Bu Hayatı Bir Türlü Olduramamış İnsanların 13 Ortak Özelliği

Ne yaparsak yapalım, bir türlü olduramıyoruz bu hayatı. Bir şeyler eksik kalıyor, tam anlamıyla mutlu ve huzurlu olamıyoruz. İçimizde hep bir sıkıntı var. Her şey çok güzel giderken bile, bir şey olacak ve tüm o büyü bozulacak gibi hissediyoruz. Öğrenilmiş bir çaresizlik, tüm hayatımızı kontrol altında tutuyor sanki.

1. Geçmişle alıp veremediği bir şeyler vardır.

Geçmişe o kadar takılı kalmıştır ki, anı yaşayamaz. Yaşayacaklarından çok yaşadıklarına odaklanmıştır. Bedeni o an sizin yanınızdadır ama zihni çok başka bir yerde, başka bir sorunu düşünme peşindedir.

2. Odaklanma konusunda sorunlar yaşar.

Sürekli dalgın ve düşünceli olduğu için, iş/okul hayatında fazlaca sorun yaşar.  Dikkatini verse bir saatte bitireceği bir işi tamamlaması günlerini alabilir.

3. Hayatı keşkeler ve acabalar arasına sıkışıp kalmıştır.

“Keşke öyle söylemeseydim, keşke öyle yapmasaydım, acaba başka bir şey söylesem nasıl olurdu, acaba o gün o kadar sinirli davranmasam ne değişirdi” diye düşünerek kendi kendini yer. İyi ki diyebildiği çok az şey vardır. Farkında olmadan daima kötü olan ihtimali düşünür.

4. Sürekli kendini suçlar.

Hatalarını kabullenip hayatına devam etmekte hiç de iyi değildir. Yaptığı basit

bir hatayı bile günlerce düşünür. Tüm olaylarda ilk önce kendisini suçlar. Kendisine karşı çok acımasızdır.

5. Düşünmekten harekete geçmeye zaman bulamaz.

Hatalara, atılan adımlara, atılmayan adımlara o kadar kafayı takmıştır ki, bir

türlü herhangi bir şey için harekete geçemez. Şikayetçi olduğu herhangi bir şeyi değiştirmek için kendisinde o gücü bulamaz. İnsan düşünen bir varlıktır derler, doğrudur ama insan düşüncelerini eyleme koyabildiği kadar insandır.

6. Hayal kırıklıkları çok fazladır.

Çok fazla insana güvenmiştir ve inanmıştır. Fazla sorgulamadan, kendini korumaya almadan davranmıştır. Güvendiği insanların çoğu, onda yaralar açmıştır, kalıcı üzüntüler bırakmıştır. Artık elinde sadece bu hayal kırıklıkları ve onarılamayacak duruma gelen güven duygusu vardır.

7. İnsanların tecrübe dediği şeyler onu gereğinden fazla yormuştur.

Yaşadığı her yıkımın, katlandığı her acının, “tecrübe” diye nitelendirilmesinden bıkmıştır. Evet tecrübe güzeldir, insanı büyütür, olgunlaştırır ama yeterince tecrübe edinmiştir zaten. Kendisini üzecek, yıpratacak başka bir tecrübeye daha ihtiyacı yoktur.

8. Bireysel takılmayı tercih eder.

Çünkü arkadaşlarından sürekli olarak “heyy burada mısın, aklın nerede senin?” sorularını duymaktan bıkmıştır. İnsanların yanında bir hayalet gibi durmaktansa, tek başına takılmayı tercih eder.

9. Fazla detaycıdır.

Her şeyi en ince noktasına kadar düşünür. Kafasında tartar. Geçmişte yaşadığı olayları kafasının içinde tekrar tekrar yaşayarak, nerede yanlış yaptığını, zincirin tam olarak nerede koptuğunu bulmaya çalışır. Detaylarda boğulup gider.

10. Çok kolay dibe çöker.

Duyduğu bir şarkı, gördüğü bir mekan, aklına gelen ufacık bir ayrıntı, onu dibe çekmeye yeter. Anılarıyla öyle iç içe yaşıyordur ki, onlardan kaçmaya çalıştıkça, anılar onu kendisine çeker. Mutlu olmaya çalışır, hayata dair yeni umutlar yaratmaya çalışır ama yine de başaramaz.

11. İnsanlara olan güvenini kaybetmiştir.

Bir yalana daha inanacak gücü kalmamıştır. Güvendiği her insan, onu mutlaka bir yerinden yaralamıştır. İnandığı her şey yerle bir olmuştur.

12. Kendi dertleri yetmezmiş gibi diğer insanların dertlerine de kafayı takar.

Kendi iç dünyasıyla, çöküntüleriyle uğraşmak yeterince zor değilmiş gibi yakınlarının sorunlarını da düşünür. Kendisine çözüm bulamaz ama belki onlara yardım edebilir diye paralar kendini. Sonuç ise kocaman bir dertler yumağının içinde sıkışıp kalmaktan ibarettir.

13. Her şey yolundaymış gibi rol yapmaktan çok sıkılmıştır.

Üzüntüsünü belli etmemek, hayatına devam ediyor gibi görünmekten bıkmıştır artık. Hayat devam ediyordur belki ama onun hayatında hep bir kopukluk, hep bir eksiklik vardır. Ne olduğunu bilmediği, net bir şekilde tanımlayamadığı bir boşluk vardır içinde. Artık bu hayatı kabullenmesi gerektiğinin ve her şeyi akışına bırakması gerektiğinin farkına varmıştır.  Her şey yolundaymış gibi yapmak, hiçbir şeyi yoluna sokmuyordur. Aksine daha yorucu, daha yıpratıcıdır.

Popüler İçerikler

RTÜK Başkanı'ndan Gündüz Kuşağı Programlarına Son İkaz: "Toptan Yok Ederiz!"
İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı
Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
YORUMLAR
23.04.2018

Bence "bu hayatı bir türlü olduramayan" insanların derinliklerinde bir yerlerde aileleriyle, anne ve babalarıyla ilgili sorunları vardır. Bu sorun çok büyük değildir ama annesine ya da babasına bir türlü kendini beğendirememiştir, annesi ya da babası sürekli başkalarının çocuklarını övüp durmuştur. Aslında sorun çok büyük olsa bir şekilde bunu aşabilir ama bu sorunu kendisi de tanımlayamıyorsa, hatta bir sorun olduğunun kendi de farkında değilse, hayatı bir türlü olduramıyordur işte...

24.04.2018

çok doğru ailesinden yeterli ilgiyi görmemiş eksik çocukluk geçirmiş olanlar daha çok yaşar bu durumları...

23.04.2018

Böyle giderse intihar edeceklerdir...

23.04.2018

YEMİN EDERİM BEN.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ