Bazen ders aralarında sohbet açmak zordur. Ya da öğretmenin bir konu anlatırken 'Ekstra bilgisi olan var mı?' dediğinde ortama bomba gibi düşmek istersin ama aklına hiçbir şey gelmez. İşte tam da o anlar için hazırlandı bu liste! Okuduktan sonra senden havalısı olmayacak. 😎
Bu Bilgilerle Hem Arkadaşlarını Etkile Hem Hocaları Şaşırt!
0
1. Dünyanın en sessiz odasında insanlar fazla kalamıyor çünkü... kendi organ seslerini duyuyorlar!
Minnesota’daki Orfield Laboratuvarı’nda bulunan bu oda, tam anlamıyla sessizliğin kralı! İçeride yankı sıfır, ses yalıtımı maksimum. Hatta o kadar sessiz ki, içeride kalan insanlar kendi kalp atışlarını, mide seslerini ve eklem hareketlerini bile duyabiliyor. Bilim insanlarına göre bu ortamda 30 dakikadan fazla kalmak zihinsel olarak zorlayıcı. Çünkü beyin, alıştığı dış sesleri alamayınca paniklemeye başlıyor.
2. Mavi gözlü herkesin çok ama çok eski bir ortak atası var!
Mavi gözlü biriysen ya da arkadaşların arasında mavi gözlü biri varsa hemen ona bunu söyle: “Senin göz rengin aslında bir genetik sürprizmiş!” Bilim insanları, mavi gözlü insanların yaklaşık 6.000-10.000 yıl önce yaşamış tek bir insandan türediğini keşfetmiş. Bu demek oluyor ki, mavi gözlü insanlar birbirine uzak akrabalar!
3. Balıklar suyun içindedir ama bazıları... sarhoş olabilir!
Balıklar hep suda yaşar diye onların her zaman 'ayıktır' sandıysan... bir daha düşün! Bazı ortamlarda, özellikle oksijen seviyesi düşük olan sularda, fermantasyon başlıyor ve bu da etanol (yani alkol) oluşumuna yol açabiliyor. Bazı balıklar bu maddeleri soluduklarında sersemleyip dengelerini kaybedebiliyor. Yani “sarhoş balık” terimi bir şarkı adı olmaktan fazlası olabilir!
4. Timsahlar neden dil çıkarmaz biliyor musun? Çünkü... çenelerine yapışıktır!
Timsahları hep korkunç dişleriyle biliriz ama aslında çok garip bir özellikleri daha var: Dillerini dışarı çıkaramazlar! Çünkü dilleri, ağızlarının alt kısmına sıkıca bağlıdır. O yüzden bir timsahı asla dil çıkarırken yakalayamazsın.
5. "Sessiz harf" diyoruz ama sessiz değiller!
'Sessiz harfler' denince sanki ses çıkarmaz gibi geliyor; ancak, bu tamamen yanlış bir algıdır. Çünkü aslında 'sessiz harf' dediğimiz harfler, tek başına okunamaz ve sesli bir harfe ihtiyaç duyarlar. Yani sessizlikten kastımız, 'yardımsız okunamama'dır. Mesela 'k' harfini tek başına okuyamazsınız, ancak 'ka' dersiniz; yani sesli harfle beraber çalışır.
6. En uzun Türkçe kelime tam 70 harf!
Hazır Türkçe demişken, gel biraz da dilin sınırlarını zorlayalım:
“Muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimizdenmişsinizcesine.”
Evet, bu gerçekten bir kelime! Üstelik anlamı da var. Türkçede eklemeli yapı sayesinde, kök bir kelimenin üzerine ekler geldikçe anlam büyüyor, kelime de uzadıkça uzuyor. Sonuç mu? Tek kelimelik dev cümleler! OSınıf’ta bu kelimeyi ezberleyip takılmadan söyleyebilen henüz çıkmadı ama belki de sen ilk olursun.
7. Vücudun yılda küçük bir havuz dolusu tükürük üretir!
Tükürük deyince biraz yüzümüz ekşise de, vücudumuz için inanılmaz önemli bir sıvıdır. Günde ortalama 1 ila 1.5 litre arasında tükürük üretiyoruz. Bu da yılda yaklaşık 500 litrelik bir havuzu doldurmaya yeter! Tükürük, yemekleri yutmayı kolaylaştırır, ağız sağlığını korur ve sindirimi başlatır. Yani düşündüğümüzden çok daha faydalı!
8. Işık, gözümüze gelene kadar geçmiş olabilir!
Fen dersinde “ışık çok hızlıdır” diyoruz ya... O kadar hızlı ki, Güneş’ten çıkan ışığın bize ulaşması tam 8 dakika 20 saniye sürüyor. Yani biz aslında Güneş’e baktığımızda onun 8 dakika önceki halini görüyoruz. Daha da ilginci, bazı uzak yıldızlar için bu süre milyonlarca yıl olabilir! Kısacası, gökyüzüne baktığında aslında geçmişe, yani bir zaman makinesine bakıyorsun. Sen hâlâ teleskopla yıldız ararken, biz OSınıf’ta geçmişin ışığını yorumluyoruz!
9. Roma rakamlarında sıfır yok!
Roma rakamları tarihte çok kullanıldı ama büyük bir eksikleri vardı: Sıfır yoktu! Evet, sıfır kavramı Hindistan’da bulundu ve Araplar sayesinde Avrupa’ya ulaştı. Romalılar için “yokluk” sayılmazdı. Bugün “0” olmadan hesap yapamayacağımızı düşünürsek, sıfırın icadı matematikte devrim yarattı!
10. Dünya’nın merkezi gerçekten lav gibi kızgın!
Sosyal ve fen derslerinde hep bahsedilir: Dünya'nın merkezinde çekirdek vardır. Ama bu çekirdek sadece “merkez” değil, aynı zamanda Güneş kadar sıcak olabilir! İç çekirdek yaklaşık 5.000°C ve dış çekirdek sıvı halde. Yani aslında biz her gün üstünde yürüdüğümüz yerkabuğunun altında lav dolu bir dünya taşıyoruz.
11. Ay’daki ayak izleri milyonlarca yıl silinmeyecek çünkü orada... hava yok!
1969 yılında Ay’a ilk adım atıldığında, o meşhur ayak izleri oluştu. Ve işin ilginci, o izler hala orada duruyor. Çünkü Ay’da rüzgar yok, yağmur yok, erozyon yok. Doğa olayları olmayınca da izler öylece kalıyor. Belki milyonlarca yıl boyunca biri gidip de üstünü örtmedikçe o izler sonsuza kadar kalacak.
12. Osmanlı’da aynı anda 3 takvim vardı.
Osmanlı döneminde takvimler bir hayli karışıktı. Dini bayramlar Hicri takvim ile kutlanırken, devlet işleri için Rumi takvim kullanılıyordu. Batı ile yapılan yazışmalarda ise Miladi takvim devreye giriyordu. Kısacası, bir olayın üç farklı tarihinin olması normaldi! Tarihçiler için işler karmaşık olsa da, OSınıf’ta bu üç takvimi anlamak ve karıştırmamak bizim işimiz!
13. Öğrendiğin şeyleri bir başkasına anlatırsan daha iyi hatırlarsın!
Bilimsel olarak kanıtlanmış bir şey var: Bir bilgiyi öğrendikten sonra başkasına anlatmak, o bilginin hafızanda çok daha kalıcı olmasını sağlıyor! İşte bu yüzden OSınıf ders çalıştıktan sonra arkadaşına anlatmak çok önemli. Beynin, anlatma sırasında bilgiyi işler, düzenler ve yerine yerleştirir. OSınıf’ta bu yöntemi kullananlar, öğrendiklerini daha hızlı ve etkili şekilde pekiştiriyorlar.
