Bu Filmleri Kimse Beğenmiyor! Çok Daha İyi Uyarlamalara Layık Olan Hakkı Yenmiş 20 Kitap

Sinema endüstrisinin en zorlandığı konulardan biri uyarlamalardır. Bir kitabı okuduktan sonra ona uyarlanan filmleri izleyip tatmin olanların sayısı bir hayli az. İşte sizin için hazırladığımız 20 örnek... 👇

1. Dune

İçerisinde galaksiler arası politika, baharat ticareti, dev kum solucanlarına binme gibi fantastik şeyleri barındıran, Frank Herbert'in Dune kitabı tüm zamanların en iyilerinden. Frank, dini, sosyolojiyi, savaş psikolojisini ve insan duygularını eserine o kadar iyi yansıttı ki kendi zamanının en çok satan bilimkurgu kitabı olmayı başardı.

Bu epik romanı filme uyarlamak isteyen bir çok yönetmen oldu fakat çoğu kağıt üzerinden ileriye gidemedi ve projeleri askıya alındı. Kitabın yazılmasından yaklaşık 10 yıl sonra daha yeni The Elephant Man filmi Oscar'a aday gösterilen başarılı yönetmen David Lynch tarafından çekimlerine başlandı. Lynch daha sonra filmin ticari amaçlar hedeflenerek çekildiğini kabul edecekti.

Ortaya çıkan film tam bir fiyaskoydu. Washington Post'tan Rita Kempley filmden ''korkunç'' ve ''izlemesi zor'' olarak tarif etti.

2. The 'Mortal Instruments' üçlemesi

Cassandra Clare'nin yazdığı The 'Mortal Instruments' kitabı, doğa üstü güçlere sahip bir genç kızın yaşadığı maceraları anlatıyor. Gölge avcısı da denilen bu doğa üstü kız türünün kökenini ararken kendisini bir sürü karanlık maceranın içerisinde buluyor. 

Film uyarlamasında ilk sorunlar daha oyuncu seçimi sırasında başladı. Clare bir kadın başrolle uyarlama yapmaya istekli bir yapım şirketi bulamadı. Clare'in inadı sonuç verdi ve başrolde Lily Collins ile film çekildi.

Film daha sonra bir çok eleştirmen tarafından kötü yorumlar aldı ve beğenilmedi. Film daha sonra Shadowhunters ismi ile televizyon dizisi olarak devam etti, filmden daha iyi yorumlar alsa da kitabına göre beklentilerin hala altında.

3. The Hitchhiker's Guide to the Galaxy

Douglas Adams'ın bu efsane bilimkurgu romanı 1979'da raflardaki yerini aldı. Hikaye Vogons adlı kapitalist bir uzaylı ırkı tarafından Dünya'nın yok edilmesiyle kendini bir anda evsiz bulan Arthur Dent'i konu alıyor. 

Çoğu bilimkurgu eserinin detaylı ve fantastik ögeleri barındıran yapısı gereği bunları görselleştirmek ve izleyici önüne sürmek başarılı olmadı. Doğası gereği böylesine detaylı bir dünyayı ekrana yansıtmak çok zor bir işti. Küçümsenemeyecek düzeyde hayran kitlesi olan bu kitabın okurları filmden beklediklerini alamadılar ve film kötü yorumlara boğuldu.

4. Slaughterhouse-Five

Kurt Vonnegut savaş karşıtlığı ve fazlasıyla absürt dünyası ile bilinir. Kurt 50 yıllık kariyerinde 14 roman yazdı, ticari açıdan en başarılısı Slaughterhouse-Five oldu.

1972'de dönemin iyi yönetmenlerinden George Roy Hill projeyi üstlendi, fakat kısa bir süre sonra pişman olacaktı. Eleştirmenlerin çoğu filmle ilgili kötü yorum yaptı. Hill'in karakterlerinin mizahtan uzak, sert ve anlayışsız olduğundan yakındılar. Film günümüzden neredeyse unutuldu.

5. The Stand

Stephan King'in en uzun romanı olan The Stand'i uyarlamak en başından beri sorundu. King'in şüpheci yaklaşımı ve dev yapım şirketlerinin bu devasa hikayeyi ve detaylı karakterleri tek bir film ile anlatmaya çalışmaları başarısızlığa doğru yol alıyordu.

Tek bir film yapmak yerine bir mini dizi yapmaya karar verdiler. Fakat dizi beğenilmedi ve kötü yorumlar aldı ve unutuldu. Dizi büyük bir umutla 2020 yılında büyük bir bütçe ve iyi oyuncu kadrosuyla tekrar ekranlarımıza geldi. Bakalım bu sefer beğenilecek mi? 🤔

6. Divergent

Veronica Roth'un ilk romanı Divergent kıyamet sonrası Chicago'da başlıyor. Ana karakter Beatrice ''Tris'' Prior, bireyci ve bencil düşünceyi reddeden bir toplumda kendi kimliğini keşfetmeye çalışmaktadır. Genç kitleyi hedef alan Roth satışları sonrası genç kitlenin gücünü göstermiş oldu.

Serinin ilk filmininin yönetmenliğini Neil Burger üstlendi. Filmin çıkışından itibaren her yönden eleştirildi. Dört kitaplık seriden sadece 3'ü ekrana yansıdı ve kötü yorumlardan ve azalan ilgiden dolayı 4. film asla çekilmedi.

7. Through the Looking-Glass

Lewis Carroll'un Alice Adventures in Wonderland'in devamı olarak yazdığı Through the Looking-Glass'da Alice kendisini tekrar aynı bazı karakterlerle birlikte maceraların içerisinde bulur.

Deneyimli oyuncu kadrosu ve Tim Burton'un yapımcılığına rağmen film beklentilerin gerisinde kaldı. Prodüksiyon şirketi yaklaşık 70 milyon dolar kaybetti.

8. The Bonfire of the Vanities

Tom Wolfe'nin 1987'de yazdığı bu roman, 80'lerde New York'daki önyargılar, ekonomik bolluk ve beyazlara yapılan ayrıcalığı anlatıyor. The Bonfire of the Vanities 80'lerin en iyi romanlarından biri olarak kabul ediliyor.

İlk sorun oyuncu seçimi sırasında yaşandı. İstedikleri oyuncuların onları reddetmesi nedeniyle De Palma ve Wolfe istemedikleri bir oyuncu kadrosuyla filmi çekmek zorunda kaldılar.

Film her yönden kötü eleştirilere maruz kaldı. Film ''kolayca sindirilebilir Hollywood ürünü, gişe başarısızlığı ve diğer kötü ürünlerden bahsedilirken kullanılan bir kalıp.'' olarak nitelendirildi.

9. Winter's Tale

Mark Helprin'in 1983 yılında yazdığı Winter's Tale romanı, henüz bebekken terk edilen Peter Lake'in Ellis Adası'nda evlat edinilip reşit olmasıyla beraber Manhattan'a gitmesiyle başlar.

Kitap bir çok yönden çok sevildi. Kitap iyi bir mizaha, kalbe ve güzel bir hayal gücüne sahip olmasından ötürü 20. yüzyılın en iyi eserlerinden biri. 

Akiva Goldsman'ın 2014'deki uyarlaması gişede tam bir felaketti. 75 milyon dolar harcanan filmin hasılatı 31.1 milyondu ve Rotten Tomatoes'da %13 gibi düşük bir oy aldı. Belki de Goldsman filmi ''çekilemez'' olarak nitelendirip teklifi reddeden Martin Scorsese'den tavsiye almalıydı.

10. The Hobbit

Tolkien'in fantastik başyapıtı The Hobbit'te Bilbo Baggins ve kötü ejderha Smaug'u yenmek için bir araya gelen bir grup cücenin maceralarını anlatıyor.

Uyarlamanın yönetmeninin ise Yüzüklerin Efendisi serisinin yönetmeni Peter Jackson olacağının açıklanmasından sonra hayranlar çok büyük bir beklentiye girerek beklemeye başladı.

Nihayetinde gişede büyük bir başarıya ulaşsa da 310 sayfalık bu kitabı üç filme genişletme çabası hayranlar tarafından memnun karşılanmadı. Hayranlar ilk filmin kasıtlı bir şekilde diğer filmlerin de izlenmesi için yarım yamalak anlatıldığını savundu. Film, gişe de başarılı olsa da hayranlarının yüzünü güldürmeyi başaramadı.

11. All the Pretty Horses

Amerikan edebiyat efsanesi Cormac McCarthy kullandığı eşsiz dil ve hassas yapısından dolayı büyük başarılara ulaşmış ve efsane haline gelmiştir. All the Pretty Horses Amerikan edebiyatında McCarthy'i çok özel bir yere getirmiştir. Kitap 1992 yılında en çok satan kitaplar arasına girmiştir.

Kitapta genç kahraman John Grady Cole ve en iyi arkadaşı Lacey Rawlins memleketleri Texas'tan kendi yollarını çizmek için Meksika'ya doğru yola çıkarlar ve bir çok maceraya karışırlar.

Filmin başarısızlık hikayesi yönetmen Billy Bob Thornton ve yapımcı Harvey Weinstein arasındaki prodüksiyon davalarına dayanıyor. Weinstein, Thornton'un 3 saatten oluşan ilk kurgusunu beğenmedi ve kısaltmasını istedi. Bu talep bütün ekibin moralini bozdu ve yönetmene olumsuz tepkiler gösterilmesine yol açtı.

Film 40 milyon dolar zarar etti. Eleştirmenler filmi romandan farklı olmakla suçladı ve kitaba layık görmedi.

12. Cloud Atlas

David Mitchell'in oldukça ilgi çeken roman Cloud Atlas, 19. yüzyılın ortalarında Güney Pasifikte başlar ve 1930'larda Belçika'ya geçer. San Francisco, Birleşik Krallık, Hawaii ve Kore gibi bir çok yerde geçen olayları anlattığı roman, 2004 yılında piyasaya sürüldü. Okuyucuların ilgisini çeken roman bir çok ödül aldı.

Kitap Hollywood'un da radarındaydı. Yönetmen Wachowski kardeşler kitapta yer alan 6 hikayeyi ayrı ayrı anlatmak yerine hepsini tek bir hikaye haline getirmek istediler. Ortaya neredeyse 3 saat uzunluğunda bir film çıktı.

Film eleştirmenler tarafından görsel olarak yetersiz görüldü ve olumsuz eleştiriler boğuldu. Filmi kurtarmak için yapılan onca fedakarlık da boşa gitmiş oldu.

13. Running with Scissors

Yazar Augusten Burroughs kitabı Running with Scissors'da dengesiz bir şair annenin 12 yaşındaki oğlu Burroughs, evinde bir sürü akıl hastasıyla yaşayan psikiyatristiyle birlikte yaşamaya gönderilir. Bu tuhaf hikaye kitabı New York Times'ın en çok satanlar listesinde 8 hafta tutacak kadar iyiydi.

Ancak yönetmen Ryan Murphy karakterler zengin kişilikleri ve doğal komikliklerini ekrana yansıtmakta zorlandı, daha çok tuhaflıklarına odaklandı.

Film eleştirmenler tarafından olumsuz yorumlar aldı. Eleştirmen Michael Phillips ''filmin tek hikayesi ucubelere gülmek ve sonra bu konuda kötü hissetmek'' olarak yorumladı.

14. On the Road

Amerikan edebiyatında oldukça önemli bir yere sahip olan On the Road romanı, beat kuşağı tarafından Amerikan edebiyat tarihinin en önemlilerinden biri olarak tarif edilmekte.

İlk uyarlama fikirleri 1950'lerin sonlarında düşünüldü hatta  Marlon Brando Moriarty rolünü oynayacaktı fakat 2012 yılına kadar hiçbir uyarlama filmi çekilmedi. 2012 yılında Walter Salles bu zor görevi üstlendi.

Çekimler ve kurgu sürecinde birçok kişi Salles'in hikayenin kaynağındaki enerjiyi yakalayamamasından yakındı. Film vizyona girdikten sonra gişede büyük bir başarısızlıkla karşılaştı ve eleştirmenler tarafından sertçe eleştirildi.

15. The Great Gatsby

F. Scott Fitzgerald'ın muhteşem romanı The Great Gatsby'nin hakkında kötü bir yorum bulmak epey zor. Yazılmış en iyi romanlardan biri olan The Great Gatsby'nin inişli çıkışlı doğası, tutkulu romantizmi onu beyaz perde için karşı konulmaz bir hikaye haline getiriyor.

Yönetmen Baz Luhrmann filmin başrolü için Leonardo DiCaprio ile anlaştığında beklentiler doğal olarak ikiye katlandı. Ancak Luhrmann hikayeyi anlatırken, hikayenin doğasındaki melankoli ve romantik acıyı perdeleyen parlak bir tema seçti ve bu hayranların beklentilerini karşılayamadı.

1974'teki uyarlama da dahil olmak üzere Fitzgerald'ın eseri hiçbir zaman hak ettiği uyarlamaya kavuşamadı.

16. American Pastoral

Phillip Roth'un ödüllü romanı American Pastoral ''İsveçli'' olarak da bilinen Amerikalı bir Yahudi olan işadamı Seymour Levov'un çalkantılı politik ve sosyal hayatını anlatıyor.

Bazı kötü uyarlamalar iyi bir oyuncu kadrosu ve yüksek bütçelerle nispeten güzel yerlere gelebiliyor fakat bu uyarlama için aynısını söylemek mümkün değil. Ewan McGregor'un ilk yönetmenlik deneyiminde 10 milyon dolarlık bütçe ile 1.7 milyon dolarlık hasılat elde ettiler ve başarısızlığından dolayı kötü bir ün kazanadı

17. London Fields

İçerisinde başınızı döndürecek kadar iyi bir mizaha ve tırnaklarınızı yedirtecek derecede gizeme sahip olan London Fields'da yazar Martin Amis 4 kişinin hayatını anlatıyor. Karmaşık ve sürükleyici bir hikayeye sahip roman kısa süre sonra yapımcıların dikkatini çekti ve uyarlama filmi için çalışmalar başladı.

Başarılı roman 2018'de beyaz perdede izleyici karşısına çıktığında ise aynı başarıyı yakalayamadı. Yönetmenliğini Mathew Cullen'ın üstlendiği film 8 milyon dolarlık bir bütçeden sadece 168.000 dolar kazanabildi ve film bir Rotten Tomatoes'da %0 gibi berbat bir puan aldı.

18. Native Son

Richard Wright'ın tartışmalı romanı Nativa Son, ırkçılık, sistematik baskı ve ahlak gibi bir çok hassas konuya değindi. Romanın ana karakteri Chicago'nun kötü üne sahip Güney Yakası'nda yaşayan 20'li yaşlarda Bigger Thomas adında yoksul bir gençtir. Yazar romanında büyük ölçüde siyah genç bireylerin başarısızlığa ulaşmasında yer alan yozlaşmış adalet sisteminden bahsediyor.

Bu romanı baz alarak çekilen 3 film bulunuyor. Bunlardan en yenisi Rashid Johnson'un yönettiği ve Moonlight filminin yıldızı Ashton Sanders'ın başrolde oynadığı 2019'da çekilen film HBO'da yayınlandı.

Hikayenin işleniş biçiminin karmaşık olduğu ve ana paradoksu iyi yansıtamadığı söylendi. Eleştirmen Owen Gleiberman filmin, ''moralinizi bozduğu, umutsuzluğa yol açtığını'' söyledi.

19. The Reluctant Fundamentalist

Pakistanlı yazar Mohsin Hamid, romanında 11 eylül sonrası açık sözlü bir tutum ile anti militarist görüşlerini paylaşan Pakistanlı bir iş adamını konu alıyor.

Roman 2007 yılında New York Times'ın en çok satanlar listesinde üst sıralarda yer aldı.

Sonrasında çekilen film ise eleştirmenlerden orta düzeyde puanlar aldı Film. 15 milyon dolarlık bütçe ile 2 milyon dolardan biraz fazla bir hasılat yaptı.

20. Harry Potter and the Sorcerer's Stone

İlk kitabından bu yana Harry Potter serisi, goblinleri, cadıları ve 11 yaşındaki Harry Potter isimli genç büyücüyü ve bir çok fantastik karakteri hayatımıza kattı. 

J.K. Rowling'in beyaz perdede karşımıza çıkan ilk uyarlaması Harry Potter and the Sorcerer's Stone izleyiciler karşısında, kitabındaki o büyülü dünyaya nazaran çok daha zayıf bir Harry Potter dünyası gördüler. Dünyası kitabına göre zayıf kalsa da popüler kültür üzerinde büyük bir etki yaratmayı başardı.

Eleştirmenler Harry Potter'ın kaygı dolu yetim çocukluk hikayesinin önemsizleştirildiğini ve arka plana atıldığından bahsettiler. Film gişede büyük bir başarıya ulaştı ve sonraki filmlerde gelişmeye devam etti.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Mızmız Mrytle 36 Yaşında mı? Harry Potter Serisi Hakkında Daha Önce Duymadığınız 15 Bilgi
Yüzüklerin Efendisi ve Hobbit Serilerinin Çok Sevilmesini Sağlayan 15 Etkileyici Öge
Filmler vs Mitoloji! Filmlerde İzlediğiniz Mitolojik Karakterler Gerçekten Anlatıldıkları Gibi mi?

Popüler İçerikler

Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt