Sinema ve resim bir araya gelmişse muhteşem bir şey izleyeceğiz demektir.
Sinema ve resim bir araya gelmişse muhteşem bir şey izleyeceğiz demektir.
Filmlerin açıklamaları beyazperde.com ve sinemalar.com'dan alınmıştır.
Georgette Magritte, 1934'te René Magritte tarafından çizilen tablodur. Sanatçının daha birçok tablosu başarılı filmlere ilham vermiştir.
Melena filminde ise dünya, ülkelerin arasındaki politik çıkmazlar sebebiyle büyük bir savaşın gölgesindedir. Bu dünyada gençliğine ulaşmaya çabalayan bir çocuk ise kasabalarına gelen, güzeller güzeli bir genç kadın olan Malena'nın etkisiyle kendi erkek kimliğini bulmak üzeredir. Malena, tüm güzelliğiyle faşist bir İtalyan kasabasını derinden etkilemektedir. Bütün kasabayı birbirine düşürecek olan genç, seksi ve dul kadın, bu kasabanın hem başlangıcı hem de sonu olmak üzeredir.
Bu resmi Kahlo 1944'te, yaşadığı trafik kazası sonucu geçirdiği omurga ameliyatından sonra çizmiştir.
Film ise 23. yüzyılda New York'da geçmektedir. Dünya yok olmanın eşiğindedir. Her 5000 yılda bir geri dönerek yaşamı yok etmeye çalışan şeytani güç, bir gezegen biçiminde hızla dünyaya yaklaşmaktadır. Tek kurtuluş beşinci güç olarak adlandırılan, kimsenin ne olduğunu bilmediği elementin dünyaya ulaşmasıdır. Bunu başaracak tek kişi eski bir asker olan taksi şoförü Korben Dallas'dır. Ancak onun ilgilenmesi gereken mükemmel güzellikte bir yaratık vardır.
Ufuktaki Şaheser ve Gizemler 1955 yılında René Magritte tarafından çizilen Sürrealist yağlı boya tablodur. Trainspotting ise, 1996 yılında Danny Boyle tarafından yönetilen ve Irvine Welsh'in yazdığı aynı isimli romandan sinemaya uyarlanan bir filmdir. Edinburgh'da yaşayan bir grup eroin bağımlısı genci ve onların hayatlarından bir kesiti anlatır.
Listemizdeki dördüncü Rene Magritte eseri olan, sanatçının 1954 yılında yaptığı Gece Elbisesi de, Barry Jenkins'in Ay Işığı filmine ilham vermiştir.
İnsan ilişkileri ve insanın kendini keşfetmesi hakkında bir film olan Ay Işığı, genç siyahi bir adamın çocukluğundan yetişkinliğe kadar Miami'nin zor bir mahallesinde, hayatta kendine yer edinme savaşını ve büyüme hikayesini anlatıyor. Chiron'un hayatının 3 ayrı dönemini anlatan film kahramanın annesi ile ilişkisine, okul hayatına, romantik ilişkisine, iş hayatına ve uyuşturucu satıcılığı yapan Juan ile olan ilişkisine değiniyor.
Onlarca ödüle ve adaylığa layık görülen filmin yönetmenliğini ve senaristliğini Barry Jenkins üstleniyor. Oyuncu kadrosunda ise Mahershala Ali, Shariff Earp, Duan Sanderson Janelle Monáe ve Naomie Harris gibi isimler bulunuyor.
Belçikalı sürrealist ressam René Magritte tarafından 1964'te yapılan bu resim, sanatçının kendi portresidir ve sanatçının en bilinen eseridir.
Yönetmenliğini John McTiernan’ın üstlendiği filmde ise yeni heyacanlar peşindeki dolar milyoneri bir playboyun serüvenleri anlatılır. Hayatına yeni heyacanlar katmak isteyen playboy, dünyanın en ünlü Monet tablolarından birini çalar. Tabloyu kimin çaldığını bulmak üzere bir kadın dedektif olaya atanır. Playboyumuz da bu dedektife aşık olur. Devam filminin Türkiye'de çekilmesi düşünülmüştür.
New York Sineması, Edward Hopper’ın 1939’da çizdiği, şu an New York Modern Sanatlar Müzesi’nde bulunan eseridir.
Shirley: Gerçekliğin Kehanetleri, Edward Hopper’ın 13 tablosunda gördüğümüz bir kadının hikâyesini 1920’ler Amerika’sını arkaplana alarak yeniden hayal ediyor. Gerçekliği ona sunulduğu gibi değil de, değiştirilebilir bir kurgu gibi gören ve onun zamanla ortaya çıkan hakikat olduğuna inanan mütevazı bir yaşamın peşindedir Shirley. Gustave Deutsch, Edward Hopper’ın ABD’nin depresyon yıllarının bir portresine ait olan dünyasını yeniden inşa ederken, içsel monologlardan, zamanın radyo kayıtlarından faydalanıyor. Ortaya çıkan şey hem Hopper’ın kendine has dünyasının ustalıklı sinemasal bir dışavurumu, hem de Deutsch’un belirttiği gibi, ancak kişisel hikâyelerden yola çıkarak ulaşılabilen genel bir tarih anlayışının bir parçası sanki.
Gece Kahvesi Hollandalı sanatçı Vincent van Gogh tarafından Eylül 1888'de yapılan bir yağlı boya resimdir. Resmin ismi sağ altta yer alan imzanın altına yazılmıştır. Resim Yale Üniversitesi tarafından sahiplenilmiş olup; New Haven, Connecticut'ta bulunan Yale Üniversitesi Sanat Galerisi'nde sergilenmektedir.
Film de doğrudan ressam Vincent van Gogh'un hayatını konu alıyor. Film, aynı adlı Irving Stone romanından, Norman Corwin tarafından 1956'da beyaz perdeye uyarlandı.
Marc Chagall 1918 yılında çizdiği bu eseri, Seksi Hayvan filminde bir sahnede hoş bir biçimde tasvir edilmiş.
Sexy Beast, ılıman iklimiyle maruf İspanya ile 'üzerinde güneş batmayan imparatorluk' Büyük Britanya arasında mekik dokumak durumunda kalacak olan Gary Dove'un hikayesidir. Filmde, Gary Dove'u İspanya’daki bir cennet köşesinde, yazlığına taşınmış, çok sevdiği karısıyla birlikte mutlu bir yaşam sürerken izleyeceğiz... Ancak bu 'yazlık zamanları', kasabaya gelen, Gary’nin gangster arkadaşı John Logan yüzünden altüst olacak ve tüm keyifleri bozulacaktır.
John, Gary’yi büyük bir soygun için Londra’ya dönmeye ikna etmeye çalışır. Buna karşı çıkan Gary, John ile mücadele etmeye çalışsa da başarısız olur ve sevdiği kadını korumak adına soyguna iştirak etmeyi kabul etmek zorunda kalır.
Gece Kuşları, Amerikalı ressam Edward Hopper'ın 1942'de gece geç bir saatte Amerikan tarzı ufak bir restoranda oturan insanları betimlediği tablosudur.
Tablo, baş karakter müzik satıcısı Arthur Parker'in hem evinde yaşadığı sorunları hem de piyasadaki sorunları ve daha sonrasında değişen hayatını konu alan Cennet Parası filmindeki bir mekana ilham kaynağı olmuştur.
Edgar Degas'ın Ayakkabılarını Bağlayan Balerinler eseri; Judy Garland ve James Mason'ın oynadığı ve George Cukor'un yönettiği, Moss Hart tarafından yazılan 1954 tarihli bir Amerikan müzik filmine ilham olmuştur.
Filmin baş karakteri Norman Maine,artık yıldızı sönmek üzere olan bir film yıldızıdır.Genelde sarhoş gezen aktör,yine davetli olduğu bir programda,sahnede şovunu sergileyerek,şarkı söyleyen Esther Blodgett`i çok beğenir.Şovdan sonra şarkıcının arkadaşlarıyla kendi aralarında eğlenip,stres atmak için gittikleri kafede Esther`i çok beğendiğini,onda geleceğin yıldızını gördüğünü,ve kendisini yıldız yapmak için yardımcı olacağını söyler.Başta bu söylenenlere inanmakta güçlük çekse de kendisi de günün birinde herkesin seveceği ünlü bir sanatçı olmayı isteyen Esther, aktöre yardımını kabul edeceğini söyler.
Listemizin son maddesine iki efsane bir arada. Scorses'ın Zindan Adası'ndaki bu sahnede, Klimt'in en ünlü tablosu Öpücük'ten esinlenilmiş.
Efsane film Forrest Gump'daki bu sahneyi hatırlıyor musunuz? Bu sahnede tam olarak Amerikalı realist ressam Andrew Wyeth'in en popüler tablosu Cristina'nın Dünyası'ndan esinlenişmiş. Tablo şu anda New York'ta bulunan Modern Sanat Müzesi'nde sergilenmekte.