Bu İnsanlar Kafeste Yaşıyor! Zengin Şehirde Yoksulların Meskeni Tel Kafesten Yapılma Evler

12.08.2016 - 16:24

Dünyanın en müreffeh şehirlerinden biri olan Hong Kong'da hayat sıradan seyrinde devam ediyor, bazı insanlar kafeste yaşasa da...

Yanlış duymadınız. Hong Kong'daki barınma yöntemlerinden birisi, tel kafesten yapılma evlerde kalmak!

Geçtiğimiz dönemde şehir genelinde patlak veren konut krizi, pek çokları için barınabilecekleri bir ev almayı hayal haline getirdi.

Son çare olarak kullanılsa da, 1,5 metrekarelik bir kafes evin kirası 170-180 dolar civarında!

Bu da metrekare hesabı yapıldığında onları ortalama bir evden daha pahalı yapıyor!

Kafes evlerin toparlandığı bir binanın dışarıdan görünümü. Her bir odada 30'a yakın kafes ev bulunuyor.

İnsanlar bu şartlarda yaşayabilmek için hükümetin hazırladığı bir listeye kaydoluyor ve 5 ila 7 yıl boyunca bekliyor!

Tuvalet ve banyo ortak kullanımda. Her daireye 2 kabinlik bir tuvalet düşüyor.

Birleşmiş Milletler'e göre 'kafes evler' insan onuruna hakaret niteliğinde.

Neden öyle görüldüğünü anlamak zor değil.

İnsanlar, hapishane koğuşlarından farksız bir ortama muhtaç bırakılmış durumda. Bunun için para ödüyorlar.

İlk olarak 1950'lerde inşa edilen kafes evler, günümüze kadar çoğalarak gelmiş. Bitmek bilmeyen talebin de etkisi büyük.

Sakinler, böcekleri uzak tutmak için şilte veya yatak yerine bambu matlar kullanıyorlarmış. Tabii bu da nafile bir çabadan ibaret.

Kafeslerden birini mesken tutan Leung, deneyimlerini aktarıyor: "Her yanım böcek ısırığı. Ama artık alıştım. Hayatta kalmak zorundayım."

"Bütün bu gerçeklikle yüzleşmem zaman aldı. Bir süre sonra fark ettim ki böyle gelmiş, böyle gider. Daha kötü ihtimalleri düşünerek kendimi rahatlatmaya başladım."

Leung, kronik astımı olduğu için günün büyük bölümünü nefesliğini takıp yatağında oturarak geçiriyor.

Bu da sakinlerden biri olan Tam. Kendisi 70 yaşında ve ortak alandaki bir taburede otururken görüntülenmiş.

Fotoğraflara yansıyan hayatlar, çoğunlukla uzun yılları ardında bırakmış insanlardan oluşuyor.

Kafes evlerin biraz daha iyisi, 'kabin' adı verilen aşırı küçük odalar ve yataklardan oluşuyor.

Bir çocuk, kabinindeki yatağında Gameboy oynuyor.

Hayat, bir yerlerde bir şekilde devam ediyor...

YORUMLAR

Atakan Kayasan

12.08.2016

adaletini s..km DÜNYAA.. Cennette Cehennemde bu Dünyada açık ve net.!

Neslihan Yıldız

12.08.2016

insanlara hakaret olarak algılnmasına katılıyorum,çünkü insani şartlarda kalmıyorlar .Çoğu yaşlı insanlar ,hastalıkları var,böceklerde eklenince .sanki orda ölmeyi bekliyorlar

Pasif Kullanıcı

12.08.2016

ne demiş Müslüm Baba :"...Dertleri içine içine sığmayan onlar/ Hayatta umudu kalmayan onlar/ Sürüne sürüne yaşayan onlar/ Yakarsa dünyayı garipler yakar" :(

Pasif Kullanıcı

12.08.2016

adam yukarıda demiş zaten: "...Bir süre sonra fark ettim ki böyle gelmiş, böyle gider..."

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ

Bu İnsanlar Kafeste Yaşıyor! Zengin Şehirde Yoksulların Meskeni Tel Kafesten Yapılma Evler

Yanlış duymadınız. Hong Kong'daki barınma yöntemlerinden birisi, tel kafesten yapılma evlerde kalmak!

Geçtiğimiz dönemde şehir genelinde patlak veren konut krizi, pek çokları için barınabilecekleri bir ev almayı hayal haline getirdi.

Son çare olarak kullanılsa da, 1,5 metrekarelik bir kafes evin kirası 170-180 dolar civarında!

Kafes evlerin toparlandığı bir binanın dışarıdan görünümü. Her bir odada 30'a yakın kafes ev bulunuyor.

İnsanlar bu şartlarda yaşayabilmek için hükümetin hazırladığı bir listeye kaydoluyor ve 5 ila 7 yıl boyunca bekliyor!

Tuvalet ve banyo ortak kullanımda. Her daireye 2 kabinlik bir tuvalet düşüyor.

Birleşmiş Milletler'e göre 'kafes evler' insan onuruna hakaret niteliğinde.

Neden öyle görüldüğünü anlamak zor değil.

İnsanlar, hapishane koğuşlarından farksız bir ortama muhtaç bırakılmış durumda. Bunun için para ödüyorlar.

İlk olarak 1950'lerde inşa edilen kafes evler, günümüze kadar çoğalarak gelmiş. Bitmek bilmeyen talebin de etkisi büyük.

Sakinler, böcekleri uzak tutmak için şilte veya yatak yerine bambu matlar kullanıyorlarmış. Tabii bu da nafile bir çabadan ibaret.

Kafeslerden birini mesken tutan Leung, deneyimlerini aktarıyor: "Her yanım böcek ısırığı. Ama artık alıştım. Hayatta kalmak zorundayım."

"Bütün bu gerçeklikle yüzleşmem zaman aldı. Bir süre sonra fark ettim ki böyle gelmiş, böyle gider. Daha kötü ihtimalleri düşünerek kendimi rahatlatmaya başladım."

Leung, kronik astımı olduğu için günün büyük bölümünü nefesliğini takıp yatağında oturarak geçiriyor.

Bu da sakinlerden biri olan Tam. Kendisi 70 yaşında ve ortak alandaki bir taburede otururken görüntülenmiş.

Fotoğraflara yansıyan hayatlar, çoğunlukla uzun yılları ardında bırakmış insanlardan oluşuyor.

Kafes evlerin biraz daha iyisi, 'kabin' adı verilen aşırı küçük odalar ve yataklardan oluşuyor.

Hayat, bir yerlerde bir şekilde devam ediyor...

Popüler İçerikler