Burçin:
Kendimi queer feminist olarak tanımlıyorum. Pek çok farklı alanda yazar, gazeteci ve editör olarak çalıştım. On yıldır gurbetçiyim, bir süre İstanbul ve Berlin arsında bölündükten sonra üç yıl önce Sinem'le birlikte Berlin'e 'kesin dönüş' yaptım. Mercimekli mantıyı çok seviyorum.
Sinem:
İstanbul'da Mimar Sinan Üniversitesi'nde başladığım resim eğitimini, Berlin'de sürdürüyorum. Kuir deneyimler, feminizm ve kesişimsellik üzerine okumalar yapıyorum, kendim de trans feminist ve kuir bir kadın olarak bana dokunan alanlarda sosyal medya üzerinden farkındalık yaratmaya çalışıyorum. Bisikletle gezmeyi ve çizgi roman okumayı çok seviyorum, olabildiğince kuir içerikli bağımsız çizgi romanları tercih ediyorum.
Yorumlarda biri şey demiş, yüzünüze erkekler bakmadığı için birbirinizle oluyorsunuz hsshshshsshshshs ne diyeyim ki yıl 2020, yoruma bak. Ve diyor ki içinizde yaşayın insanlara göstermeyin, niye? biz heterolarin davul zurnali evden alınma seslerini, araba konvoy seslerini, silah seslerini dinliyoruz ama? tıklama habere ve görme. bu kadar basit.
yüzünüze erkekler bakmayınca, kadınlar birbirinize kalıyorsunuz gibi geliyor artık bana. gerçekten komedi gibi ama güldürmüyor ..yapıyorsan da göze sokma .. sen nasıl ki başkasının istedğiini yapmak zorunda değilim diyorsan bende saygı duymak zorunda değilim ..dinin yasakladığı hiçbirşeye saygı duymam iğrençler bence..
Allah mutlu etsin :) ne diyelim