem de sonu olmak üzeredir.

133. Manderlay (2005)

Yönetmen Lars Von Trier’in bir üçleme olarak planladığı filmin ikincisi olan Manderlay, 1993 yılında geçiyor. Dogville’den daha iyi bir yerde yaşamak isteği ile ayrılan Grace ve babası, Güney taraflarında değişik yerlerde dolaşmaktadırlar. Bu sırada kölelik konusunun son derece hakim olduğu bir köye gelirler. Burası bir şeyleri değiştirmek adına son derece doğru bir yerdir. Grace, burada yaşananlarla mücadele etmek ister ve karşısına çıkabilecek zorlukları göze alarak köye yerleşmeye karar verir.

132. Dogville (2003)

Amerika'da 1930'ların karanlık dinginliği yaşanmaktadır. Peşinde olan mafyadan kaçan güzel bir kadın olan Grace, barınmak amacıyla küçük bir köye sığınır. Kasaba halkı geçmişinden kaçan bu güzel kadını kısa zamanda bağrına basar ve onun için üzülür. Köyde geçirdiği güzel günlerin ardından her şey değişmeye başlar. Kadının varlığı, köy halkı için büyük bir tehdit oluşturmaktadır ve köy halkı bu tehlike karşısında temkinli davranmak zorundadır. Grace günden güne bu köyün karanlık yüzünü keşfedecektir.

131. Lovekvinnen (2016)

Film ve kitap, vücudun her yerinde aşırı kıl uzamasına neden olan Hipertrikoz hastalığından mustarip Eva’nın gençlik yılları anlatıyor. Eva doktorlar tarafından aşağılayıcı tavırlarla incelenir ve okulda sürekli onunla alay edilir. Sonra âşık olur; saygıyı ve saygısızlığı öğrenir. Gençlik yıllarını nadir görülen hastalıklara sahip diğer çocuklardan oluşan bir tiyatro grubuyla turnelerde geçirir.

130. Fight Club (1999)

Jack, hayatın sıradanlığına kapılmış bir sigorta memurudur. Uzun bir süredir 'insomnia' yani uykusuzluk hastalığından şikayetçidir. Kendi psikolojik sıkıntılarından kurtulabilmek adına grup terapilerine katılmaktadır. Terapiler esnasında Marla adında bir kızla tanışır. Bir süre sonra da hayatını değiştirecek olan Tyler Durden ile... Durden, Jack'in ulaşmak istediği tüm hedeflere ulaşmış olan bir adamdır ve Jack'i asla hakkında konuşulmaması gereken bir organizasyon olan 'Dövüş Kulübü' ile tanıştıracaktır.

129. City of God (2002)

Filmde kendilerine farklı yollar seçen çocukların gözünden şehrin yok edici gelişimine tanıklık ederiz. City of God 2002’nin olay filmlerinden biri. Rio De Janerio’nun suç dolu gecekondu mahallelerinden geçen, izleyiciyi altüst eden bir film.

128. The Green Mile (1999)

Paul Edgecomb'un hapishanedeki görevi, idama mahkum edilen mahkumları son yolculuklarına uğurlamaktır. Çalıştığı yıllar içerisinde yüzlerce mahkumu idam etmiştir. Bir gün John Coffey isimli korkutucu görünümlü bir adamla tanışır. Ancak Coffey'in bu ürkütücü görünümünün altında oldukça saf bir ruh yatmaktadır. Coffey, iki küçük kız çocuğunun katil davasında yargılanmaktadır. Coffey'in günden güne gün yüzüne çıkan dünya ötesi güçleri, karakteri hakkında yeni ipuçlarını anbean ortaya çıkaracaktır.

127. American History X (1998)

Babasının uyuşturucu satıcısı bir zenci tarafından öldürülmesinden sonra Derek faşist bir çetenin önemli bir üyesi haline gelmiştir. Babasının ölümünün intikamını bu örgütün, kendileri gibi olmayanlara karşı yaptığı saldırılar ve tacizlerle almaya çalışan Derek, bir gün, arabasını çalmaya çalışan iki zenciyi öldürür ve hapse girer. Bu süreçte küçük kardeşi Danny de ağabeyinin izinden gitmeyi seçer. Derek hapiste geçirdiği süre boyunca bambaşka bir adam olmuş, yaptığı hatalardan pişmanlık duymuştur. Artık bir “dazlak” değildir ve tek amacı kardeşini bu yanlış yoldan geri döndürmeye çalışmak olacaktır.

126. Requiem for a Dream (2000)

Uyuşturucu bağımlısı bir genç, televizyon bağımlısı annesi ve aralarında günden güne yükselen bir uçurum... Uyuşturucu batağı içerisindeki Harry’nin hayattaki tek amacı daha fazla uyuşturucuyken; umutsuz annesini hayata bağlayan tek şey en sevdiği yarışma programıdır. Bir gün bu yarışmaya katılmaya hak kazandığında tek derdi, ödül olan kırmızı elbiseye girebilmek olacaktır. Yaşlı ve mutsuz kadın zayıflama hapları kullanmaya başlar...

125. The Way (2010)

Tom'un hiçbir deneyimi olmadan çıktığı yolda başına gelen olaylar, tanıştığı insanlar ve farklı hikayeleri harmanlayan film boyunca bir babanın mücadelesine tanık oluyoruz. Bu mücadelede yalnız kalmayan Tom, kendisine yol arkadaşları ediniyor.

124. The Truman Show (1998)

Truman Show sinema tarihinin en yaratıcı senaryolarından birine sahip. Dünyanın en güzel adalarından birinde yaşayan halk imrenilecek derecede ütopik bir hayat sürmektedir. Bu adada yaşayan insanlar her güne mutlu uyanıp herhangi bir sorunla karşılaşmadan günü sonlandırıyorlardır. Başkarakterimiz Truman da bu şanslı insanlardan biridir. Güzel bir eşe ve mutlu bir hayata sahip olan Truman, bir gün öldüğünü zannettiği babasını bir gün caddede gördüğü ana kadar hayatı olduğu gibi yaşar. Babasını gördüğüne emindir ancak adam bir anda ortalıktan kaybolmuştur. İlerleyen günlerde çeşitli gizemli anlar yaşayan Truman bir şeylerin yolunda gitmediğini fark edecek, sahip olduğu hayatın gerçek olup olmadığını anlamaya çalışacaktır.

123. Gran Torino (2008)

Gran Torin'da, geçimsiz moruk Walt Kowalsky, huysuz bir yaşlı adamdır. İhtiyar Walt hala savaşın negatif etkilerinden kurtulamamıştır. Kore'nin çorak topraklarında gazi unvanını edinmiş ama pek çok şeyi de Asya'da bırakmıştır. Film, Korelilere ön yargılı muhafazakar bir Amerikalı ile zor katlandığı yan komşusu Uzakdoğulu Thao arasındaki sevimli arkadaşlığı konu ediniyor. İlk başlarda gerilimli başlasa da, ilerleyen süreçte gelişen dostlukları bir çok önyargının parçalanması ile mümkün olabiliyor. Filmin asıl gelişimi Kowalski’nin pek kıymetli nesnesi 1972 model Gran Torino’nun Thao tarafından çalınmaya teşebbüs edilmesiyle tetikleniyor. Thao’yu kendi usüllerine göre eğitmek isteyen ve çocuğu cezalandıran Kowalski, sonrasında farkında olmadan genç adama bir sorununu halletmesinde yardımcı olur. Bu vesileyle Thao’nun akrabaları Hmong ailesi tarafından hediyelere boğulan Kowalski zamanla bu Uzakdoğulu aileyle yakınlaşacak, aralarında benzersiz bir bağ oluşacaktır.

122. Million Dollar Baby (2004)

Frankie Dunn, tüm hayatını ring üzerinde dehşet dövüşçüler yetiştirerek geçirmiştir. Boksörlerine öğrettiği en önemli ders hayatın temel kuralıdır : Her şeyin ötesinde daima kendini koru! Zaman içinde kızından kopmanın acısı ile uyanışa geçen Frankie, uzun zamandır hiç kimseyle fazla yakınlaşmayı tercih etmeyen bir adamdır. Frankie’nin salonuna bakan tek arkadaşı eski boksör Scrap, onun hırçın mizacının ardında 25 yıldır affedilmeyi bekleyen bir adamın var olduğunu bilir. Bir gün Maggie Fitzgerald kapıdan içeri girer ve boks öğrenmek istediğini söyler. Dört dalda Oscar sahibi olan filmin yönetmeni Clint Eastwood.

121. Relatos Salvajes (2014)

Film, öfkenin iliklere işlediği, dengenin her daim hassas olduğu bir toplumda, aşkların, nefretin ve intikam duygusunun hüküm sürdüğü birbirinden bağımsız bireylerin öykülerini anlatıyor. Satın alınan şereflerin gölgesinde, insanlar kanunlar karşısında çaresiz ve öfkeli olduğu bir dünyaya ait altı farklı hayat hikayesi dikiyor karşımıza. Yolsuzluğun ve yozlaşmışlığın hüküm sürdüğü bir ülkede kana bulanan muhteşem düğünler, ölüme yürüyen danslar, telleri iyiden iyiye gevşeyen sinirler ve bu yoldan çıkmışlığı tasvir eden 'eğlenceli' öyküler!

120. Warrior (2011)

Warrior, bir dövüşçünün hikayesini anlatıyor. Tommy Riordon alkol bağımlılığından yeni yeni kurtulmaya başlayan, artık iyi bir Hristiyan olan babasını ziyaret eder. Babasının değiştiğine bir türlü inanamayan adam ertesi gün, daha önce Pete isimli profesyonel dövüşçüyle dövüştükleri spor salonuna gider. Tommy bu kavgayı kazanmış, dövüşün videoları internete yüklenip kısa sürede fenomen haline gelmiştir. Genç dövüşçü burada kazananın 5 milyon dolar ödül elde edeceği Sparta isimli bir turnuvanın düzenlendiğini öğrenir. Tommy babasına kendisini turnuva için eğitmesi için yardım isteyecektir.

119. Room (2015)

Jack ve annesi dört duvarla çevrili kutu gibi bir odada yaşamaktadırlar. Mutfak, banyo, uyku ve televizyonun aynı metrekarede hayat bulduğu bu karanlık ve kasvetli oda, Jack'in tanıdığı tek dünyadır. Televizyon ise onun en iyi arkadaşıdır. Peki ne zamana kadar?

118. A Beautiful Mind (2001)

John Forbes Nash kazandığı bir bursla Princeton Üniversitesi'nde öğrenim görmeye başlar. Bu süreçte parlak zekasını her daim hissettiren ve çevresindekilerle uyum sorunu yaşayan dahi Nash, inanılmaz bir teoriyi ortaya sürüp kanıtlama aşamasına kadar gelir. Böylece matematik çevrelerince ününü yayan dahi adam zamanla şizofrenik belirtilerle mücadele etmeye başlar. Nash artık kendi kurgusal gerçekliklerinden oluşturduğu dünyasıyla asıl gerçekleri ayırt edemeyecek bir aşamaya gelir.

117. Me and Earl and the Dying Girl (2015)

17 yaşındaki Greg Gaines'ın sosyalleşmeyle ilgili sorunları vardır, lise hayatını mümkün olduğunca görünmez bir tip olarak geçirmeyi planlamaktadır. Ancak annesinin hiç de bu durumu kabullenmeye niyeti yoktur. Annesi Greg'in yakın zamanda kanser teşhisi konulan sınıf arkadaşı Rachel ile arkadaşlık kurmasını istemektedir. Greg annesinin bu teklifini isteksizce kabul etmek zorunda kalır ve böylece iki genç arasında hayal bile edemeyecekleri bir dostluk başlar.

116. The Fault in Our Stars (2014)

16 yaşındaki Hazel üç yıldır tiroid kanseriyle boğuşmaktadır ve kanser akciğerlerine de sıçradığı için yanında bir oksijen tüpüyle gezmektedir. Kanserli hastalar için oluşturulan destek grubunun bir terapi seansı esnasında Augustus isimli bir gençle tanışır. Augustus da beyin tümörüyle savaşmış ve bu yolda bir bacağını kaybetmiştir. İkili birlikte zaman geçirdikçe birbirlerine aşık olurlar. Akciğer tedavisi için hastaneye yatırılan Hazel'ın yanından bir an dahi ayrılmayan Augustus, sevgilisinin çok istediği bir hayali gerçekleştirmek için onunla birlikte yola çıkar. Planlarına göre Amsterdam'a gidecek ve Hazel'ın en sevdiği yazar olan Peter Van Houten'i bulmaya çalışacaklardır...

115. Three Billboards Outside Ebbing, Missouri (2017)

- IMDb: 8,1

Kızının cinayet davasında bir suçlu bulunmadan aylar geçtikten sonra, Mildred Hayes cesur bir hamle yapar. Kentin saygıdeğer polis şefi William Willoughby'ye yöneltilen tartışmalı bir mesajla kentin ücra bir yolunda üç adet billboard kiralar. Şiddet eğilimli, çocuksu bir annenin çocuğu olan, şefin sağ kolu Dixon'ın adı olaya karıştığında, acılı anne ile güvenlik güçleri arasındaki savaş daha da şiddetlenecektir...

114. Concussion (2015)

Amerikan Futbolu oyuncularının yaşadıkları ciddi sakatlanmaların, kritik seviyedeki kafa yaralanmalarının ve travmalarının, yaşam boyu sakat bırakan beyin sakatlıklarının trajik boyutunu perdeye taşımayı hedefleyen Landesman, bir dergi haberinden yola çıkarak oluşturduğu öyküde, bu türden hasarların tekrarlanmasının, oyuncular ve onların yaşamlarını nasıl etkilediğini vurguluyor.

113. Southpaw (2015)

Billy Hope kariyerinin zirvesine çıkmak için çabalayan başarılı bir boksördür. Ailesinden yana da her şeyin yolunda gittiği kusursuza yakın bir hayat sürerken karısının trajik ölümüyle sarsılan Billy, kendini alkol ve uyuşturucu batağında bulur. Düştüğü deliğin en dip noktasıyla ise kızının velayetinin elinden alınması ve evini kaybetme ihtimalinin ortaya çıkmasıyla tanışır. Billy bu noktada eski bir boksör olan Tick ile buluşup ondan kendini eğitmesini ister. Tick genç adamı yalnızca boks alanında değil ruhsal anlamda da geliştirmeye çalışır. Billy üst seviyede profesyonel bir boksör olup hayallerini gerçekleştirmeye çalışırken kızını geri kazanmak için de mücadele edecektir.

112. Marshall (2017)

1941 yılında Afro-American avukat Thurgoos Marshall ile genç yahudi avukat Sam Friedman ortaklık kurar. Birçok davaya bakan ortakların eline bu sefer farklı bir dosya gelir. İki avukat bu kez, sosyetenin tanınmış bir simasının cinsel saldırı ve cinayet girişimi ile suçladığı siyahi şoförün davasını üstlenir.

111. The Chorus (2004)

Fond de l’Etang, Fransa’da bir sayfiyede sorunlu erkek çocukları için eğitim veren bir yatılı okuldur. 20. yüzyılın ortalarında, egoist, disiplin delisi bir müdür olan M. Rachin tarafından yönetilmektedir. Felsefesi aksiyon-reaksiyon şeklindedir. Ancak onun sistemi asi yaradılışlı çocuklar üzerinde hiçbir işe yaramamakla beraber ters tepkiye neden olmaktadır. Bir gün okula M.Clement Mathiue adında yeni bir eğitmen gelir. Orta yaşlardaki bu adam hayatı boyunca birçok şey için çabalayıp hayattaki yerini bulmaya çalışmış biridir. Her ne kadar çocukları ziyadesi ile haylaz bulsa da M. Rachin’in fikirlerine inanmaz. Tek çare en iyi bildiği aracı kullanmaktır. Müzik her derde deva olabilecek evrensel bir güçtür nihayetinde. Okul dahilinde kurduğu koro ile herkesin hayata bambaşka bir pencereden bakmasını sağlayacaktır.

110. Same Kind of Different as Me (2017)

Uluslararası sanat simsarı Ron Hall'ın iş hayatındaki başarısı evlilik hayatındaki mutsuzlukla tamamen çapraz ilerlemektedir. İş başarısının yanı sıra evliliğini de kurtarmak isteyen simsar bu uğurda tehlikeli bir evsizle arkadaş olmak durumunda kalacaktır. Karısının rüyaları ve hayalleri ile bu yola giren adamla birlikte karısının ve evsiz arkadaşının da hayatı tepetaklak olacak ve yeniden şekillenecektir.

109. The Secret in Their Eyes (2009)

Bölge Savcılığı dedektifi Jess Cobb, FBI dedektifi Ray Kasten ve Bölge Savcısı Yardımcısı Claire Sloan kendi alanlarının yükselen isimleridir ve tümü 11 Eylül saldırıları sonrası Los Angeles merkezli terörle mücadele timine seçilmişlerdir. Ray ve Jess bir cinayeti araştırmakla görevlendirilirler ve olay mahalline gittiklerinde akıl almaz bir manzara ile karşılaşırlar: Maktul, Jess'in kızı Caroline'dır! Ray ve Jess, katili bulup, adalete teslim etmek için Claire ile iş birliği yapar. Fakat şüpheli, tanık koruma programında olan ve serbest bırakılmış bir federal tanık çıkar... Aradan 13 yıl geçer, hepsi yaşama normal bir şekilde devam etme çalışsa da üçünün de iyileşmeyen derin yaraları vardır. Ray, olaya dair yeni bir ipucu ortaya çıkarınca Los Angeles'a döner ve Claire'i dosyayı yeniden açmak için ikna etmeye çalışır. Bu süreçte Jess'in hayatı, resmen durmuş gibidir. Üstelik Ray'in Claire'e duyduğu ilgi yeniden alevlenir. Katilin peşine kendi yöntemleriyle düşmek için güç birliği yapacaklardır...

108. Gett: The Trial of Viviane Amsalem (2014)

Israil’de medeni evlilik ya da medeni boşanma kurumları yoktur. Sadece hahamlar bir evliliğin gerçekleşmesine ya da bitmesine karar verebilir. Bu ayrılık içinse kocanın tam rızası gerekmektedir ki, çoğu zaman hüküm verenlerden daha bile güçlü olmaktadırlar. Viviane Amsalem 3 senedir kocasından boşanmak için sürekli başvuru yapmaktadır ama kocası Elisha hiç oralı olmaz. Katı inatçılığı, Viviane'nı özgürlüğüne kavuşmak için daha çok kamçılar…

107. Fences (2016)

Fences, 1950'lerde ailesini geçindirmeye çalışırken bir yandan da ırk ilişkileri ile mücadele etmeye çalışan Afro-Amerikan bir babanın hayatını anlatıyor. Usta oyuncu Denzel Washington'ın yönetmenliğini üstlendiği filmin senaryosu ise August Wilson'a ait.

106. Moonlight (2016)

İnsan ilişkileri ve insanın kendini keşfetmesi hakkında bir film olan Ay Işığı, genç siyahi bir adamın çocukluğundan yetişkinliğe kadar Miami'nin zor bir mahallesinde, hayatta kendine yer edinme savaşını ve büyüme hikayesini anlatıyor. Chiron'un hayatının 3 ayrı dönemini anlatan film kahramanın annesi ile ilişkisine, okul hayatına, romantik ilişkisine, iş hayatına ve uyuşturucu satıcılığı yapan Juan ile olan ilişkisine değiniyor.

105. The Founder (2016)

İki kardeşin yenilikçi fast food restoranını(McDonald's), hırs, inat ve acımasızlık kombinasyonu ile dünyadaki en büyük restoran işletmelerinden birine haline getiren bir satış görevlisi Ray Kroc'un hikayesi.

104. Patriots Day (2016)

Gerçek bir hikayeden ilhamını alan film Boston Polis Komiseri Ed Davis üzerinden ilerliyor. Korkunç bir terör eyleminden hemen sonra komiser, hayatta kalanlar ile birlikte bir sonraki olası patlamayı önlemek için zamanla yarışacaktır. 2013 yılından Boston Maratonu bombalı saldırısına giden süreci anlatan yapım bombalamanın ardından bütün şehri kapsayan bir terörist avını ve o süreci konu alıyor. Gerçek olay, maraton koşusunun bitim noktasında, 15 Nisan 2013 tarihinde yerel saatler 14.49'u gösterirken gerçekleşmişti.

103. Hachi: A Dog's Tale (2009)

Hachi: A Dog’s Tale, Richard Gere’in canlandırdığı profesör Parker Wilson’ın, tren istasyonunda bulduğu Japon kökenli meşhur Akita inu cinsi köpeği evine almasıyla başlar. İlk önce eşinin sert tepkilerini gören profesörün köpekle aralarındaki bağ gün geçtikçe daha da sağlamlaşır. Kısa zamanda tüm aileye kendini sevdiren Hachi, Wilson ailesinin köpeği olur Profesörü işe giderken her gün tren istasyonuna kadar yolcu eder ve döneceği saatte her zaman yerinde olup onu bekleyen bir yol arkadaşı olur.

Hachi, Japonya’da meydana gelen gerçek bir hayat hikayesini anlatıyor. Sahibine olan sadakati ile Japonya’dan tüm dünyaya yayılmış bir köpek Hachi; öyle ki yıllar boyu sahibini beklediği tren istasyonuna, köpeğin heykeli dikilmiş.

102. A Dog's Purpose (2017)

Her köpek bir sebep için vardır ve hiçbir köpek sadece varolmak için varolmaz! Bu mottodan yola çıkan eğlenceli komedi-dram filmi A Dog's Purpose bir köpeğin hayattaki amacını keşfetmek için çıktığı yolculuğu konu ediniyor.

101. Sully (2016)

Sully, 15 Ocak 2009’da arızalanan yolcu uçağını Hudson Nehri’ne indirmeyi, bir nevi imkansızı başarıp kahraman haline gelen pilot Chesley Sullenberger’i konu ediniyor. Kaptan Sully elverişsiz koşullarda uçağı Hudson Nehri'ne indirmeyi başarıp 155 yolcunun hayatını kurtarmıştı. Fakat her ne kadar medya ve halk tarafından usta uçuş yeteneği, cesareti ile gündeme gelse de bazı yetkililer tarafından açılan soruşturma nedeniyle itibarını ve işini kaybetme tehlikeli ile yüz yüze gelecektir.

100. Flight (2012)

Başarılı bir pilot Whip, düşmekte olan bir uçağı bütün pilotluk yeteneklerini kullanarak çok sıra dışı bir biçimde, en az hasarla yere indirmeyi başarır; mürettebatla birlikte uçaktaki pek çok insanın da hayatı kurtulur. Whip hastanede gözünü bir kahraman olarak açar ama kaza soruşturmasında hiç beklemediği bir ithamla karşılaşır. Raporlar kaptan pilotun uçuşa alkol alarak çıktığını göstermektedir. Bir yandan kurtardığı hayatlar, hiç kimsenin o uçağı kendisi gibi indiremeyeceğini söylerken bir yandan da hakkında açılan mahkeme ile uğraşmak durumundadır.

99. Hugo (2011)

Hugo Cabret Paris tren istasyonunun duvarları arasında gizlice yaşayan ve saatlerin düzgün çalışmasından sorumlu olan kimsesiz bir çocuktur. Bir müze yangınında saat ustası babasını kaybeden Hugo, ondan yadigar kalan bir 'automaton'u da gizlice tamir etmeye çalışır. Bu arada Paris tren istasyonunun güvenlik görevlisinden sürekli saklanır, oyuncak dükkanı sahibi Bay Georges'tan (Méliés) çaktırmadan mekanik parça aşırır. Bir gün Georges'un manevi kızı Isabella ile tanışması Hugo'ya yeni bir dünyanın kapılarını daha açacaktır...

98. Incendies (2010)

Aile dostları olan bir avukatın çağrısı üzerine annelerinin ölümünün ardından kendilerine yazılmış bir mektupla karşılaşan ikiz kardeşler Jeanne ve Simon, ölen annelerinin son arzusunu yerine getirmek amacıyla Lübnan'a doğru yola çıkarlar. Simon ilk başta isteksiz davransa da bir süre sonra o da kardeşi Jeanne'e katılır... Aradan geçen yıllar, ailenin tarihini karmaşık bir hale getirmişse de, çocuklar bu serüvenin izlerini sürmeye kararlıdırlar.

Fakat gün geçtikçe daha fazla deştikleri geçmiş, kardeşleri yürek burkan gerçeklerle yüz yüze getirecektir.

97. Good Will Hunting (1997)

Will Hunting genel iq’nun çok çok üzerinde bir zeka seviyesine sahip, MIT’de temizlikçi olarak çalışan genç bir çocuktur. Temizlik yaptığı akşamlardan birinde, bir sınıfın tahtasında yazılı olan bir matematik sorusuna denk gelir. Çözülmesi neredeyse imkansız olan bu problemi rahatlıkla çözen Will, sessizce ortadan kaybolur. Kısa zaman içerisinde problemi yazan profesör tarafından keşfedilen Will bu başarısını diğer sorularda da sürdürecektir. Ancak bir kavga sebebiyle hapis cezasına çarptırılan gencin, bu beladan kurtulabilmek için profesöre ihtiyacı vardır.

96. Slumdog Millionaire (2008)

Dünyanın en yoksul insanlarının yaşadığı Hindistan'da geçen bir 'milyonerlik' öyküsü olan filmde, Hindistan’ın gecekondularla dolu bir mahallesinde yaşayan genç Jamal'in enteresan hikayesi aktarılıyor. Jamal, fakir ve öksüz ancak idealist bir çocuktur. En büyük düşü, Hindistan'ın en ünlü bilgi yarışması programına katılmak ve büyük para ödülünü kazanmaktır. Bu hayalinin gerçekleşmesi arefesinde farklı olaylar yaşamını dönüştürmeye başlayacaktır. Jamal, büyük ödüle ulaşacağı son soruya bir şekilde gelmiştir. Tam da bu an programın süresi dolar ve son soru gelecek haftaki programa kalır. İlginç bir şekilde başarılı olan Jamal’in bu imkansız görünen başarısı herkesin dikkatini çeker ve genç adam hile yapmış olabileceği gerekçesiyle tutuklanır. Sorgu gecesinde soruları nasıl yanıtladığını tek tek anlatan genç adamın sırrı yavaş yavaş aydınlanır.

95. The Social Network (2010)

Bir Ekim gecesi, yıl 2003. Mark Zuckerberg, sarhoş kafayla Harvard Üniversitesi'nin sistemine sızar. Kız arkadaşı tarafından terk edilmiştir ve bunun acısını kampüsteki tüm kızların bilgisinin olduğu bir veritabanında birleştirmek ister. Yazdığı uygulamada ekranın iki yanındaki kızların fotoğraflarını oylayarak hangisinin daha güzel olduğu seçilebilmektedir. Mark sayfanın adına Facemash adını verir. Sitenin başarısı hızla yayılır fakat Mark'ın kadınlara olan nefreti ve bu yolda gizlilik kurallarını ihlal etmiş olması Harvard Üniversitesi'nin de tepkisi çeker. Bu durum sitenin evrilerek Facebook'a dönüşmesine olanak sağlar. Öncelikle yalnızca Harvard'da kullanılan Facebook, daha sonra diğer üniversitelerde de açılır ve Ivy League'den Silikon Vadisi'ne tüm dünyada yayılmaya başlar. Sosyal medya denince günümüzde akla gelen ilk uygulamalardan olan Facebook'un arkasında yatan gerçekler, oluşumunun öyküsü ve günümüz dünyasına sunduğu artı ve eksiler Mark Zuckerberg'in hikayesinden yola çıkılarak ele alınıyor.

94. House of Sand and Fog (2003)

İran'dan Amerika'ya göçen Behrani'nin Amerikan Rüyası'nı gerçekleştirmek üzeredir. Tek hayali burada bir ev satın alıp ailesini rahatlatmak olan Behrani istediği fırsatı elde etmiştir. Hayallerindeki eve kavuşsa da ortada büyük bir problem vardır. Evin eski sahibi Kathy ev üzerinde hak iddia etmekte, haklı olduğunu da büyük bir kararlılıkla söylemektedir. Hakkını sonuna kadar aramakta ısrarlı olan kadın ve adam arasında yaşananlar iki benzer karakterin farklı kültürleri nedeniyle birbirlerine düşman olmalarına neden olacaktır.

93. The Constant Gardener (2005)

Kuzey Kenya’nın uzak bir bölgesinde, oyuncu Tessa Quayle vahşice öldürülmüş bir halde bulunur. Tessa’nın arkadaşı bir doktor, olay yerinden kaçmış gibi görünmektedir. Deliller ortada bir tutku cinayetinin var olduğunu göstermektedir. Nairobi’deki İngiliz Yüksek Komisyonu Üyeleri, Tessa’nın kocası olan yumuşak mizaçlı meslektaşları Justin Quayle’in meseleyi, çözmeleri için kendilerine bırakacağını zannetmektedirler. Ancak Justin herkesi şaşırtarak bu cinayetin sırrını çözmek üzere kendi başına kolları sıvamaya karar vermiştir. İmtiyazlı giriş hakkı sayesinde diplomatik sırlarla ilgili alanlara girerek kendi hayatını riske etmeye hazırdır. Ortada Justin’in hayal edebildiğinde çok daha derin bir komplo söz konusudur.

92. Precious (2009)

Precious, Amerika'daki binlerce benzeri genç kız gibi, aile içi şiddet mağduru, hüzünlü bir çocuktur. Precious'un bir diğer sorunu da aşırı kilosundan dolayı içine kapanık bir genç kız olmasıdır. Ancak yaşadığı tüm bu sorunlu yanlara rağmen Precious içinde bulunduğu durumu kaderinin bir parçası olarak kabullenerek bir çıkış noktası bulma umudu taşır. Bu umudun kapısı, yaşadığı sorunlardan hayal dünyasında gezintiye çıkarak kaçmasıyla açılabilecektir. Film, hayatın umutla bakılması gereken bir hediye olduğu düşüncesi ile hareket ediyor ve aynı zamanda, çaresiz insanların yalnız olmadıklarını, onlara her zaman yardıma hazır kurumların var olduğunu anlatıyor.

91. Awakenings (1990)

Oliver Sacks’ın kendi hayatını kaleme aldığı aynı isimli romandan sinemaya uyarlanan film, ömrünü bilime adayan asosyal bir doktorun, icat ettiği bir ilaç sayesinde değiştirdiği yaşamları anlatır. Nörolog Malcolm Sayer, yeni çalışmaya başladığı bir hastanede, daha önce görmediği tarzda bir hastalığa sahip bir grup hastayla karşılaşır. Bu insanlar uzun yıllardır hareket etmeden yatağa bağlı bir şekilde uyku modundadırlar. Doktor Malcolm bir konferans esnasında tanıtılan bir ilacın bu hastalığı da iyileştirebileceğini düşünür ve bu hastalar üzerinde uygulamaya başlar. Uyandırılıp hayata dönen ilk hasta Leonard Lowe olur.

90. The Visitor (2007)

New York'a bir konferans için giden profesör Walter Vale, dairesinde yaşayan yabancılarla karşılaşır. Başlangıçta evinin işgal edilmesine bozulan Walter göçmenleri kapı dışarı etmek yerine evinin bir bölümünü onlarla paylaşır. Aralarındaki dostluk zaman içinde herkesin hayatını etkilemeye başlar.

89. The Hunt (2012)

40 yaşındaki Lucas, geçirdiği zor boşanma döneminin ardından hayatını yeniden düzene koyabilmenin peşindedir. Kreşte bir iş bulur, yeni bir kız arkadaşı vardır ve ergenlik çağındaki oğluyla arasındaki sorunlu ilişkiyi onarmaya çalışmaktadır. Artık her şey yoluna girmek üzereyken işler ters gitmeye başlar. Sadece öylesine söylenmiş küçük bir yalan, içinde yaşadığı kasabaya bir virüs gibi yayılır ve Lucas kendini hayatı ve saygınlığı için savaşırken bulur.

88. Okja (2017)

'10 yıl boyunca Mirando şirketi için çiftçi amcasıyla Okja adını verdiği bir domuzu büyüten küçük Mija, Okja büyüdüğü zaman Mirando şirketinin onu geri alma kararına karşı çıkar. Ama buna rağmen Mirando şirketi Okja'yı kaçırdıktan sonra Mija da onların peşinden gider.

87. Wonder (2017)

Auggie Pullman yaşıtı diğer çocuklardan biraz farklıdır. Çünkü yüzünde ciddi bir deformasyon vardır. Auggie diğer çocuklarla sıradan bir okula giderek, sıradan bir çocuk olduğunu kanıtlamaya çalışır. Çünkü esas güzellik derinin altında, içeride saklıdır... Yönetmenliğini Stephen Chbosky'nin üstlendiği film, R.J. Palacio'nun romanından Steve Conrad tarafından senaryolaştırıldı.

86. Dogtooth (2009)

Şehrin dışında izole bir bölgede yaşayan aile kendilerini dış dünyaya kapamıştır. Yunanlı çift, çocukları için başka bir gezegende çok iyi olabilecek izole bir yaşantı oluşturmuştur.

85. The Walk (2015)

Philippe Petit, uluslararası bir ekibin desteğiyle, Başkan Richard Nixon'ın istifa edebileceğini açıklamasından bir gün önce kulelerin arasına çelik kablo düzeneğini yerleştirir. O günlerde henüz tamamlanmamış olan ve kısmen kullanılan kulelerin arasında dans eden bu cambaz, tüm dünyanın ilgisini çekmeyi başaracaktır.

84. Freedom Writers (2007)

Genç bir öğretmen kendisini, öğrencilerine hoşgörü kavramını, bunu önce kendileri üzerinde uygulamayı ve eğitim sözcüğünü, okul hayatlarının ötesine taşımayı öğretmeye adamıştır. İdealist öğretmen Erin, çok başka dünyalardan gelen karakterlerle uğraşmak zorundadır. Aslında farklı ırklardan gelen bu öğrenciler için okul, sadece yaşları gereği orada bulunmak zorunda oldukları bir yerdir.

Erin, kendi yöntemleri ile onlara yakınlaşmaya çalışsa da bu niyeti daha da büyük tepkilere yol açar. Çünkü öğrenciler, hayatta yüzleştikleri ırksal ve toplumsal acı gerçekleri farkına vararak öğretmenlerinin saf idealizmi bırakmasını isterler. Zaman içinde onlarla iletişim kurmayı başaran Erin, her biri birbirinden farklı hikayesi olan bu gençleri, kendi hikayelerini yazmaları ve bunu da birbirleri ile paylaşmaları konusunda cesaretlendirir. İşte tam da bu yazılar, öğrencilerin hayata tutunmalarını sağlayan bir araca dönüşecektir. Oscar ödüllü oyuncu Hilary Swank’ın rol aldığı film, Erin Gruwell isimli bir öğretmenin gerçek hayat öyküsünden uyarlanmıştır.

83. The Pursuit of Happyness (2006)

İyi bir baba olan Chris Gardner, işinde sorunlar yaşayan, maddi açıdan sarsıntıda olan ve aynı zamanda iyi bir eş olan bir adamdır. Ancak ne yazık ki eşi sıkıntılara daha fazla katlanamayacağına karar vererek onu terk eder. Oğlunun sevgisi bu mücadeleci baba için her şeydir.

82. Seven Pounds (2008)

Her şey yedi isimden oluşan bir listeyle başlıyor: Ben Thomas, Holly Apelgren, Connie Tepos, George Ristuccia, Nicholas Adams, Ezra Turner ve Emily Posa. Tek ortak noktaları, her birinin bir dönüm noktasına ulaşmış ve umutsuz derecede maddi, manevi ya da tıbbi yardıma muhtaç olmalarıdır.

Hiçbiri, Ben'in kefaret planını uygulamak için her birini teker teker seçtiğinden haberdar değildir. Ama hayat dolu bir kalp hastası olan Emily Rosa (Rosario Dawson), Ben'in olanaksız sandığı bir şey yaparak planın gidişatını değiştirir: Yakınlaştığı Ben'in dünyaya bakışını altüst eder.

81. The Illusionist (2006)

Film farklı dünyalardan gelen insanların arasında doğan bir aşkın, kolaylıkla onaylanmaması ile başlıyor. Sophia aristokrat bir ailenin kızı olarak, marangoz bir ailenin oğlu olan Eisenheim’a aşık olur. Üstelik aşkı karşılıklıdır. Bu ikili, birbirlerine hissettiklerinden ötürü tepki alırlar. Öyle ki aşkına yasak bile getirilen Eisenheim, ülkeyi terk eder. Dünyayı dolaşacaktır. Aradan on beş yıl geçtikten sonra ülkesine bir illüzyonist olarak geri döner. Bu sırada Sophia, nişanlanmak üzeredir. Onca zaman sonra yeniden karşı karşıya gelen aşıkların hisleri yeniden alevlenir. Bu durumu hisseden Sophia’nın nişanlısı Prens Leopold ile Eisenheim hesapta olmayan bir mücadeleye girmek zorunda kalacaklardır.

80. Trumbo (2015)

Yetenekli senaryo yazarı Dalton Trumbo'nun hayat hikayesinden kesitler taşıyan filmde; 1940 döneminde başlatılan cadı avı ve bu sebeple Hollywood'daki pek çok yıldız ismin başlarının belaya girmesi perdeye taşınacak! Kara listede tepelerde yer alan Trumbo'nun öyküsü, Roach'ın ellerinde mizah yönünü de kaybetmeden anlatılacak gibi görünüyor.

79. I, Daniel Blake (2016)

Daniel Blake, New Castle'da yaşayan bir marangozdur. Fakat ciddi sağlık durumu nedeniyle çalışamamaktadır. Hayatında ilk kez “işsizlik fonuna” başvuran Daniel, gerçekten hasta olduğunu bürokrasiye kanıtlamaya çalışır. Ama sistemin çarpıklığı nedeniyle devlet yardımı da alamaz ve yeniden iş aramak zorunda kalır.

78. Joy (2015)

Joy henüz küçüklüğünden itibaren hayal gücü çok gelişmiş olan, yeni icatlar üretme peşinde bir kızdır. Hayatında, ailesinde yaşadığı zorluklara rağmen üretkenliğini hiç yitirmez; günlük yaşamda pratik konulara dair elinden her türlü iş gelir. Bu arada boşandığı eşi, sorunlu annesi, ilgi isteyen iki küçük çocuğu ve yarı belalı babasıyla 'normal' bir hayat sürdürmeye çalışır. Fakat bir gün her şey canına tak eder ve Joy yarım bıraktığı hayallerinin bir noktasından tutmak için yeniden kolları sıvar...

77. Maria Full of Grace (2004)

Henüz onyedi yaşında genç bir kadın olan Maria Alvarez, tüm akrabalarıyla birlikte yaşayıp gitmekte olduğu küçük Kolombiya kasabasındaki bu hayatı oldukça ağır mesailerle çalıştığı bir çiçekçide geçmektedir. En büyük hayali haline gelen bu kasabadan kaçıp gitme şansı ise tehlikeli bir uyuşturucu çetesinden gelen teklifle gerçeğe dönmek üzeredir. Maria, midesinde taşıdığı uyuşturucu dolu paketlerle kuryelik yaparak Amerika'ya gidecek ve sonrasında burada istediği hayata kavuşacaktır. Yola çıktığında karşılaştığı şeyin ise kendisine vaat edilen yolculukla uzaktan yakından ilgisi yoktur.

76. My Sister's Keeper (2009)

Fitzgerald çifti bir gün acı gerçeği öğrenir. Sara ve Brian Fitzgerald'a verilen kederli haber kızları Kate’in lösemi olduğunun bilgisidir. Çocuklarının sadece bir kaç yıl ömrünün kaldığı gerçeği çifti allak bullak etmiştir. Bunun üzerine çift Kate’e donör olması için Anna adında bir bebek sahibi daha olmaya karar verirler. İlk yaptıkları şey Anna’nın göbek bağından alınan kanı kullanmak olur. Yıllar geçtikten sonra artık Anna’dan Kate’e kemik iliği nakli yapılması gerekmektedir. 11 yaşındaysa, Kate’in böbrek nakline de ihtiyacı vardır. Bu olanların üzerine Anna, ailesinin onu bu amaçla kullanmasından dolayı onlara dava açar. Bu karar tüm aileyi parçalamıştır, çünkü Kate’e böbrek nakli yapılmazsa ölecektir.

75. Mr. Church (2016)

On yaşında küçük bir kız olan Charlie, kanser hastası olan annesi Marie ile birlikte yaşar. Doktorların teşhisine göre Marie’nin 6 aylık ömrü kalmıştır. Charlie bir sabah uyandığında uyandığında mutfağında bir yabancı ile karşılaşır. Gelen kişi, Marie’nin hastalığından dolayı onun eski sevgilisi tarafından eve gönderilen ve altı aylık maaşı da ödenen bir aşçıdır. Altı aylık ömrü kalan Marie, mucizevi bir şekilde yıllarca hayatta kalır ve bu sayede kısa süreliğine gelen aşçı ailenin en yakını haline gelir.

74. The Post (2017)

Dram türündeki film 1971'de Pentagon belgeleri etrafında dönen yasal süreci konu alıyor. Washington Post çalışanları editör Ben Bradlee (Hanks) ve yayıncı Katharine Graham (Streep) ordu analisti Daniel Ellsberg tarafından yazılan ve sızdırılan Pentagon belgelerini yayınlama kararı alırlar.

73. Ed Wood (1994)

Ed Wood, kimilerine göre dünyanın en kötü yönetmeni, kimilerine göre de, filmleri son derece keyifli, nev-i şahsına münhasır kült bir yönetmen. Tim Burton, ikinci grupta yer alan bir yönetmen olarak daima ilhamları arasında tuttuğu Wood’un filmcilik serüveni üzerine bu filmi gerçekleştirdi.

Yapımda, Ed Wood’un ayrıntılı yaşam hikayesinden çok, en çok bilinen yapımlarını çektiği dönem ve film yapma konusundaki hırsı konu ediliyor.

72. The Color Purple (1985)

1900’lerin başında, güneyli bir siyahi kız olan Celie, önce babası tarafından hamile bırakılır, ardından yıllar boyunca efendisi olarak göreceği adama evlenmek üzere adeta satılır. Kocasından gördüğü şiddete rağmen tek tesellisi kız kardeşi Nettie’ye yazdığı mektuplardır. Oysa babası Nettie’nin cevaplarının ona ulaşmasına engel olmaktadır. Celie sonunda kuru gürültüye pabuç bırakmayacak güçlü bir kadın olan Sofia ile tanışacak ve ondan çok şey öğrenecektir.

71. Rain Man (1988)

Filmde Los Angeles'ta maddiyata dayalı bir hayat süren fırlama Charlie ile değişik bir hastalığa sahip Raymond'un dramatik ama aynı zamanda komik de olabilen serüvenleri anlatılıyor. Serseri Charlie, yıllardır uzak kaldığı babasının ölümü üzerine 3 milyon dolarlık mirastan yararlanacağını düşünerek hayaller kurar.

70. Field of Dreams (1989)

Joe Jackson ve 1919 Dünya Kupası'nda oynamaları yasaklanan Chicago White Sox takımının diğer yedi oyuncusunun hayaletlerinin de tarlanın üzerinde görünmesi sonucu, Ray Kinsella yapması gereken konusunda iyice ikna olur. Çevresindeki bütün itirazlara rağmen mısır tarlasını beyzbol sahasına çevirir.

69. The Elephant Man (1980)

1880’ler Londra’sındayız. Şehrin sokaklarından süzülen kasvet ve karamsarlık, arka sokaklarda olup bitenleri belli eder nitelikte. Doktor Treves, isli sokaklarda gezindiği esnada gezici bir sirke rastlıyor. Önündeki kalabalıktan anlaşıldığı üzere içeride normal olmayan bir gösteri var... Ve bu normal olmayan gösterinin kahramanı, doğuştan engelli olan John Merrick. Annesi Merrick’e hamileyken bir fil tarafından saldırıya uğradığı söylenir bu sirkte. Doktor Treves ise hızlı bir hamleyle tedavi altına almak ister bu fil görünümlü adamı ve istediği gibi de olur. Her haliyle ürkütücü olan fil adamın bu korkunç görünümünün altında, gönlünde yatanlar ise zamanla dökülmeye başlar.

68. Festen (1998)

Film babalarının 60. yaş gününü kutlamak için toplanan bir ailenin hikâyesini anlatır. Yemekte en büyük oğlu alenen babasını intihar eden ikiz kardeşine tacizde bulunmakla suçlar.

67. Erin Brokovich (2000)

Erin Brockovich, insana insan gibi davranılmasının en doğrusu olacağını düşünen bir halk kahramanıdır. Film, hukuk eğitimi almamış olmasına rağmen, insan sağlığını tehdit eden çok önemli davalarda haklının kazanmasını sağlayan sıradan ama mücadeleci bir kadının öyküsünü anlatıyor.

66. Das Experiment (2001)

Bilim insanları insanların içgüdüsel dürtülerini ölçebilmek adına bir deney kurgulamaya karar verirler. Deneye göre 8 kişi gardiyan, 12 kişi tutuklu olarak yalancı bir hapishaneye alınırlar. Gardiyanlar, gardiyan rolünü; mahkumlar ise mahkum rolünü oynayacaklardır. Bilim insanları deneyin kontrolünü kaybedeceklerdir.

65. I Am Sam (2001)

Sam Dawson beyninde bir gelişme problemi olan, bu nedenle de yedi yaşındaki bir çocuğun zekasına sahip olan, karısı tarafından terk edilmiş, kızıyla birlikte yaşayan bir babadır. Tüm zihinsel engellerine rağmen iyi bir sosyal çevresi ve mutlu bir ailesi olan Dawson'ın asıl sorunları kızı yedi yaşına geldiğinde başlar.

64. Mies Vailla Menneisyyttä (2002)

Bir adam kendisine yeni bir hayat kurmak için Helsinki'ye gelir. Amacı yeni bir iş bulmaktır. Fakat ölesiye dayak yedikten sonra tüm hafızasını kaybeder...

Soğukkanlılığını korumaya çalışarak, ayakta durmaya çalışır. Kendisine yardımcı olmak isteyen çok fazla gönüllü çıkmaz. İş ve işçi bulma kurumundan da herhangi bir sonuç çıkmayınca, Kurtuluş Ordusu'na yardımcı olmaya başlar. Ordunun bandosu yeni bir uğraşın kapısını aralayacaktır. Fakat hatırlayamadığı geçmişi, kendisine pusu kurmuş beklemektedir..!

63. Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring (2003)

Film göl ortasında kurulmuş yüzen bir Budist manastırda geçer. Yaşlı bir Budist keşişin, küçük çırağına hayatın anlamını öğretmesini anlatır. Filmde çırak keşişin hayatının her evresi mevsimler üzerinden anlatılır.

62. Big Fish (2003)

William Bloom, babası kanser nedeniyle ölüm döşeğinde olduğu için, aile evine geri döner. Gezgin bir satıcı olan babasını yakından tanımak için, efsanevi bir kişiliği olan adamın gençliğinde yaşadıklarına dair öyküler toplamaya başlar.

Babasının yaşadıklarına dair efsaneler ve mitler, bir puzzle’ın parçaları gibi yerine oturacak ve anlaşılması güç olan adamın yaşamını zaferleriyle ve zaaflarıyla ortaya dökecektir.

61. Mystic River (2003)

Jimmy, Sean ve Dave isimli üç küçük çocuk caddede hokey oynadıkları sırada polis görünümündeki kişiler tarafından oyunu bırakmaları için uyarılırlar. Bu sert görünümlü adamlar Dave'i arabalarına alıp küçük çocuğa günlerce cinsel tacizde bulunurlar.

Bu olayın üzerinden 25 yıl geçmiştir. Küçük çocuklar artık büyümüş, bu süreçte de görüşmemiştirler. Jimmy'nin esrarengiz bir şekilde hayatını kaybeden kızı, eski dostları tekrardan bir araya getirir. Artık bir polis olan Sean cinayetin ardında yatan gizemleri çözerek çocukluk arkadaşına yardım etmeye karar verir. Ancak bu cinayetteki esrar perdesi, arkadaşlıklarının ilk yıllarına kadar uzanan bir dizi gizemi doğuracaktır.

60. Babel (2006)

Yollara düşmüş bir karı-koca; kulakları duymayan, konuşamayan bir Japon genç kız ve ailesi; Meksika'da hayatta kalmaya çalışan bir çocuk bakıcısı ve Fas'ta yaşayan çocuklar... Babaların tüfekleriyle oynarken bütün bu birbirinden uzak insanların hayatını birbirine bağlayan çocuklar, 'insan'a dair yaşanagelen bir felaketi ivmelendireceklerdir. Farklı kıtaların insanları, bir silah ateşiyle beraber umarsızca birbirlerine bağlanacaklardır.

59. 21 Grams (2003)

Oscar adayı yönetmen Alejandro González Iñárritu’nun, zaman geçişleri ile dikkati çeken filmi, Sean Penn, Benicio Del Toro ve Naomi Watts gibi isimleri oyuncu kadrosunda barındırmasıyla da iddialı olduğunu kanıtlıyor. Film, adına “rastlantı” diyerek, büyüsü karşısındaki yetersizliğimizi kolladığımız evrensel bir güç aracılığı ile üç kişinin, yollarını kesiştiren bir trafik kazasını konu alıyor. Paul Rivers, eşini seven ve hayatta kalmak için kalp nakline bel bağlamış, ağır hasta bir matematik profesörüdür. Christina Peck, bir zamanlar uyuşturucuyu da çare arayışlarına dâhil ettiği mutsuzluğunu ardında bırakmış, iki kız çocuk annesi bir ev kadınıdır. Jack Jordan ise türlü kirli işlere bulaşmış, sonrasında eşi ve çocuklarına sahip çıkarak, mutluluğu dini inanışta bulmuş, eski bir sabıkalıdır. 21 Gram filmi, kahramanlarını, ardı arkasına eklenen rastlantılarla, sevgi, sadakat, cesaret, tutku ve suçluluk gibi duygularla yüzleştirirken, “şans” denen şeyin hayatları, telafisi mümkün olmayan biçimde nasıl değiştirebildiğini gözler önüne sermektedir.

58. Adaptation (2002)

Charlie Kaufman, dönemin en meşhur kitaplarından biri olan The Orchid Thief'ı Hollywood için senaryolaştırmaya çabalamaktadır. Ne kadar uğraşırsa uğraşsın, bir türlü senaryosunda yeni adımlar atamamakta, attığı her adımda da daha fazla tıkanmaktadır. Yaşadığı tüm bu sıkıntılı süreç ona yetmiyormuş gibi bir de son derece başarısız bir gerilim senaryosu yazmaya çabalayan ikiz kardeşiyle didinmektedir. Geçen her gün Charlie'nin biraz daha kaybolmasına ve kendi başını belaya sokmasına yol açacaktır.

57. 25th Hour (2002)

Monty Brogan, tüm hayatını muhtelif suçların içerisinde debelenerek harcamıştır. Ancak artık kaçacak gücü kalmamış ve aynasızlar karşısında yenilmiştir. Tam yedi yıllık bir cezaya çarptırılmıştır. Artık hapse girmeden önce, dışarıdaki hayatında ise sadece yirmi dört saati kalmıştır. Bu kısa süreyi en yakın arkadaşlarıyla ve sevdiği kadınla, son derece sıradan bir günmüş gibi geçirmeye karar verir. Ancak vakit ilerledikçe Brogan'ın hayatındaki sürprizler birer birer patlamaya devam edeceklerdir.

56. The Sea Inside (2004)

Filmde, Ramon Sampedro'nun 30 yıldır yatağa bağlı yaşamı, dokunaklı bir dille sinemaya aktarılmış. 30 yıldır bir yatakta geçen trajik bir hayat... Gençliğinde geçirdiği bir kazadan sonra hayatla tek ilişkisi deniz manzaralı penceresidir. Hayatına iki kadın girer: Avukat Julia ve köylü kızı Rosa.

55. Crash (2004)

Bir ev kadını ve uyuşturucu bağımlısı kocası? Birbirine aşık iki polis dedektifi? Afrika-Amerikalı bir yönetmen ve karısı? Meksikalı bir çilingir? İki araba hırsızı? Orta yaşlı Koreli bir çift ve çaylak bir polis?

Los Angeles'ın günlük monotonluğunda birbirinden habersiz yaşayan sıradan insanlar 36 saat içinde birbirleriyle tanışırlar. Bu birbirinden farklı hayatları nasıl bir öykü bir araya getirir?

Irk farklılıklarının ne kadar önemsiz olduğunu, suçlu ve saldırganın, siyahla beyaz kadar yakın, bir o kadar da uzak, olduğunu savunan, doğruyla yanlışın görecesinde kaybolan bir film. Eleştirmenlerin büyük beğenisini toplayan filmde, insanlığın gölgesinde kalan gerçekler gün ışığına çıkıyor.

54. North Country (2005)

Bir grup kadın madenci, oldukça zor koşullar altında olmak üzere Minnesota’daki Eveleth Madeni’nde çalışan ilk kadınlar. Bu işi yaparlarken ciddi anlamda düşmanca tavırlarla karşılaştıkları bir iş yaşamı düzenini sürdürmeye çalışırlar. Akla gelmedik sayısız ve bitmek bilmeyen hakaretlere maruz kalırlar. Kadın olmalarından ötürü asla istemedikleri fiziksel temaslar ile baş etmeleri gerekir. Verdikleri mücadele gerçekten ağırdır ve bu işi sürdürmek için ellerinden geleni yaparlar. Tüm zorluklarına inat.

53. We Bought a Zoo (2011)

Eşini kaybettikten sonra iki çocuğunu yalnız büyütmeye çalışan Benjamin hep beraber yaşadıkları kentten uzakta, doğayla daha baş başa olabilecekleri yeni bir eve taşınmak, yeni bir başlangıç yapmak ister. Fakat taşınmak için seçtikleri ev aslında bir hayvanat bahçesidir!

52. Manchester by the Sea (2016)

Lee Chandler, sıhhi tesisat, elektrik, kapıcılık gibi sıradan işler yaparak, tek göz bir evde yalnız başına yaşayan bir adamdır. Doğup büyüdüğü ama uzun zamandır uğramadığı kentten bir gün acil bir telefon alır. Kalp hastası abisi hastaneye kaldırılmıştır ve durum ciddidir. Lee kafasında endişeler ve soru işaretleri ile yola koyulur. Hastanede alacağı haberle de birlikte hayatı değişecektir.

51. The Salesman (2016)

Arthur Miller’ın 'Satıcının Ölümü' oyununu sahneye koyan tiyatrocu çift Rana ve Emad, Tahran'ın merkezinde yeni bir apartmana taşınır. Ancak Rana, burada taşındıkları yerin eski kiracısıyla bir sorun yaşar ve biri tarafından saldırıya uğrar. Emad, travmasını sessizce atlatmaya çalışan Rana’nın aksine intikam alma yoluna gidecektir ve bu yaşadıkları olay ikilinin hayatını dramatik bir şekilde değiştirecektir...

50. Mustang (2015)

İnebolu'da geçen bir hikayeyi ele alan Mustang, beş kız kardeşin özgürlükleri için verdikleri mücadeleye odaklanıyor. Lale ve kardeşleri oynadıkları bir oyunun çevreleri tarafından beklenmedik bir skandala dönüştürülmesi sonucu adeta ev hapsine mahkum olurlar. Bu durum öyle bir noktaya sürüklenir ki evde evlilik planları dahi yapılmaya başlanır. Ancak beş kardeş üzerlerinde kurulan bu baskıları yenip özgürlüklerine kavuşmak için yeni yollar arayacaktır.

49. Boyhood (2014)

En son Before Midnight filmiyle izleyici karşısına çıkan Richard Linklater'ın senaryosunu yazıp yönettiği film, çıkış noktası olarak yakın zamanda boşanmış bir çiftin, Mason ve Olivia'nın hikayesine odaklanıyor. Sahip oldukları tek çocukları ise artık anne ve babasının bir arada yaşamadığı gerçeğine alışmak ve bu yabancı düzen içerisinde yaşamayı öğrenmek zorunda. Çocuğun 6 yaşında başlayan bu yeni tecrübesini 12 yıl boyunca sürecek olan bir büyüme evresine yayan yönetmen, bu süreç boyunca yaşananları beyaz perdeye aktarıyor.

Richard Linklater'ın, 12 yıllık bir süre zarfının belirli zaman aralıklarında çekimlerini tamamladığı filmin başrollerini Ellar Coltrane, Patricia Arquette ve Ethan Hawke paylaşıyor.

48. Still Alice (2014)

Alice Howland, Columbia Üniversitesi'nde ünlü bir dilbilim profesörüdür. Bir gün doktor muayenesinde kendisine Alzheimer'ın başlangıç evresinde olduğu teşhisi konur. Alice'in hayatı artık eskisi gibi olmayacaktır. Geçirdiği hastalık, eşi ve üç çocuğuyla birlikte sürdüğü hayata yeni bir gözle bakmasını sağlayacaktır. İnsan ilişkilerini sorgularken öte yandan da en genç kızıyla olan ilişkisiyle de onu yeniden kazanmak için mücadele verir. Alice, uzmanlaştığı bölüm gereği hayatı boyunca yeni şeyler öğrenmektedir ve bu yüzden hastalığını başta kabullenmek istemez. Manhattan sokaklarında kayboluşuyla durumu kavramaya başlayan Alice, zamanla Alzheimer'la mücadele etmenin yollarını arayacaktır.

Filmin başrollerini Julianne Moore ile birlikte Kristen Stewart, Alec Baldwin ve Kate Bosworth paylaşıyor.

47. Dallas Buyers Club (2013)

Film, uyuşturucu bağımlısı ve HIV taşıyıcısı Ron Woodroof'un hayatından esinleniyor. Ron Woodroof'a 1986 yılında AIDS yüzünden 30 günlük ömür biçilir. Teşhis sonrası FDA kurumundan yasal onaylı olarak kullanabileceği tek ilaç olan AZT'yi almaya başlayan Ron hızla ölümün eşiğine doğru sürüklendiğini fark eder. Çareyi ABD'de yasal olmayan ama dünyanın dört bir yanında bulunan, doğal ilaçlara başvurmakta bulur. Kendisiyle ilgilenen doktorlardan biri olan arkadaşı Eve Saks'ın da yardımıyla Ron farkında olmadan çevresindeki hastalar içinde bir iletişim ve satış ağı kurmuş olur. 'Dallas Buyers Club' olarak bilinen bu oluşum FDA'nın tedavisi yerine alternatif tıbbı tercih edenlerin çaresi olur ve dahası hastalar üzerinde onaylı AZT'den daha çok işe yarar. Fakat durum çok geçmeden fark edilir ve ilaç firmaları ve FDA Ron'a karşı büyük bir savaş açar. Film 30 günlük ömrü kaldı dendikten sonra kendi doğal yöntemleriyle 2191 gün daha yaşamayı başaran Ron Woodroof'un kişisel mücadelesine odaklanıyor.

46. Her (2013)

Theodore Twombly hayatını, yakın gelecekte nadir bulunan bir şeye dönüşmüş olan el yazımı mektupları yazarak kazanmaktadır. Ve bu yıllarda insanların işlerini artık bilgisayar programları yerine getirmektedir. Theodore, karısından boşandıktan sonra bir apartman dairesinde tek başına yaşamaya başlar ve bir gün karşılaştığı bir teknoloji reklamıyla birlikte hayatı değişir. Kusursuz bir yapay zeka programı sunan yeni bir işletim sistemi, onu son derece çekici bir kadın olan Samantha ile tanıştırır. Sanal bir varlık olan ve sadece bir sesten ibaret olan Samantha, Theodore'u dünya ve hayat üzerine sorduğu sorularla birlikte bambaşka bir gerçeklikle tanıştırır. Ağır bir depresyonun içerisinde olan Theodore, yavaş yavaş hayatın keyifli yanlarını fark etmeye başlarken yapay zeka programıyla arasındaki ilişki de gitgide tuhaflaşır.

45. Philomena (2013)

Oğlunu arayan bir kadının hikâyesi Dünyaca tanınmış bir politika yazarının dikkatini çeker. Oğlu küçük yaştayken kendisinden koparılan kadın yıllarca, bir manastırda yaşamaya zorlanmıştır ve şimdi oğlunu bulmaya kararlıdır…

44. Philadelphia (1993)

Eşcinsel olan yetenekli avukat Andrew Beckett, çalıştığı hukuk bürosunda AIDS olduğu fark edilince işten çıkarılır. Kendisine nedeninin AIDS olduğunu açıklamamalarına rağmen Beckett, nedenin bu olduğundan emindir ve bu hukuk bürosuna dava açmaya karar verir. Başvurduğu avukatlarca bir süre reddedildikten sonra, en sonunda Joe Miller'ı tutmayı başarır.

Miller ilk başta bu davayla ilgilenmekte isteksizdir; çünkü o bir homofobiktir ve Beckett'a karşı da önyargılıdır. Fakat Beckett sayesinde zamanla önyargılarını aşmaya ve korkularını yenmeye başlar. Beckett ise hayatı, gururu ve hakları için kıyasıya bir mücadeleye girmiştir ve adalet için savaşır.

43. A Separation (2011)

Boşanmak üzere olan Nadir ve Simin, çocuklarının velayeti konusunda ikileme düşüp kadıdan yardım istemektedir. Bir çok festivalden büyük övgüler alarak ayrılan film, özellikle başrol oyuncularının başarılı performanslarına sırtına dayıyor.

Simin, kocası Nader ve kızı Termeh’le birlikte İran’ı terk etmek istemektedir. Nader’in Alzheimer hastası babasını bırakmayı reddetmesi üzerine boşanma davası açan Simin, dava talebi reddedilince anne babasının evine gider. Termeh ise babasıyla kalmaya karar vermiştir. Nader kızına ve babasına bakması için hamile bir genç kadını tutar; ama bu durum daha fazla soruna yol açacaktır.

42. Detachment (2011)

Henry Barthes, öğrencileriyle birebir ilişkiler kurabilen, oldukça yetenekli bir eğitimcidir; fakat bu yeteneğini arka plana atarak, geçici öğretmenlik yapmaktadır. Okula kadrolu öğretmen gelinceye kadar yedek öğretmenlik yapan Henry, hiçbir okulda öğrencilerle ya da iş arkadaşlarıyla duygusal bağ kuracak kadar uzun süreli kalamaz. Görevlendirildiği son devlet okulunda ise öğrencilerin ve hatta öğretmenlerin de bir şekilde içlerine kapanık olduğunu, karamsar tavırlar sergilediğini fark eder. Öğrencilerle ummadığı bir bağ yakalayan Henry, okuldan kaçan bir öğrenciyi de sokaklardan ailesine geri dönmesini sağlar. Umutsuzluk açısından hayatta yalnız değildir ama bu karamsar dünyada hala sevilebilecek şeyler de vardır...

41. Carnage (2011)

Çocuk parkında birbiriyle kıyasıya dövüşen iki haşarı çocuk... Sıradan görünen bir kavgayı, ebeveynler bir ev davetiyle modern biçimde çözmeye ve tatlıya bağlamaya çalışır. Fakat ilk başta medeni biçimde konuşarak sorunu çözmeye çalışsalar da, sonrasında işler sarpa sarar ve herkesin birbirinden sakladığı foyası meydana çıkar. Hiç kimse küçük çaplı bu 'katliamdan' kaçamaz...

40. The Fighter (2010)

Dicky Ecklund (Christian Bale) eskiden efsane olmuş, ama yeteneğini boşa harcamış ve başarı imkânını kaybetmiş şimdi ise kardeşini eğiten eski boksördür. Mickey Ward (Mark Wahlberg) ise Dicky’nin üvey kardeşidir. Mickey iyi bir boksör olarak adını duyurmadan önce Dicky onun ustalığını yapmıştır. Ünvan maçına çıkan Mickey'nin hem maçı kazanması hem de dağılan ailesini bir araya getirmesi gerekmektedir...

39. 127 Hours (2010)

5 gün boyunca kolu kayaya sıkılmış bir şekilde aç ve susuz kalan Aaron, başta sevgilisi olmak üzere, ailesi ve yolda karşılaştığı iki dağcı kızdan yardım bekler önce. Fakat zaman geçtikçe kimsenin ondan haberi olmadığını anlar... 5 gün boyunca yaralı halde sıkışıp kaldığı kayada içsel sorunlarıyla başbaşa kalan Aaron aynı zamanda cesareti ve kendisini metrelerce derinlikteki bu beladan kurtarmaya yarayacak tüm yönleriyle de yüzleşir...

38. Amores Perros (2000)

Film Meksika'nın çeşitli sosyal statülerine sahip üç insanın kesişen ve benzeşen öykülerini işliyor. Genç ve yakışıklı Octavio, geçimsiz ağabeyi ve yengesiyle birlikte yaşıyor. Hiçbir işi olmayan Octavio'nun tek derdi yengesine karşı beslediği büyük aşk. Diğer yandan başarılı bir kariyere sahip olan Daniel ise yolunda giden evliliğini bırakıp başka bir kadını seçiyor. Eski bir cuçlu olan El Chiavo ise kendinden yaşça küçük bir kıza vurulmuş durumda.

Meksika'nın arka sokaklarında dönen yasadışı olaylardan biri olan köpek dövüşü, hikayenin tüm karakterlerini ilginç bir şekilde bir araya getiriyor.

37. Biutiful (2010)

Film, Oscarlı oyuncu Javier Bardem'in canlandırdığı Uxbal adında kanuna aykırı işleri yüzünden başı kanunla derde giren bir adamın yürek burkan hikayesini anlatıyor. Biutiful, zorunlu olarak yaptığı yasadışı işlerle para kazanmaya çalışan sorunlu ama sadık ve duyarlı bir babanın öyküsünü perdeye taşıyor.

36. The Blind Side (2009)

Fakir ve aşırı derecede iri bir genç olan Michael Oher bir kolej futbol takımına girince, kendi ve çevresindekilerin hayatı tümden değiştir.

35. The Wrestler (2008)

1980'li yılların efsanevi güreşçilerinden biri olan Randy, şimdilerde bir markette part-time çalışan, haftasonları da çeşitli güreş aktivitelerine katılan unutulmuş biz yıldızdır. Yerel bir maçı kazanmasının ardından çevresindekilerin de önerisiyle geçmiş zamanda en dişli rakiplerinden biri olan The Ayatollah'a karşı dövüşmeyi kabul eder ve herkesin gözü artık bu maçtadır. Randy her türlü hazırlığını yaptıktan sonra maça hazırdır. Son derece çetin geçen bu mücadele esnasında kalp krizi geçiren güreşçi için kariyerinin sonu demektir. Doktorları yaşlı adamın güreşmesini yasakladığında tezgahtar olarak işe girer ve bu süreci yıllardır görmediği kızıyla arasını düzeltmek için bir şans olarak görürü. Ancak bu beklediği kadar kolay olmayacak, ringler tekrar onu çağıracaktır.

34. Changeling (2008)

Ağırlıklı işçi sınıfından insanların oturduğu varoş mahallelerinden birinde, Los Angeles banliyölerindeyiz. 1928'in mart ayında, telefon operatörü olarak çalışan anne Christine Collins (Oscar ödüllü Angelina Jolie), sakin bir cumartesi sabahında işe gitmek üzere evden ayrılırken dokuz yaşındaki oğlu Walter ile vedalaşır. Akşam evine döndüğünde her ebeveynin en büyük kabusuyla yüz yüze gelir: Biricik oğlu kayıptır. Polis tarafından çok yoğun bir arama tarama çalışması başlatılır. Ancak küçük Walter en ufak iz bırakmadan ortadan kaybolmuştur. Ta ki aylar sonra polisten haber gelinceye dek Collins için umutlar tükenmiştir. Christine'in oğlu olduğunu iddia eden bir çocuk bulunmuştur. İtibarını kurtarmak isteyen polis, Collins ile evladının kavuşmasını medya önünde bir halkla ilişkiler-tanıtım etkinliği gösterisi olarak organize etmeyi tasarlar. Sayısız polis, medya organı, fotoğrafçı arasında allak bullak olup adeta serseme dönen Christine, getirilen çocuğu evine almaya ikna olur. Ancak yüreğinin derinliğinde kendisine getirilen çocuğun oğlu Walter olmadığının bilincindedir.

33. The Reader (2008)

II. Dünya Savaşı ertesi, Almanya. Michael adlı genç, kendisinin yaşça iki katı büyük olan Hanna Schmitz’e aşık olmuştur. Gizli bir ilişki götüren ikilinin aşkı Hanna’nın bir gün ortadan kaybolmasıyla biter.

Aradan 8 yıl geçmiştir ve hukuk okuyan Michael savaş suçları mahkemesinde gözlemcilik yapıyordur ve bir gün sanık sandalyesinde Hanna’yı görür. Mahkeme’de Hanna’nın geçmişi ortaya dökülürken, Michael ikisinin de hayatını değiştirecek bir sırrı ortaya çıkarır.

32. Milk (2008)

1977'de, Harvey Milk San Francisco Şehir Meclisi'ne seçilerek Amerika'da eşcinselliğini saklamadan bir devlet kadrosunda üst düzey yöneticiliğe seçilen ilk kişi olmuştur. Zaferi, sadece eşcinsel hakları adına önemli değildi. Politik alanda koalisyonlar peşindeydi. Yaşlı vatandaşlardan sendikalı işçilere kadar herkes için, Harvey Milk bir uğurda savaşmanın anlamını değiştiren, 1978'de ölümüne kadar da tüm Amerikalıların kahramanı haline gelen biri oldu.

31. Doubt (2008)

Altmışlı yılların siyasal gerilimlerinin tetiklediği nahoş hadiseler en fazla Amerika'nın varoşu olarak nitelendirebileceğimiz Bronx'ta kendini göstermektedir. Bronx'taki St. Nicholas kilisesi Karizmatik Rahip Flynn (Philip Seymour Hoffman), korkunun ve disiplinin gücüne yürekten inanan Rahibe Aloysius Beauvier'in (Meryl Streep) ateşli bir şekilde savunduğu katı gelenekleri yıkmak için çaba göstermektedir. Sene 1964'tür ve ülkenin politik iklimindeki değişim rüzgarlarının kilise camiasını da etki altına alması gecikmez. Beyazların tahakkümündeki bir okula ilk kez Donald Miller adlı siyah bir öğrenci kabul edilmiştir. Geleceğe umutla bakan genç ve masum rahibe James (Amy Adams), Peder Flynn ile ilgili bir şüphesini Rahibe Aloysius ile paylaşarak Peder Flynn'ın Donald'a karşı aşırı bir yakınlık gösterdiğini anlatır. Bu iddia ve suçlama üzerine harekete geçen Rahibe Aloysius, gerçeği ortaya çıkartmak ve Peder Flynn'ı okuldan attırmak için büyük bir mücadele başlatır. Rahibe Aloysius artık Peder Flynn'a karşı müthiş bir irade savaşına kilitlenmiştir. Bu mücadelenin hem kilise hem de okul üzerinde yıkıcı sonuçlar getirmesi tehlikesi vardır.

30. The Diving Bell and The Butterfly (2007)

43 yaşındaki Jean-Dominique Bauby, üç hafta süren koma halinden sonra gözlerini açmıştır. Bu mucizevi uyanış doktorlar tarafından şaşkınlıkla karşılanır çünkü Bauby fiziksel olarak hiçbir eylemi yerine getiremiyorken, beyin bölgesinde hiçbir sorun çıkmaz ve izleyici bu andan itibaren Bauby'nin iç sesiyle olaylara tanıklık etmeye başlar. Tek kontrol edebildiği organı sol göz kapağı olan adam bir mucizeye daha imza atarak insanlarla göz hareketiyle anlaşmaya, dahası hayat hikayesini anlatacağı kitabını yazmaya başlar.

Ünlü Fransız magazin dergisi Elle'de yazarlık ve editörlük yapan Jean-Dominique Bauby'nin gerçek hayatını anlattığı otobiyografik kitabından uyarlanan film Akademi Ödülleri de dahil yılın önemli ödül törenlerinde hak ettiği yeri bulmuştur.

29. The Shawshank Redemption (1994)

Andy Dufresne, genç ve başarılı bir bankerdir. Karısını ve karısının sevgilisini öldürmek suçundan yargılanır ve ömür boyu hapis cezası alır. Shawsank Hapishanesi'nde dayak, işkence, tecavüz, her türlü durum yaşanmaktadır fakat Andy gene de hayata bağlı ve iyimserdir. Bu tutumu etrafındakileri de etkiler. Andy umutlu bakış açısıyla çevresindeki tüm mahkumları, parmaklıklar arkasında bile özgür bir yaşam olabileceğine inandırır. Andy'nin bu çabalarına ortak olacak bir arkadaşı da olacaktır: Red.

28. Forrest Gump (1994)

Forrest Gump, düşük I.Q. sahibi genç bir adamdır. Jenny ile tanıştığında ona aşık olur. Gump aralarında Elvis Presley, Kennedy, Nixon’ın da olduğu tarihsel kişilerle kaza eseri tanışır ve 50’lerden 70’lerin sonuna kadar gelen bir süre zarfında olaylar gelişir. Gump tamamen tesadüf olarak Vietnam savaşına ve Amerikan yakın tarihinin önemli olaylarına şahitlik eder ve hatta rol alır. Ancak bilmeden yaptıklarının ne kadar önemli sonuçları olduğundan da haberi yoktur.

27. 4 Months, 3 Weeks and 2 Days (2007)

Çavuşesku'nun tuhaf bir komünizmi hayata geçirdiği Romanya’da değişim rüzgarları esmektedir. Bürokratik rejim köhneleşmiş, insanlara vaadedilen sosyalizm başarısız bir devlet kapitalizmine dönüşmüştür. İşte bu gri ülkenin gri okullarından birinde öğrenci olan Otilia ve Gabita, aynı zamanda da oda arkadaşıdırlar. Gabita’nın hamile olduğunu öğrenmesi ile büyük bir sorunla karşı karşıya kalacaklarıdır. Çünkü Romanya’da kürtaj yasaktır. Fakat her yasağın kendisine bir de ’yasak delici’ alternatif bir sistem yarattığı düşünülürse buna da bir çözüm vardır. Kürtaj yasal olmayan yollardan yapılacaktır.

26. La Vie En Rose (2007)

Ünlü Fransız şarkıcı Edith Piaf’ın hayatını konu alan film, şarkıcının çocukluğundan ölümüne kadar olan sürede, başarılarını, özel hayatındaki çöküşleri ve hayal kırıklarını ele alıyor.

25. Boyz n the Hood (1991)

Üç arkadaş Los Angeles'ın arka sokaklarında bir arada büyümektedirler. Tre, Ricky ve Doughboy... Hayatlarını uyuşturucunun ve şiddetin hüküm sürdüğü mahallelerde, hayatta kalmaya çalışarak geçirmektedirler. Seçimleri, onların hayatta kalma vaziyetine direkt olarak etki edeceklerdir.

24. The Straight Story (1999)

Alvin Straight oldukça sıradan, yaşı geçkin bir adamdır. Kızı ile küçük bir kasabada yaşamaktadır. Bu küçük ailenin pek parası yoktur ayrıca Alvin diyabetlidir. Yaşı nedeniyle araba kullanamaz, kendi başına yürüyemez haldedir. Ancak tüm bunların karşısında inatçılığıyla direnmektedir. Bir gün gelen bir telefonla on yıldır hiç konuşmadığı ağabeyinin kalp krizin geçirdiğini öğrenir. Bunun üzerine çim biçme makinasını alarak kilometrelerce sürecek bir yolculuğa çıkar.

23. A Street Cat Named Bob (2016)

Uluslararası en çok satan kitaplar listesindeki aynı isimli kitaptan ve gerçek bir hikayeden uyarlanan filmde James Bowen, Londra'da yaşayan evsiz ve rehabilitasyonda olan eski eroin bağımlısıdır. Sokaklarda şarkı söyleyerek hayatını sürdürmektedir. Bir gün sokakta bulduğu hasta sokak kedisini tedavi etmek için evine alır ve hayatı değişmeye başlar...

22. The Florida Project (2017)

6 yaşındaki Moone ve ekibi, yetişkinlerin zorlu dünyasından tamamen uzak kendilerine ait bir dünya yaratmışlardır. Okulların tatil olmasıyla birlikte bu afacan grubun tek dertleri, istedikleri gibi koşup oynayabilmek, kimseyi umursamadan eğlenebilmek ve istedikleri zaman sınırsız dondurma yiyebilmektedir. Oysa yetişkinler için durum çok farklıdır. Artık çocuk olma lüksleri kalmamış yetişkinler için Florida yazı, zorluk, acı ve gözyaşı demektir.

21. Almost Famous (2000)

Ergenlik çağında bir genç olan William'ın hayattaki tek tutkusu müziktir! Bu nedenle okulunu da pek umursamayan William, bu durumdan ötürü ailesiyle sürekli çatışmaktadır. Sevdiği müzik grupları üzerine amatör yazılar yazan William, zamanla tanınmaya ve küçük yaşına rağmen önemli mevkilere adım atmaya başlar. Hayallerinde bile göremeyeceği şey artık kapıdadır. Büyük hayranı olduğu Stillwater isimli müzik grubunun yeni turnesine katılması için seçilmiştir! William, grupla birlikte çıktığı yolculukta bu çok sevdiği figürlere ve müzik piyasasına dair önemli gerçeklere tanık olacaktır.

20. Queen of Katwe (2016)

Gerçek bir hikayeden uyarlanan film Queen of Katwe, Ugandalı bir kızın satranç ile tanıştıktan sonra hayatının değişimine odaklanıyor. Uganda-Kampala'daki Katwe'nin gecekondusunda yaşayan 10 yaşındaki Phiona ve ailesi için yaşam sürekli bir mücadeledir. Phiona'nın dünyası Robert Katende ile misyonerlik programında tanıştığı gün değişir. Katende futbola antrenörlük yapmakta ve çocuklara satranç oynamayı öğretmektedir. Meraklı Phiona oyunu öğrenir ve oynamaya başlar...

19. Gifted (2017)

Hayatı başarısızlıklarla dolu olan Frank Adler karakterini canlandıracak olan Chris Evans, Florida kırsalında yeğeni Mary'yi büyütürken, Mary'nin okula başlamasıyla birlikte hemen yetenekli olarak yaftalanması sebebiyle Mary'nin annesi Evelyn ile kızı büyütme konusunda bir savaşa girecek. Film, mücadelenin yasal sürecine odaklanacak. Yönetmenliğini Marc Webb'in üstlendiği yapım aile için dramaya ağırlık verecek.

18. Dead Man Walking (1995)

Şefkatli bir rahibe (Susan Sarandon), ölüm sırasını bekleyen bir idam mahkumundan (Sean Penn) çaresizlikle yazılmış bir mektup alır. Mahkumun idam edilmesine kadar geçen süre boyunca rahibe, sadece mahkumla değil onun kurbanlarıyla da yakınlaşarak empati kurar.

En sonunda rahibe, idam mahkumuna duyduğu empati ile işlediği suçların ağırlığının kavrayışı arasındaki paradoksu yaşamak zorunda kalacaktır.

17. Being John Malkovich (1999)

Craig kendince yetenekleri olan bir kuklacıdır. Ancak bu meslek ona elbette ki hayatta kalmasını sağlayabilecek bir para kazandırmamaktadır. Bu nedenle önemli bir kararın eşiğinde olduğunu hissetmektedir. Craig'in karısı olan Lotte ise bir pet shop'da çalışmaktadır. Sürekli olarak kendi işinin tuhaf yanlarından dem vuran Lotte, Craig'in canını fazlasıyla sıkmaktadır. Şansı yaver giden Craig bir firmada iş bulur. Şirkette tanıştığı Maxine isimli bir kadın onun ilgisini cezbeder. Ancak Maxine, Craig'le hiçbir şekilde ilgilenmemektedir. Bir gün Craig çalıştığı firmada gizli bir kapıcık bulur. Kapıdan içeri giren Craig, nasıl olduysa, John Malkovich'in bedeninde uyanacaktır.

16. Boogie Nights (1997)

İzbe bir gece kulübünde çalışan Eddie Adams… En büyük hayali, amatör olarak sürdürdüğü oyunculuk mesleğinde yükselmek ve kendiyle gurur duyabileceği bir yerlere gelmektir. Bir gün, yaptığı işi çok ciddiye alan bir porno yönetmeni tarafından keşfedilir. Artık Eddie Adams yerine ‘Dirk Diggler’ ismiyle anılacaktır. Dönemin uyuşturucu, seks, içki ve suç dörtgeninde gidip gelen sosyal hayatına kısa bir sürede adapte olan Dirk Diggler, günden güne sektöründe biraz daha yıldızlaşacaktır. Dirk Diggler, porno sektörünün kralı olacaktır.

15. Starred Up (2013)

Şiddet olaylarına karıştığı için çocuk hapishanesine düşen fakat kısa sürede şiddete duyduğu şaşırtıcı eğilim nedeniyle yetişkin bölümüne transfer edilen Oliver'ın öyküsüne odaklanan filmde, Oliver, yerleştirildiği bu yeni bölümde, babasının başına gelenler hakkında bir şeyler bilen bir kişiyle tanışır. Oliver, her adımda babasının başına gelen olayların sır perdesini aralarken, tahmin bile edemeyeceği bir öykünün öznesi haline gelecektir.

14. Winter's Bone (2010)

Kendinden küçük iki kardeşine ve hasta annesine bakmak zorunda kalan 17 yaşındaki Ree Dolly (Jennifer Lawrence), Alabama'nın küçük ve muhafazakâr bir kasabasında hayatla çetin bir mücadeleye girmiştir. Akli dengesi bozulmuş annesinin bakıcılığını yapmanın yanı sıra, bir de uyuşturucu bağımlısı kayıp bir babanın izini sürüyordur.

Küçük yaşına ve hayatın omuzlarına bindirdiği ağır yüke aldırmadan hayata sıkı sıkı tutunan genç kız, kardeşlerine doğru yolu göstermeye çalışırken, yaşadığından bile emin olmadığı babasını da köşe bucak aramak zorundadır... Özellikle Jennifer Lawrence'ın oyunculuğuyla parladığı film 4 dalda Oscar adaylığı kazanmıştı.

13. Steve Jobs (2015)

Teknoloji devi Apple şirketinin kurucusu ve 20. yüzyılın dahi isimlerinden Steve Jobs'ın yaşam öyküsünü yeni bir perspektif ile beyazperdeye aktaran filmin yönetmenliğini Oscar’lı yönetmen Danny Boyle üstlenirken senaryo Oscar Ödüllü Aaron Sorkin’e ait. Filmde Apple’ın kurucusu Steve Jobs’a Michael Fassbender; Macintosh’un eski pazarlama müdürü Joanna Hoffman’a ise Kate Winslet hayat veriyor. Steve Jobs'un bilge ve bir o kadar da hırslı yönünü izleyeceğimiz film Jobs'ın özel hayatına da el atıyor. Kızı Lisa ile olan ilişkisini gözler önüne seren film Walter Isaacson'ın kitabından uyarlandı.

12. Gridlock'd (1997)

Spoon... Genç bir Afro-Amerikalı... sakin yaradılışlı... fakat delirdiğinde, fırtına dolu bakışlar, bitmeyen bir hırs ve etrafında yaydığı sonsuz enerjiyle bir kasırga estiriyor. Stretch ise daha yaşlı, oldukça beyaz, safkan bir Amerikalı ve Spoon’a oranla delirmeye pek müsait değil. Gridlock’d, Spoon ve Stretch’in küçük dünyalarında yaşanan büyük gelişmeleri konu alan ve bürokratik bir dünyanın saçma kurallarına başkaldırıyı yorumlayan keyifli bir komedi.

11. Menace II Society (1993)

Menace II Society, daha iyi bir hayata sahip olmaya çalışan bir gencin hikayesini konu ediyor. Liseden mezun olan Caine Lawson, daha iyi bir yaşama kavuşmak için gettonun zorluklarından kaçmaya çalışır.

10. Fresh (1994)

Fillmde, genç bir Afro-Amerikan çocuğun, bir uyuşturucu satıcısının çırağı olarak hayatta kalması konu ediliyor. Fresh'in kendisini ve sorunlu kız kardeşini geçindirebilmesi için işe ihtiyacı vardır. Alkolik olan babasından bu zamana kadar satranç öğrenmek dışında hiçbir şey almamıştır. Kararlılığı ve zekası sayesinde girdiği işte patronunun güvenini kazanan Fresh, çok hoş olmasa da devamlılığı olan bir düzene girer. Fakat eski sınıf arkadaşının öldürülmesine yanlışlıkla tanık olunca kendisi de hedef haline gelir. Kendisini korumak ve katilleri alt edebilmek için bir plan yapmak zorundadır.

9. The Fisher King (1991)

Çılgına dönmüş bir adam, ünlü DJ Jack Lucas'ın söylediklerinin yanlış anlaşılması sonucu, ünlü bir New York barında katliam yapar. Jack tavrı nedeniyle bu kişiyi galeyana getirerek hayatının hatasını yapmıştı. Yaklaşık üç yıl sonra amaçsız bir alkoliğe dönüşen Jack, bu kanlı olayda karısının ölümüne tanık olup akıl sağlığını kaybeden bir adamla, yani Perry ile tanışır. Aralarında başlayan iletişim tam bir dostluk hikayesine dönüşür.

8. Danny Collins (2015)

Orta yaşlarını geçmiş olan dünyaca ünlü müzisyenin, gerçek hayat hikayesinden yola çıkılarak oluşturulmuş öyküsünü perdeye aktaran film; Danny adındaki bir rock yıldızının geçmişi ile olan samimi yüzleşmesini konu alıyor.

70´li yıllarda epey popüler ve yetenekli bir rock yıldızı olarak nam salan Danny, oldukça çılgın bir hayat yaşamış, kendisine sunulan bu hayatın tüm olanaklarını sonuna kadar kullanmış ancak artık bütün o parıltılı ve albenili günleri geride bırakmıştır. Menajeri John Lennon tarafından kendisine tam 40 yıl önce yazılmış olan bir mektup eline ulaştığı gün, son kez beste yapmaya ve geçmişte hem yapmaya fırsat bulamadığı hem de yapmaktan pişmanlık duyduğu şeyleri telafi etmeye karar verir. Bir yandan ailesiyle arasında gevşeyen bağları güçlendirmeyi hedefleyen Danny, diğer yandan da kaldığı oteldeki görevliyle yakınlaşmaya başlar.

7. Big Eyes (2014)

1950’li yıllarda çizdiği kendine has iri gözlü çocuk tablolarıyla tanınan Amerikalı ressam Margaret Keane’in, eşi Walter Keane ile yaşadığı güç mücadelesini beyazperdeye taşıyan film, Keane çiftinin aralarındaki iktidar gerginliğini konu alan biyografik bir uyarlama. Karısının göze çarpan yeteneğini ve ortaya koymuş olduğu orijinal eserleri satış stratejisi adına sahiplenen Walter Keane, para ve şöhreti yakaladıktan sonra eşi Margaret'ı gölgede bırakır. Yaptığı tabloların birisi için bile 'Benim tablom!' diyemeyen Margaret, kocasının baskına karşı çetin bir savaş verecektir.

6. Thelma & Louise (1991)

Erkek arkadaşından bıkan Arkansaslı garson kız Louise (Susan Sarandon), ihmalkar ve cinsiyet ayrımcısı kocasıyla birlikte sıkıcı bir hayatı olan arkadaşı Thelma’yı (Geena Davis) ayartır. Birlikte özgürlükle dolu bir haftasonu araba seyahatine çıkarlar.

İlk uğrak yerleri olan barda gevşeyip dans ederler ve yöre erkekleriyle eğlenip hoş bir akşam geçirirler. Ancak bir adam Thelma’yı park yerine kadar izleyip tecavüze yeltenince Louise yetişip onu öldürmek zorunda kalır. Polisin kendilerine hiç bir zaman inanmayacağı paranoyasına kapılan kadınlar kaçmaya karar verirler ve bir anda kanun kaçağı durumuna düşerler. Son olaylardan kötü etkilenen Thelma kafayı toparlamak için genç bir kovboy olan J.D (Brad Pitt) ile bir gecelik ilişki yaşar ve işler daha da sarpa sarar.

5. What's Eating Gilbert Grape (1993)

Küçük bir kasabada sıradan bir yaşam süren Gilbert'ın hayatı sorumluluklarından ibarettir. Bir yandan obezite hastası annesi, diğer yandan ise otizm hastalığıyla mücadele eden kardeşiyle ilgilenmek zorundadır. Hayatında en olağandışı durum ise kasabalarından geçmekte olan Becky ile karşılaşması olur. Becky, Gilbert'ın hayatına adeta bir güneş gibi doğar. Ona daha önce hiç karşılaşmadığı bir şeyi, aşkı armağan eder. Ancak Gilbert'ın omuzlarındaki sorumlulukları bu aşkın arasında devasa bir engel olarak durmaktadır.

4. The Glass Castle (2017)

Jeanette Walls çok önemli bir sırrı saklayan başarılı bir gazetecidir. Ailesi hakkında gizli tuttuğu bir geçmişe sahip olan Walls, kardeşleriyle birlikte şiddet dolu bir ailede yetişir. Son derece karizmatik bir adam olan babası aynı zamanda alkoliktir ve alkol alınca ne yapacağı tahmin edilemez, tehlikeli birine dönüşür. Annesi ise dört çocuğunun sorumluluğunu üzerine almaya yanaşmayan özgür ruhlu biridir. Böylesine kopuk bir ailede yetişen çocuklar hayatta tek başlarına mücadele etmek zorunda kalacaklardır.

3. Stronger (2017)

27 yaşındaki Bostonlu bir işçi olan Jeff, eski sevgilisi Erin'le tekrar barışmanın yollarını arar ve bu amaçla maratona katılır. Maraton başladığında her şey yolunda gitmektedir. Fakat Jeff, Erin'i finiş çizgisinde beklerken, şiddetli bir patlama meydana gelir. Jeff patlama anında iki bacağını da kaybeder ve hemen hastaneye kaldırılır. Yapılan tedaviler sonucu bilinci yerine gelen Jeff'in kendi yaşam savaşı yeni başlamıştır. Sevgilisi Erin ve ailesinin desteği ile aylarca süren psikolojik ve fiziksel terapinin üstesinden gelir. Bu zorlu süreç sayesinde Jeff, bir yandan ailesi ile bağlarını test ederken, bir yandan da kendisinde bulunan gücün farkına varır.

2. The Cider House Rules (1999)

Homer Wells bir yetim olmasına rağmen kendi üzerinde bir otorite yoksunluğu hissetmemektedir. Bu durumu öylesine özümsemiştir ki, ailesizlik Homer'ı pek fazla etkilemektedir. Bunun başlıca nedeni, yetimhanede Wilbur Larch isimli oldukça iyi niyetli ve tuhaf bir eğitmen tarafından yetiştirilmesidir. Artık ergenlik dönemine yakınsayan Homer, gençliğin de getirisiyle kendini ve hayatını sorgulamaya başlayacaktır. Homer'ın başlıca amacı, kabuğunu kırmak olacaktır.

1. Extremely Loud and Incredibly Close (2011)

Oskar (Thomas Horn) dokuz yaşlarında, zeki, meraklı ve keşfetme düşkünü bir çocuktur. Babası (Tom Hanks),11 Eylül saldırısında hayatını kaybedince, Oskar depresyonun eşiğindeki annesi (Sandra Bullock) gibi mutsuzluğa ve karamsarlığa kapılmaktansa, babasının New York şehrinde kendisi için bıraktığı bir iz, gizemli bir ip ucu aramaya başlar. Elinde sadece dolaptan çıkan bir anahtar ve keşfetme azmi vardır. Babasını kaybetmiş olmasının acısını, hiç bilmediği hayatları yeniden öğrenerek başka bir boyuta taşır...

Bu içerikler de ilginizi çekebilir 👇

Bu Liste Evladiyelik! Eleştirmenlerden En Yüksek Puanları Alan 200 Korku ve Gerilim Filmi
Bu Liste Evladiyelik! Eleştirmenlerden En Yüksek Puanları Alan 200 Komedi Filmi
Bu Liste Evladiyelik! Eleştirmenlerden En Yüksek Puanları Alan 200 Gizem Filmi
Bu Liste Evladiyelik! Eleştirmenlerden En Yüksek Puanları Alan 200 Aksiyon Filmi

Popüler İçerikler

Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
Kadınlarla Kafayı Bozan Sözde Hoca Bu Kez de "Karını Bize de Evde Oynat" Sözleriyle Tepki Çekti
Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!