Ne unutulmaz anlar yaşandı Avrupa Şampiyonları'nda...
Ne unutulmaz anlar yaşandı Avrupa Şampiyonları'nda...
İlk Avrupa Şampiyonası’nda (1960) Fransa evinde oynadığı maçta Yugoslavya ile karşılaşmış 75.dakikaya kadar 4-2 önde götürdüğü maçı peş peşe gelen gollerle 5-4 kaybederek 4.olmuştu.
1968 Avrupa Şampiyonası yarı finalinde İtalya ile Sovyetler Birliği karşı karşıya geldi. Eşitliğin bozulmadığı karşılaşma, dönemin futbol kuralları gereği yazı-tura atışına gitti. Şanslı İtalyanlar finale çıkan taraf olduğu gibi, kupayı da müzelerine götürmeyi başardılar.
1976 Avrupa Şampiyonası finalide Çekoslavakya ile Batı Almanya, normal süre ve uzatmalar sonucunda 2-2`lik eşitliği yakaladı. 4. penaltıda topun başına geçen Hoeneß vuruştan yararlanamayınca, Antonin Panenka şampiyonluk penaltısını kullandı. Panenka`nın vuruşu, literatüre 'Panenka penaltısı' olarak geçti ve ülkesine kupayı getirdi.
Tek oyuncunun etki ettiği ülkeler denildiği zaman akıllara ilk olarak Diego Armando Maradona'nın Arjantin'i gelir. Esasında 1984 yılında düzenlenen turnuvada Michel Platini de Fransa'da benzer bir etkiyi yaratmıştı. Turnuvada attığı 9 gol ve arka arkaya hat-trick yapma rekoru hala kırılamazken, Horozlar için efsanevi şampiyonluklardan birini getiren isim olmuştu.
1988 Avrupa Şampiyonası finalinde Hollanda ile Sovyetler Birliği karşı karşıya geldi. Mücadeleyi 2-0 kazanan Portakallar şampiyonluğa erişse de, hafızalarda bu başarıdan çok, Marco Van Basten`in futbol tarihine geçen volesi kaldı.
Danimarka, 1992 Avrupa Şampiyonası'na katılma hakkı elde edememişti. Eleme gruplarında geçildikleri Yugoslavya`da çıkan iç savaş sonrası turnuvaya davet edilen ekip, büyük bir mucizeyle finale kadar yükseldi. Finalde Almanya`yı deviren Danimarka, Avrupa şampiyonluğuna ulaştı.
1996 Avrupa Şampiyonası, Altın Gol’ün kullanıldığı ilk turnuva özelliğini taşıyor. Almanya ve Çek Cumhuriyeti arasında oynanan ve uzatmalara giden maçta Altın Golü ilk atan Bierhoff oldu ve Almanya’yı bir üst tura taşıdı.
2004 Avrupa Şampiyonası`nın favorileri arasında pek çok takım yazılabilirdi ancak teoride onlardan biri Yunanistan olmazdı. Belki futbolseverlere çok da çekici gelmeyen defansif futboluyla sonuca gidiyor olsa da Yunanistan, futbol tarihinin en büyük sürprizlerinden birine imza atarak Avrupa şampiyonluğunu kazandı.
2008 Avrupa Şampiyonası çeyrek finalinde son dakikaların takımı Türkiye, bu kez uzatma devresinin sonunda golü yiyen taraf oldu. Hırvatlar yarı final sevinci yaşarken, müthiş bir vuruşla topu filelere gönderen Semih, 'Biz bitti demeden bitmez!' çığlığıyla geri dönüşün altına imzasını attı.
Futbol efsanesi Cristiano Ronaldo, kazandığı onca başarının arasına Milli Takım ile bir şampiyonluk eklemek istiyordu. 2016'da finalinde sakatlanıp oyundan çıkan Ronaldo, belki de rüyalarının bittiği endişesini taşırken, sahneye takım arkadaşı Eder çıktı. Portekiz, ilk Avrupa şampiyonluğunu bu golle kazandı.
1976 ve sonraki hepsine tanık olmuş olmak çok güzel. O 1976 daki kupa sırasında henüz 6 yaşında bir velettim . Aynı yılların diğer bir klasiği ise bizim saatle sabaha karşı olan ve TRT'de Orhan Ayhan sunumu ile Muhammed Ali boks maçlarıydı (Siyah beyaz TV'de Muhamed Ali ve Alman sarışın Bugner boks maçını anlatırken "ekrana arkası dönük beyaz şortlu zenci boksör Muhammed Ali" diye sunum yapması resmen falsodur bence zira sabah 04,30 'da M.Alinin kim olduğunu bilmeyen bir adam kalkıp o boks maçını zaten izlemez.) Diğer yandan Orhan Ayhan demişken, radyoda bir maç anlatırdı akla ziyan :)