Yıldız Savaşları tutkunları ilk 6 filmin üzerine gül koklamaya karşı, orijinal seriden habersiz bu evrenle yeniden tanışanlar ise yeni filmlere daha ılımlı fakat herkesin ortak kanısı Yıldız Savaşları'nda bir şeylerin değiştiği ve bu değişimin o 'ruhu' da beraberinde götürdüğü.
Biz bugün o değişimin somut bir örneğine bakacağız ve aslında yeni serinin neden orijinal filmler kadar iyi olmadığını biraz daha iyi anlayacağız.
Bu beklenti karşılayamama halinin Yıldız Savaşları'nın artık Disney bünyesinde çekiliyor olmasına bağlayanlar oldu. Bir noktada haklıydılar ama Disney'den bağımsız, senaryo sorunları da bolca konuşuldu.
Yeni seride tek bir yönetenin olmaması da bir bölük pörçüklük algısı yarattı. Bunları bilmek için allameicihan olmaya gerek yok, izlerken bile çoğumuz fark ettik aslında.
Biz yanıtlayalım, evet. Modern evrende kalifiye, ilgi çeken bir 'kötünün' eksikliği var.
Yönetimi ele geçirmiş Galaktik İmparatorluk'ta İmparator'un ardından en yetkili kişi ve yer yer Darth Vader'dan bile daha fazla söz sahibi olmasıyla senaryoda özgün bir yere sahiptir.
Onu izlerken başrol karakterleri kadar dikkat kesilmemizin sebebi de onun, Tarkin'in İmparatorluk'ta bir amacın parçası olması.
Her daim kızgın, her daim bir şeyleri yok etme saikiyle hareket ediyor ve nedense tüm film boyunca herkese bağırıyor. Durmadan hata yapıyor ama hatalarından dolayı bir ceza almak şöyle dursun belki de sırf yok etmek için yok etmeye devam ediyor.
Kendini Ölüm Yıldızı'nın gücünü ispat etmeye adamış, güçlü ve dengeli bir duruşu var. Burada bahsettiğimiz karakter özellikleri onun başarısıyla da ilintili değil zira bu amacında ve görevlerinde başarısız olsa da izlerken sunduğu karakterin havasına bizi de dahil edebilecek bir kötü figürüydü.
Yıkım ve savaş emirleri varsa tüm bunlar galaktik amaçları gerçekleştirebilmek uğruna onun ağzından savruluyordu, kendini haklı zannetse bile onun haksız olduğunu bilerek bu mücadelesini izlemek hepimize heyecan veriyordu.
Neden hiçbir soruna çözüm seçeneğini düşünmeden nefretle yaklaştığını öğrenemesek de bu yetkilere sahip kişinin böyle pervasız davranmasını da anlayamadık. Belki de bu tutarsızlık sebebiyle sık sık aptal durumuna düştü, yanlış kararlarıyla akıllarda kaldı.
Hux sadece kötü olması gerektiği için kötüydü, tıpkı yeni Yıldız Savaşları serisinin eski serilere nazaran beklentileri karşılayamaması gibi, o da heyecan uyandıramadı.
2- Ayrıca nedir bu kötü düşkünlüğü? Her hikayede bir ah ben çok kötüyüm, her şeyi yok edeceğim diyen birinin mi olması lazım? Bir seri de insanın kendi iç şeytanları ile savaşmasını anlatamaz mı, şu an Kylo Ren ile olduğu gibi? Psikolojik sorunları olan biri anlatılamaz mı, şu an Kylo Ren anlatıldığı gibi. Ayrıca bana karakter hikayesi bahanesini vermeyin, Darth Vader'ın nedne kötü tarafta olduğunu 1,2 ve 3. bölümler yayınlanana kadar kimse bilmiyordu. Palpatine'in kim olduğu hala şaibeli. Yoda kim onu bile bilmiyoruz, tek bildiğimiz süper güçlü bir Jedi olduğu ve herkes onu bu şekilde sorgusuz kabul ediyor ama olay yeni üçlemeye gelince, herkes her şeye bok atıyor. Bu filmler kötü değil yalnızca her şeyi bildiğini sana fanboylar yüzünden etrafa kötü olarak tanıtılıyor!
Dünya kültürü değişti artık, insanlar 20 sene öncesinin uzay filmlerini saçma buluyor, abartılı kostümler, kıllı goriller, yeşil cüceler, yok maymunlar cehennemi saçmalığı.. uyduruk uzaylı tiplemeleriyle yeterince kandırıldığını anladı insanlar, sırf lazer olayı heyecanlıydı onuda artık youtuberler bile yapıyor. Zamanı geçti yani..
Aslen tek bir sebep var, o da şuan bütün Star Wars serisini/serilerini izlemenin imkansız olması. Bu da demektir ki kimse seriye geriden başlamıyor. Bugün baktığınızda yetişmek için filmleri, çizgi filmleri izlemeniz ve kitaplarını okumanız gereken bir şeyden bahsediyoruz. Filmin devamı çizgi filmle geliyor ve filmle devam edip tekrar çizgi filme geçiyor. 10 sezon çizgi film izlemek bir yana filmlerin sırası bile allak bullak. Bazı şeyler de yalnızca kitaplarda var, filmi izlerken "N'oluyoruz?" diyorsun. Kısacası bu kütledeki bir multi-platform evreni takip etmeye/izlemeye kimsenin vakti yok. Olmuş olanlar da artık 50 küsür yaşında, ölüyorlar.