Parti propagandası yapmak için ilk yerli radyoyu kurmak istedi, engellendi. Gazete kurma girişimi de aynı şekilde engellendi ve Milli Kalkınma Partisi’yle başarılı olamadı.
1954 yılında, Demokrat Parti listesinden milletvekili oldu. “Makam ve memuriyet güçlerini kötüye kullanarak kamu düzenini çiğneyen ve genel ahlakı bozanlar hakkında cezai yaptırım” isteyen yasa önerisini meclise sundu. Çölleşme, tarım ve hayvancılıkta gerileme, enerji, barajlar, köprüler, limanlar, körfezler, uluslararası işbirliği ve dayanışmalar meclis kürsüsünden ulusun temsilcilerine aktarmaya çalıştığı şeylerden bazılarıydı.
burdaki yazıları baz alarak baktığımda bana göre milliyetçilik böyle bişey..adam ülke için gereken ne varsa yapmaya çalışmış..sonra sabote edilmiş bana kalırsa..haksızlığa uğramış yılmamış yine çabalamış ülkesi için..neden ülkeyi kalkındırmak yerine dışa bağlı olunuyor..ah atam tüm dünyayı dize getirmiş ama ne yazık ki ülke o konumdan yavaş yavaş aşağılara inmiş..bu devrin içler acısı haline hiç girmiyorum :( allah rahmet eylesin..nur içinde yatsınlar
Aklın almayacağı şekilde Atatürkçü olsam bile Ismet Inönü'den sırf bu adam yüzünden nefret ediyorum iste. Milliyetçiliğin tanımı olan Demirağ'ın elinden tutulabilseydi, bambaşka olabilirdi sonucları.. Bir de bugün milliyetçi olduğunu iddia edenlerle bir kıyaslayalım: Bugunkuler şoförleri ile yatıp; bunu açıklayıp helal olsun damgası alacaklarına, kasede boyun egip hırsızın köpeği olmayı seçenlerden ibaret..
Tek düşündüğü bilimdi, halktı, vatandı, topraktı. Çok büyük adamdı. Şimdi bile memleketinde Sivasta herkes onu çok seviyor. Saygı duyuyor. Hep engellendi. Ne yapmak istese engellendi. Yardımı dokunacak her şeyi yapabilirdi, engellendi. Çiftçiyi desteklerdi. Durumlarını hep takip ederdi. Şimdi ben Sivas Nuri Demirağ Hava Limanına ne zaman gidip oradan uçsam onun yapabileceklerini düşünüyorum. Yapabilirdi, eminim, yapabilirdi, YAPAMADI...