Süleyman Demirel Hakkında Her Şey: 'Bu Fötr Şapkayla 6 Defa Gittim, 7 Kere Geldim'

Türkiye'nin 9. Cumhurbaşkanı, Türkiye siyasetine fötr şapkasıyla damgasını vurmuş olan Süleyman Demirel gün gece bir süredir tedavi gördüğü hastahanede yaşamını yitirdi. 'Süleyman Demirel'e bakmak, Türkiye siyasetinin yakın dönemine bakmak demektir' diye büyük konuşuyoruz. Binaenaleyh, Süleyman Demirel'in hayatına ve siyasi yaşamına kısa bir bakış atıyoruz.

Süleyman Demirel 1 Kasım 1924'te Isparta'nın Atabey ilçesine bağlı İslamköy'de doğdu.

İlköğrenimini doğduğu köyde, ortaokul ve liseyi Isparta ve Afyonkarahisar'da bitirdi. 1949'da İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi'nden inşaat yüksek mühendisi olarak mezun oldu.

Isparta'nın Atabey ilçesine bağlı İslamköy'de doğan Süleyman Demirel, ilköğrenimini doğduğu köyde gördü.

Parasız yatılı sınavını kazandı ortaokulu Muğla’da, liseyi Afyon’da tamamladı. Tatillerde köyüne gelip bağ bahçe işlerinde çalıştı. 'Çoban Sülü' lâkabı buradan gelir.

1954 yılında, Barajlar Dairesi Başkanlığı'na, 1955 yılında da, Devlet Su işleri Genel Müdürlüğü'ne atandı.

Erbakan'ın anılarında Süleyman Demirel'in Gençliği

Necmettin Erbakan 1977 yılında yayınlanan röportajında Süleyman Demirel'le ilgili anılarına yer vermişti. Herhalde aralarındaki siyasi çekişmeden dolayı ağır konuşmuş:  'İstanbul Erkek Lisesi'nden sonra sınavda 10. olarak Teknik Üniversite’ye girdim. 2 bin kişinin içinde 10. oldum. Süleyman Demirel de benden bir sene önce girmişti. Ama o 100 kişinin içinde, 100'üncü falan girmiştir. Demirel aslında sessiz, silik bir çocuktu. Koridorlarda tek başına gider gelirdi.

1948'de Nazmiye Demirel'le evlendi.

Demirel çiftinin çocuğu yok ama bu konuda ortaya atılmış birtakım iddialar var. Aslı var mıdır bilemiyoruz ama evliliğinin ilk yıllarında bir kız çocuğu sahibi oldukları, ancak bu çocuğun doğumundan iki sene sonra hayatını kaybettiği söyleniyor. Süleyman Demirel bunun hakkında konuşmayı tercih etmemiş.

İşte Demirel'in siyasi yaşamı

Adnan Menderes bir toplantıda Demirel için, 'Bu çocuğa dikkat edin, geleceğin başbakanıdır' ifadelerini kullandı. Adnan Menderes öngörüsünde haklı çıkacaktı.

1962'de siyasi yaşama atılarak Adalet Partisi'ne (AP) girdi. Celal Bayar'ın 1963'te şartlı tahliyesinin ardından Ankara'da meydana gelen olaylar sırasında AP genel merkezinin saldırıya uğraması üzerine aktif siyasetten çekildi. Sonrasında hakkında 'Şapkasını alıp kaçtı' diye dedikodular dolaşmaya başladı.

1964'te siyasete tekrar döndü

Aynı yıl parti genel başkanı seçildi.  29. Türkiye Cumhuriyeti koalisyon hükûmeti'nde TBMM dışından başbakan yardımcısı ve devlet bakanı olarak görev aldı. 1965 seçimlerinde AP tek başına iktidar, Süleyman Demirel de 12. başbakan oldu.

Öğrenci protestoları

Adalet Partisi iktidarı toplumun aydın kesimleri ve özellikle öğrenci örgütlerince DP iktidarının 27 Mayıs sonrasındaki devamı olarak görüldü. 1961 Anayasası'nın sağladığı bazı temel haklar ve bunların kullanılması iktidarın giderek artan tepkileriyle karşılaşınca, 27 Mayıs 1960 öncesindeki gençlik protestolarının benzerlerini AP iktidarı da yaşamaya başladı. Özellikle 1968 kuşağıyla başlayan eylemler Türkiye'de de yankısını buldu, iktidar eleştiri oklarına tutuldu.

İstifa etti, tekrar geldi

Bu sırada AP 12 Ekim 1969 tarihindeki genel seçimlerde yüzde 47 oy alarak yine tek başına iktidar oldu ve Demirel ikinci hükümetini kurdu. Parti içi çekişmelerden dolayı başbakanlıktan istifa etti. Ancak Demirel, Mart 1970’te yeni bir hükümet kurdu ve aynı yıl yapılan 5. Kongre’de yeniden genel başkan seçildi.

12 Mart 1970 muhtırası dönemi

İktisadi durumun bozulması, Türkiye tarihindeki en büyük işçi eylemlerinden biri olan 15-16 Haziran 1970 Olayları, Türk Lirası'nın değerinin yüzde 66 oranında düşürülmesi (10 Ağustos 1970), 68 öğrenci olayları ve grevler karşısında Demirel tabii ki fikir özgürlüğünü ve temel hakları koruyan 1961 Anayasası'nı suçlayarak bu anayasayla ülkenin yönetilemeyeceğini savundu. 1971 için darbe planı ortaya çıkınca 12 Mart muhtırası ile hükümet istifaya zorlandı. Aynı gün Demirel istifa etti.

Demirel ve Milliyetçi Cephe Hükümetleri Silsilesi

31 Mart 1975'te AP Genel Başkanı Süleyman Demirel'in başkanlığında sola karşı hemen bütün sağ partilerin birliğini oluşturan Demirel hükümeti, 'I. Milliyetçi Cephe hükümeti' kuruldu. Dört yıl aradan sonra başbakanlık koltuğuna oturan Demirel, koalisyonu yürütebilmek için MSP ve MHP'nin yandaşlarının devlet örgütü içinde kadrolaşmalarına göz yumdu. Bu hükümet döneminde ülkede yeniden yoğun terör olayları ve toplumsal hareketler başladı; ülke dış ödemeler açığı ve hızlı enflasyondan kaynaklanan bir ekonomik bunalıma girdi. Ağustos 1977'de MSP ve MHP'nin de katılımıyla oluşan II. Milliyetçi Cephe hükümetinin de başbakanı oldu. Kasım 1979'da MHP ve MSP'nin dışarıdan desteğiyle kurulan 6. Demirel Hükümetiyle tekrar başbakan olan Demirel 12 Eylül 1980 Darbesi'ne kadar görevini sürdürdü.

'Öküzün altında buzağı aramaya gerek yok!'

1980 darbesi ve sonrası

12 Eylül 1980'deki askeri müdahaleyle başbakanlığı sona erdi ve Hamzakoy'da gözetim altında tutuldu.  1982 Anayasası'nın geçici 4. maddesi ile siyaset yasaklıları kapsamına alındı.

4 ay Zincirbozan'da kaldı

20 Mayıs 1983'te AP'nin devamı olarak Büyük Türkiye Partisi (BTP) kuruldu. Ancak, 31 Mayıs 1983'te AP'nin devamı olduğu gerekçesiyle Millî Güvenlik Konseyi tarafından kapatıldı. Demirel de siyaset yasağını çiğnediği gerekçesiyle bazı CHP ve AP'lilerle birlikte bir süre Çanakkale, Zincirbozan'da dört ay zorunlu ikamete tabi tutuldu. 6 Eylül 1987'deki halk oylaması sonucunda siyaset yasağı kalkan Demirel, DYP'nin o tarihteki genel başkanı Hüsamettin Cindoruk'un istifası ile 24 Eylül 1987'de DYP'nin genel başkanlığa seçildi.

Son başbakanlığı

20 Ekim 1991 genel seçimlerinde DYP oyların yüzde 27'sini alarak çıkardığı 178 milletvekiliyle TBMM'de birinci parti durumuna gelince Demirel hükümeti kurmakla görevlendirildi. 20 Kasım 1991'de Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) ile bir koalisyon hükümeti kurdu. Ve yine yeni yeniden başbakan oldu.

Fikret Kızılok'un deyimiyle 'Süleyman Hep Başbakan'

Bıraktı mı? Hayıııııır. Cumhurbaşkanı da oldu.

Süleyman Demirel 4 Mayıs 1993 tarihinde, Turgut Özal'ın beklenmeyen ölümüyle boşalan Cumhurbaşkanlığına adaylığını ilan etti. İlk turda seçilemese de 2. turda Türkiye'nin 9. Cumhurbaşkanı oldu. Görev süresinin bitimine doğru cumhurbaşkanlığı süresinin beş yıl daha uzatılmasını öngören T.C. Anayasası'nın 101. maddesi ilgili değişiklik teklifi, 5 Nisan 2000 tarihinde TBMM Genel Kurulu'nda reddedildi. Bir kişinin beşer yıllığına iki kez cumhurbaşkanı olabilmesini öngören anayasa değişiklik teklifine verilen oyların 303'te kalmasıyla Demirel köşke veda etmek zorunda kaldı.

Demirel'in aktif siyaset hayatı 38 yıl sürdü

30 yaşında genel müdür, 40 yaşında parti genel başkanı, 1 yıl sonra da başbakan olan Demirel'in aktif siyaset hayatı 38 yıl sürdü.

'Şapgayı gaptırmam'

Popüler İçerikler

Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!