Bazı yapımlar tek bir filmle anlatmak istediği hikâyeyi yeterince anlatır. O tür yapımlar için bir devam filmi gereksizdir. Bu hiç olmaması gereken devam filmlerinin listesine bir göz atarak ne demek istediğimizi daha iyi anlayabilirsiniz.🤮
Bazı yapımlar tek bir filmle anlatmak istediği hikâyeyi yeterince anlatır. O tür yapımlar için bir devam filmi gereksizdir. Bu hiç olmaması gereken devam filmlerinin listesine bir göz atarak ne demek istediğimizi daha iyi anlayabilirsiniz.🤮
1997 yapımı Anaconda iyi olmasa da izlemesi eğlenceliydi. Ancak ilk film ile bitmesi gereken bu serüven, 2004 yılında bir devam filmiyle boşu boşuna uzadı.
Düşük bütçeli bilimkurgu-korku filmi Cube'un başarısının ardından çıkan devam filmi Cube 2, ne yazık ki gereksizdi. Ancak yapımcılar, serinin ses getireceğine dair inançlı kalarak 2004 yılında ilk filmin öncesini anlatan Cube Zero filmini yayımladı. O da ilk filmin başarısına ulaşamadı ve çok ses getiremedi.
Christopher McQuarrie'nin Jack Reacher'ı, Amerika'da ses getiren bir film olmasına rağmen, dört yıl sonra gelen Edward Zwick'in yönettiği devam filmi McQuarrie'nin yokluğunda istediği etkiyi yaratmadı.
1980 yapımı Caddyshack'den sekiz yıl sonra, bir devam filmine girişen yapımcılar ciddi bir başarısızlık yaşadı.
1987 yılında patlama yaratan bilimkurgu yapımı Robocop'dan sonra bir gişe filmi daha çıkarmak isteyen yapımcıların bu girişimi başarısız oldu. Serinin asıl kötü filmi olan 1993 yapımı üçüncü filmin yanı sıra, 1990 yılında çıkan ikinci film de oldukça gereksiz bir yapım.
Saturday Night Fever isimli film, 70'lerin sonlarında büyük bir hit oldu. 1983'teki devam filmi Staying Alive için Sylvester Stallone yönetmen koltuğuna geçti. Bu devam filmi, ilk filmin ardından vasatın üzerine çıkamayarak başarısız oldu.
The Howling, bir cinayet gizemini sürükleyici biçimde anlatan baştan çıkarıcı bir kurt adam filmi oldu. İlk filmin başarısının ardından bir devam filmi üzerinde çalışmaya başlandı. Ancak The Howling II tamamen gereksiz bir girişimdi.
Aksiyon severleri tatmin eden Speed serisinin ikinci filmi, gereksizliğiyle tüm seti ve hatta oyuncuları harcadı.
Komedi klasiği Blues Brothers'dan yaklaşık 20 yıl sonra çıkan devam filmi Blues Brothers 2000, yeri doldurulamaz oyuncuları değiştirerek nihayetinde modası geçmiş ve düz hissettiren kamera odaklı mizah yapmaktan ileriye geçemedi.
Meatballs III: Summer Job gereksiz olduğu kadar saçma bir yapım. Filmde, yakın zamanda vefat etmiş bir porno yıldızı, cennete gidebilmek için zavallı bir gencin bekaretini kaybetmesine yardım etmeye çalışıyor.
Yıllar boyunca Tony Hawk, Jeff Gordon ve Jackie Chan gibi isimlerin Michael Jordan'ın yerini almasıyla birçok Space Jam devam filmi projesi gündeme geldi. Nihayet, 2021 yılında LeBron James'in baş rolünde olduğu Space Jam: A New Legacy adıyla bir devam filmi çıkageldi. Ne yazık ki 90'ların klasiğinin beklenen bir devamı olmaktan ziyade, CGI kurbanı gereksiz bir film olmaktan öteye gidemedi.
2005 yapımı Sin City'nin büyük başarısının ardından yapım şirketlerinin bir devam filmi için sayısız malzeme çıkarması bekleniyordu. Neredeyse on yıl sonra beklenmedik bir anda gelen Sin City: A Dame to Kill For için gerekli olan heyecan yok olmuştu. Performanslarda, yazımda ve ilgide yaşanılan belirgin düşüş ile A Dame to Kill For, sinematik bir fiyasko oldu.
İlk filmin popülaritesi ve yıldız oyuncu kadrosu, Zoolander 2 için heyecan yaratsa da, filmler arasındaki on beş yıllık boşluk, yenilikçi mizah eksikliği ve çok sayıda gereksiz pop kültürü referansı bu komediyi mahvetti.
Christopher Landon'ın Happy Death Day filmi, slasher türünde, yenilikçi ve heyecan verici bir yapım olarak görüldü. Ancak devam filmi, korku sahnelerinden sıyrılarak, daha duygusal dramatik vuruşları vurgularken komedi ve bilimkurguya eğildi. Film, eleştirmenlerden olumlu tepkiler alsa da, ilk filmin hayranlarının aradığı tam olarak bu değildi.
2000'lerin başında kısa bir süre için, Rob Schneider, Deuce Bigalow: Male Gigolo'nun başarısıyla komedi dünyasının zirvesindeydi.mBeş yıl sonra, Schneider'in yıldızı, ilk film kadar saldırgan ve aptal olmayı başaran Deuce Bigalow: European Jigolo ile aynı hızla söndü.
Escape From New York'un 80'lerin bilimkurgu sinemasında bir klasik olduğu inkar edilemez. Ancak 15 yıllık bekleyişin ardından hayranlar, ilk Escape filminden çok daha gösterişli, renkli ve alaycı bir film olan Escape from L.A. ile şaşkına döndü. Özellikle sıkı John Carpenter hayranları arasında hâlâ filmin savunucuları olmasına rağmen, Escape From L.A., sevilen anti-kahraman Snake Plissken'in diğer maceralarını etkili bir şekilde sonlandırdı.
Van Wilder, 2002'de 40 milyon dolar hasılat elde eden ve giderek büyüyen bir izleyici kitlesi elde eden bir hit oldu. Yeniden büyük bir başarı elde etmek isteyen yapımcılar, devam filmi için hazırlıklara koyuldu. Bu devam filmi beklenilen etkiyi yaratmadı.
Trainspotting'in devam filmi edebi bir öncelik olsa da, uyuşturucu dehşetini anlatan sürükleyici ama kasvetli filmin devamını bekleyen pek fazla insan yoktu. Uzun bir aradan sonra Danny Boyle ve Ewan McGregor'u yeniden bir araya getiren T2, uluslararası alanda bir başarı elde etti, ancak bu başarı zorlamaydı.
Will Smith olmadan bir Independence Day devam filmi düşünmek oldukça saçma. Ancak bu gözler onu da gördü! Ne yazık ki yıldız oyuncunun eksikliğinde bu devam filmi, ilk filmin başarısına yan gözle bile bakamadı.
Şok edici ve merak uyandıran 1992 yapımı Basic Instinct'in zamanın ruhunu yakalamasından on üç yıl sonra, Basic Instinct 2: Risk Addiction orijinal filmden sadece Sharon Stone'u beraberinde getirerek vasat bir yapım ortaya koydu.
Weekend at Bernie's'in sürpriz başarısının ardından bir devam filmi gelmesi kaçınılmazdı. Ancak, baş karakter hâlâ ölüyken, hikâye daha ne kadar ilerleyebilirdi ki? Cevap her ne kadar absürt olsa da vudu ile diriliş yöntemleri. Bazı eleştirmenler bu absürtlüğü överken hayranlar tepkiliydi. Sonuç: ikinci film vasatın ilerisine gidemedi.
2008 Wall Street kazasından ve Bernie Madoff skandalından ilham alan yönetmen Oliver Stone, orijinalinden 20 yıldan fazla bir süre sonra Wall Street'e geri döndü. Film gösterime girdiğinde mütevazı bir başarı elde ederken, eleştirmenler ve hayranlardan gelen tepkiler filmin vasatlığını ortaya çıkardı.
2000'lerde izleyicilerle buluşan The Whole Nine Yards, döneminde patlama yaratan bir yapım oldu. Çünkü mafya olayları, kara komedi, büyüleyici performanslar ve yıldızlarla dolu oyuncu kadrosunun iyi bir karışımına sahipti. Ne yazık ki, 2004 yapımı The Whole Ten Yards, kaba bir senaryo, kötü karakter kararları ve büyük bir yön eksikliği ile başarısız bir deneyim oldu.
2016 yapımı Don't Breathe, haneye tecavüz korku temasını tepetaklak ettiği için büyük bir başarıydı. Don't Breathe 2 kötü ve hatta cansız bir devam filmi olmasa da, korku hayranları arasındaki kafa karıştırıcı soru, Kör Adam'ı kahramana dönüştürmenin nedeniydi. Buna ne gerek vardı ki?
Çoğu zaman tüm zamanların en kötü ve en gereksiz devam filmlerinden biri olarak kabul edilen The Exorcist II: The Heretic, seri tam bir klasik olmasına rağmen kaliteyi ciddi anlamda düşürdü. The Exorcist serisi, yine de bu filmden sonra toparlayarak franchise'ı iyi yapımlarla sürdürmeye devam etti.
Bi de şey çok gereksizdi, LA CASA DE PAPEL
kapadokyada çekilen nicolas cage filmi ghost rider 2.
Matrix 4...