Evlenmeye, çocuk sahibi olmaya büyük anlamlar yükleniyor. Haliyle de o kutsalı hiçe sayarak evlilik birliğini, aile kurumunu yıkmak büyük bir sorun haline geliyor.
Bununla birlikte de boşanmak çiftler arasında güçleşiyor. Birbirlerine karşı olan sevgileri bitse de 'elalem ne der?' diyerek evlilik birliğini devam ettiriyorlar. Çocuk da işin içine girdiğinde 'Bu evliliği çocuk için devam ettirmeliyiz.' düşüncesiyle boşanmayı bir kenara bırakıyorlar.
21 yaşındayım, annem ve babam inatla boşanmayı reddeden ama yanyana birkaç dakika bile oturmayı başaramayan insanlar. Daha çok küçükken "boşanın bitsin" dediğim içinse kötü evlat ben oldum. Sorsan ben yarın bir gün evlendiğimde "Bu kızın anası babası yok mu?" derlermiş. Geçen kavga gürültülü 21 yılım? Sevgiyi kavga etmek sanıyor olmam? Bunlar sorun değil tabii.
Evliliğin zerresi bile kutsal değil skik bir sistem. İki insanın birlikte yaşama kararın neyi kutsal ameka ve bunun için resmiyet şartnamesi olması saçmalığın daniskası. Boşanmalarda da çocuğu etkilenmesi için bireylerin karakteristik eksiklerindendir. Şu 'medeni' kelimesi statüsünde olan kişiler, kişisel eğitimi gelişmiş, karakter sahibi anne, babalar kendi ilişkilerini sonlandırmalarına rağmen akıl ve mantık çerçevesinde hareket etiklerinde çocuklarda bu ayrımdan etkilenmez.Hatta bazı durumlarda çok daha iyi olabilir. Bu ayrımdan kötü etkilenen bir çocuk varsa bu tamamen anne yada babanın karakteristik eksikliği, mantık hatalarından olur.Yoksa annemle babamı aynı görmüyorum o dozu aynı alamıyorum kafam olmuyor gibi mantık yok o saçma yeşilçam film seneryolarının skik hikayelerinde var.