Bu Hafta Ne İzleyeceğim Derdine Son! Bilim Kurgu Arayışında Olanlara Özel: Altered Carbon

Netflix'in 'en yüksek bütçeli yapımı' unvanını taşıyan yeni cyberpunk dizisi Altered Carbon, on bölümlük ilk sezonuyla 2 Şubat'ta ekrana geldi. Kimileri diziyi çok beğenirken kimilerinden de 'Eh işte!' tepkileri geldi. Henüz izlemediyseniz ve başlamaya niyetliyseniz, bu yazıyı okumanızı tavsiye ederiz. Gelin, Altered Carbon yani dilimize çevrilmiş adıyla 'Değiştirilmiş Karbon' neymiş, nasılmış hep birlikte bir göz atalım.

Altered Carbon, Richard K. Morgan'ın aynı adlı kitabından uyarlanmış bir yapım.

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, insan bedenlerinin artık sadece bir kabuktan ibaret olduğu ve bilinçlerin bir çiple aktarılabildiği bir zamanda geçiyor.

Bilim kurgu denilince en çok akla gelen konulardan biri işleniyor dizide: 'Sonsuz Yaşam'.

Gelecekte, ölüm artık kalıcı bir son olmaktan çıkmış ve daha çok insanların tercihine bağlı hale gelmiş. İnsanlar başka bedenleri kullanarak ya da kendi klonlarını yaparak yüzyıllarca yaşayabiliyor.

Dizinin başrolünde, kendisini en son 'Suicide Squad' filminde Rick Flag rolüyle izlediğimiz Joel Kinnaman var.

Joel Kinnaman, yeni dünya düzenine karşı çıkarılan ayaklanmadan tek sağ kurtulan ve işlediği suçlardan ötürü zihni yüzyıllar boyu hapsedilen 'Son Elçi' Takeshi Kovacs karakterini canlandırıyor. Kinnaman'a dizide James Purefoy, Martha Higareda, Renee Elise Goldberry, Will Yun Lee ve Dichen Lachman gibi isimler eşlik ediyor.

Takeshi Kovacs, parayı ve gücü elinde tutan bir 'Meth' olan Laurens Bancroft tarafından tekrar hayata döndürülüyor ve kendisinden işlenen bir cinayeti aydınlatması isteniyor.

Bahsi geçen cinayetin kurbanı ise Laurens Bancroft'un ta kendisi! Her 48 saatte bir bilinci yedeklenen Bancroft, sürenin dolmasına 10 dakika kala kendi evinde öldürülüyor. Bu yüzden hafızasında 48 saatlik bir boşluk var ve ne olduğunu hatırlayamıyor. Güvenlikli bir odada, kendi parmak izine kodlu bir silahla vurulan Bancroft'un aslında intihar ettiği düşünülse de bilincini yedekleyen uyduyu hacklemeye çalışan birileri olduğundan cinayet şüphesi ön plana çıkıyor.

Bancroft, Kovacs'a bu cinayeti çözmesi karşılığında özgürlüğünü vadediyor. Ancak başarısız olursa buza konulacak ve bir daha hiçbir bedene aktarılamayacak.

Böylece macera, hırs, ihanet, şiddet, cinsellik ve bol bol entrika ile harmanlanmış bu ilginç evrenin kapılarını aralıyoruz. Hikayede 'Matrix', 'Blade Runner' ve 'Ghost in the Shell' gibi yapımlardan izler bulmak mümkün. İnsanın 'Tanrı Kompleksi' ve her şeye hakim olma isteği ise yine sıklıkla vurgulanan noktalardan. İlk dakikalardan itibaren bu rengarenk ve bir o kadar da karanlık distopyada bir anda kayboluveriyorsunuz.

Takeshi Kovacs, dizide üç farklı bedenle karşımıza çıkıyor. Kinnarman'la birlikte Byron Mann ve Will Yun Lee de farklı zaman dilimlerinde Kovacs karakterine hayat veriyorlar.

Kinnarman'ın versiyonu karakter derinliğinden çok fiziksel özellikleriyle ön plana çıktığı için, izlerken 'Mahallenin Ağır Abisi' gibi hissettiriyor, Mann ve Lee'nin canlandırdığı versiyonlarda ise karakter örgüsünde aradığınız o derinliği daha çok bulabiliyorsunuz. Gerçi Kinnarman'a haksızlık etmemek lazım, kendisi de diziye bol bol karizma katıyor.

Cinayeti çözmek için kolları sıvayan Kovacs'ın önceki bedenlerinde öğrendiği en önemli şeylerden biri yalnız savaşmamak... Nerede olursa olsun, kendisine bir 'sürü' bulması şart!

Bu sayede devreye polis memuru Kristin Ortega, kızı Lizzie'yi kurtarmaya çalışan Vernon Elliot ve belki de dizinin en renkli karakteri olan Kuzgun Oteli'nin sahibi, daha doğrusu otelin ta kendisi olan Poe giriyor.

Peki, Poe ve Kuzgun Oteli size bir şeyler çağrıştırdı mı?

Poe karakteri için 'Gotik Edebiyat'ın en önemli isimlerinden biri olan ünlü yazar Edgar Allan Poe'dan esinlenilmiş. Chris Conner tarafından canlandırılan karakter, dizinin zaman zaman düşen temposunu hızlandırmayı çok iyi beceriyor. Kendisi izlerken en sevdiğimiz karakter oldu desek yeridir...

Gözü kara polis memuru Kristin Ortega içinse pek parlak yorumlar yapamıyoruz, maalesef...

Başrollerin kimyasının tutmamış olmasından mıdır, yoksa Martha Higareda'nın beklediğimiz performansı sergileyememesinden midir bilinmez ama dizide Ortega'ya ısınamadık, ne yazık ki...

Dizide ön plana çıkarılan şeylerden biri de Kovacs ve kız kardeşi Reileen'in ilişkisi...

Sorunlu geçen bir çocukluğun izlerini taşıyan Kovacs ve Reileen, yaşadıkları kötü günleri birbirlerine destek olarak atlatmaya çalışmışlar. İkilinin ne denli birbirlerine bağlı olduğunu hemen hissedebiliyorsunuz.

Ayrıca belirtmemiz gerek, dizinin en şahane aksiyon sahneleri Rei ve Takeshi ikilisine ait!

Bu ikilinin yer aldığı her sahneden keyif alacağınızın garantisini veriyoruz. Ortega'dan yana yüzümüz gülmese de açığı Katya Kinski'nin canlandırdığı Reileen Kawahara kapatmış, sağ olsun.

İçinde bolca aksiyon barındıran bir dizide aşk olmazsa olmaz, tabii... Bu hikayede ise bir değil, tam iki esas kadın var!

Quellcrist Falconer, dizinin en önemli karakterlerinden biri. Kovacs'ın hayata bakış açısını değiştiren ve içindeki idealist tarafı ön plana çıkaran Quell, dizide sıradan bir aşk ilişki olmaktan çok daha öteye gidiyor.

Quellcrist Falconer'e Renee Elise Goldsberry hayat veriyor.

İlk bakışta tam bir amazon kadını imajı ile göze çarpan Goldsberry'nin performansını oldukça başarılı bulduğumuzu söylemeden geçmeyelim. (Yine sevgili Kristin Ortega'yı gömmüş gibi olduk ama yapacak bir şey yok...)

Eksik tarafları olmasına rağmen, hikayenin kendine has bir çekiciliği var. Kısacası, 'Altered Carbon' izlenecekler listenize girmeyi hak eden bir yapım olmuş.

Henüz izlemediyseniz, en kısa zamanda başlamanızı tavsiye ederiz. Diziyle ilgili düşüncelerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın!

Popüler İçerikler

HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu
Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
YORUMLAR
22.02.2018

Ortega ya gayet te ısındık, çok iyi bir oyuncu ve role uyumlu olmuş bence. Bu yorum dışında güzel bir galeri olmuş tebrikler.

22.02.2018

blade runner ile ghost in shell'in çorba edilmesi üzerine pizzagate süsü(!)... beklentimin çok altında kaldı. edgar çok iyiydi. ensest ilişkilerin bu kadar çok servis edilmesinden tiksinti duyuyorum.

22.02.2018

Hem polisiye Hem de bilim kurgu olarak gayet başarılı.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ