Emniyet çıkışında dün akşam basın mensuplarının sorularını yanıtlayan genç kadın, 'Kurtulduğum için mutluyum. Polislere, devlet büyüklerine teşekkür ediyorum. Gerekli cezanın verilmesini istiyorum. Sadece çocuğuma kavuşmak istiyorum' dedi. Evine dönen Şilan Topal, bu sabah ise Müge Anlı'nın programına çıktı. Topal yaşadıklarını şöyle özetledi:
'Taksinin geldiğini gördüm. O an oradan ayrılmak istedim, taksiden eşim indi. Apartmanın içine kaçtım. Arkamdan kollarımdan tutarak beni zorla sürüklemeye başladı. Beni arabaya sokmaya çalıştı ama çok direndim, bağırdım. Komşularımıza bağırdım, 'polisi arayın, polisi arayın' diye bağırdım. Maksut isimli kişi beni çekerek taksinin içine soktu. Silah lafını duyunca ılımlı davranmaya başladım. Arabadan inmeden Maksut benim telefonumu ve onun telefonunu alıp yok etti. Beni Gaziosmanpaşa'ya götürdü. Bir eve gittik. Sabaha kadar koltukta oturdum. Bana, 'Sen geleceksin ev tutacağız, şikayetini geri alacaksın, gittikten sonra senin çocuğunu sana teslim ederim' dedi. Oğlumun Diyarbakır'da bir yerde olduğunu, çok güvende olduğunu benimle şu an görüştüremeyeceklerini, bana güvenceleri geldiği zaman görüştüreceklerini söylediler.'
çok kötümsersin gerçekten 6-7 ay nedir, sabah yakalayıp akşama salarlar
Size biri dese ki 10. kattan atla çizik bile almayacaksın, atlarsın. Şimdi bu adam zaten biliyor neyin ne olacağını ve ne kadar az yatacağını bildiği için suçu işliyor. Bunun nedeni verilen cezalardır. Suç işlemeyenlerin işlememe nedeni de ahlaki etikleridir. Yoksa verilen bu cezalara rağmen nasıl olur da arınma gecesi gibi bir ortam oluşmadığı gerçekten gariptir.