Boş Tencere: “Bu da Size Kapak Olsun”

31 Mart 2024 Türkiye yerel seçimleri, Türk siyasetinde dikkate değer bir dönüm noktası olarak tarihe geçti. Bu seçimlerde, hem iktidarın hem de muhalefetin stratejileri ve halkın beklenti ile tepkileri net bir şekilde ön plana çıktı. Özellikle iktidar partisinin üyelerinin daha önce sıklıkla eleştirildiği kibir konusu, bu seçimlerin merkezinde yer aldı.

Kibir, bir siyasi liderin veya partinin kendini başkalarından üstün görmesi ve eleştirilere karşı kapalı olması anlamına gelir. İktidar, geçmişte bu konuda sık sık eleştirilmişti. Seçimler öncesinde yapılan kampanyalarda ve halkla ilişkilerde kibirli tutumu hafifletme çabaları gözlemlense de, seçim sonuçları bu çabaların yeterli olmadığını ortaya koydu.

Süleyman Demirel'in ünlü "Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur" ifadesi, bu seçimlerin temel mesajı olarak öne çıktı.

Halkın temel ihtiyaçlarına ve ekonomik sorunlara yönelik etkili çözümler sunulamaması, halkın iktidara olan tepkisini pekiştirdi. Ekonomik güçlükler, işsizlik ve hayat pahalılığı gibi meseleler, halkın günlük yaşamını doğrudan etkileyerek seçim tercihlerini şekillendirdi. 

Yani bu kibir denilen konu; 'Milletin aç olduğunu, midesine kuru ekmekten başka bir şey girmediğini söyleyenlere, ‘O zaman aç değiller’ diyenlerin sadece siyasi değil, daha da önemlisi ahlaki sorunları olarak karşılık buldu.'

Peki, bu seçimler neden bu kadar önemliydi? Çünkü, halk, bu seçimle birlikte, tencerelerin boş kaldığı, sofraların sadeleştiği, ekonomik dertlerin kapıyı çaldığı bir dönemde, Mehmet Büyükekşi'nin dediği gibi 'Yeteeeeeerrrr artık!' dedi. Bu 'yeter', sadece ekonomik bir isyan değil, aynı zamanda bu seçimin sınavıydı.

Bu sınavın sonucu mu? CHP, yani muhalefet, altın madalyayı boynuna taktı. Ama unutmayın, bu bir zafer marşı değil, daha çok, halkın derinlerinden gelen bir umut fısıltısı. CHP'nin birinci parti olarak çıkması, sadece bir oy oranı değil, aynı zamanda halkın beklentilerine, umutlarına verilen bir cevaptı. Bu cevap, 'Biz buradayız, seninleyiz, senin sorunlarını dinliyor ve çözmek için buradayız' diyordu.

Ama bu hikaye sadece kazananlarla ilgili değil, kaybedenlerle de ilgili. Evet, AKP ve lideri için bir özeleştiri, bir yenilenme zamanı. Bu, 'Biz nerede yanlış yaptık?' sorusunun peşine düşme, halkın nabzını tekrar tutma, tencereleri dolu tutma çabası olmalı. Yani, bir nevi siyasi detox zamanı.

Öyleyse, sevgili kazananlar, size tavsiyem, kibrin tatlı sularında yüzmeyin. Halkın sesini dinleyin, onların dertleriyle dertlenin, çözümler üretin. 

Ve kaybedenlere gelince, bu, sizin için yeni bir başlangıç olabilir. Halkın sesine kulak verin, onların yüreklerine dokunun, politikalarınızı, yaklaşımlarınızı yeniden gözden geçirin.

Sonuç olarak, 31 Mart 2024 yerel seçimleri, siyasi bir dönüm noktası değil, aynı zamanda bir halk hareketi, bir uyanıştı. Halk, kibirin gölgesinde kalmak istemediğini, sesinin duyulmasını, sorunlarının çözülmesini istediğini haykırdı. Ve bu haykırış, sadece kazananlara değil, tüm siyasi aktörlere, halkın ne istediğini, neye değer verdiğini bir kez daha hatırlattı.

31 Mart 2024 yerel seçimleri, kibirli siyaset anlayışına halkın çıkardığı sarı kartın yanı sıra, vatandaşların sesine kulak veren, sorunlarını kendi sorunu olarak gören bir yönetim anlayışının müjdecisi olabilir. Bu, sadece sandık başına gidilen bir gün değil, aynı zamanda toplumun bir bütün olarak 'Buna artık tahammülümüz yok' dediği bir milat noktasıdır. Unutulmamalıdır ki, halkın sesi, her daim en güçlü yankıyı oluşturur.

Instagram

X

LinkedIn

Web

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu