Günlük hayatta herhangi bir sorunumuz yokken kafamızdan bazı temelsiz düşünceler geçer. Korkularımızın bizi ele geçirmesinden her zaman çekiniriz. Ancak yine de bu durum çeşitli kaygılar yaşamamıza engel değil. Çoğumuzun yaşadığı 'aniden gelen zarar verme/zarar görme' hissini sizler için inceledik.
Öncelikle bu durumu bir tanımlamak gerekir: Obsesif Kompulsif Bozukluk. Bu psikolojik rahatsızlığın birden fazla sebebi olabilir. Bizim bahsettiğimiz 'Aniden gelen zarar verme isteği' ise Obsesif Kompulsif Bozukluğun 'saldırganlık obsesyonu' alt başlığını kapsıyor.
Toplumdaki çoğu kişi bu rahatsızlık belirtilerini yaşıyor. Burada önemli olan nokta, bu düşüncelerin günlük yaşantınızı engelliyor olmaması. Eğer ileri derecede bu durumu yaşıyor ve her zaman yaptığınız şeyleri yapamıyorsanız o zaman profesyonel bir yardım almanız gerekiyor.
Ünlü edebiyatçı Edgar Allan Poe, Zıtlık Şeytanı adlı eserinde bu durumu çok güzel özetlemiş: Bir uçurumun kenarında dururuz. Uçuruma bakarız, midemiz bulanır, başımız döner. Mide bulantımız, baş dönmemiz ve korkumuz yavaşça kaynaşarak isimsiz bir his bulutuna dönüşür. Bu bulut daha da yavaş hareketlerle bir şekle bürünür. Oysa sadece bir fikirdir; o yükseklikten düşerken ne hissedeceğimizi merak ederiz ve sadece bu yüzden, onu şiddetle arzulamaya başlarız. Ve mantığımız uçurumun kenarından uzaklaşmamızı şiddetle istediğinden, bu yüzden oraya daha da hevesle yaklaşırız. Bir an için bile durup düşünmeye çalışmak mahvolmamıza yol açar; çünkü mantığımız geri çekilmemizde ısrar eder'
Obsesif Kompulsif Bozukluğun en çok görülen saldırganlık obsesyonu çeşitleri ise şöyle:
Yoğun trafikte karşıya geçmek için beklerken süratle seyreden araçların önüne atlama isteği.
Eda hanım, bu yazıyı hangi eğitim geçmişinizle yazdığınızı çok merak ediyorum, yoksa sadece uzmanlığınız ingilicze bir kaynağı çevirmek mi? eğer siz merak ederseniz ben uzman psikoloğum.
Lan elimde bıçak varken kendime saplamak istiyorum